27
Kasım 2023’te yazdığım “İsrail Kendi Varlığını Yok Ediyor” başlıklı yazımda sözünü
ettiğim Siyonizm’in yıkılma süreci hızla gerçekleşmekte. Yazıdaki öngörüm yaşama
geçmekte adım adım. Netanyahu liderliğindeki Siyonizm, kendi döktükleri suçsuz
günahsız Filistinlilerin kanlarında boğulmaktalar. İnsan kanıyla beslenip
semime sevdaları, onları boğuyor artık.
İsrail’in
Filistin’e uygulandığı soykırımın en büyük destekçisi batılı emperyalistler
bile bu insanlık dışı kırımdan ellerini ayaklarını çekmeye çalışmaktalar. Çünkü
Filistinlilere soykırım uygulayan İsrail’e desteklerini, kendi kamuoylarına
anlatamıyorlar. Bu nedenle bu ülkelerde halk sokaklarda ve Filistinlilerin
yanında.
Tel
Aviv’in Filistinlileri öldürüp yok ederek topraklarını ele geçirme siyaseti,
asıl olarak İsrail’de duvara toslamakta. Siyonist olmayan Yahudiler, başkent caddelerinde
büyük gösteriler düzenlemekteler. İsrail polisi ve askeri, kendi halkına da
acımıyor. Onlara ölçüsüz bir şiddet uygulamakta. Tel Aviv yönetiminin gözü
öylesine dönmüş ki Hamas’ın elinde bulunan İsraillileri bile gözünü kırpmadan
öldürmekte.
Kırım,
kıyım, sürgün, öldürme Siyonizm’in varlık nedeni olmuş durumda. Bu şiddet
sarmalı, Siyonizm’i köşeye sıkıştırmakta. Yıllardır onu destekleyen ülkeler
bile bu tavırlarına gerekçe bulamamakta. Ayrıca bu cephede bir bıkkınlık ve kararsızlık
var. Netanyahu’nun ne zaman, nerede duracağı belli değil. Çünkü onun amacı “vaat
edilmiş toprakları” ele geçirmek. Bu toprakların aslında ucu bucağı da yok!
Siyonizm’im
istilacı anlayışının başarıya ulaşma olasılığı olanaksız. Bu olanaksızlığı, başta
İsrailliler görmekte. Bu nedenle sokaklardalar… Ayrıca başlamakta olan bir grev
dalgası, Netanyahu’nun acımasız kayasını ufalayacak gibi.
İslam
dünyası soykırımın başladığı andaki üzerlerindeki ölü toprağından başını
kaldırmaya başladı. Arap ülkelerinde Filistin’e destek konusunda kıpırdanmalar
var. Bu kıpırtılar, zamanla büyük dalgalara dönüşebilir önümüzdeki günlerde.
İnsanlığın
vicdanı, kendisini yok etmek isteyen Siyonist saldırganlığı önlemek zorunda. Bu,
kendi varlığı için de gerekli… İnsanoğlunun vicdanı, Siyonist saldırganlığın karşısında
diz çökmemeli. Yürekler, insan kanının oluk gibi aktığı bir yerde taşlaşamaz. Yüreklerin
taşlaştığı bir yerde, insandan söz edilebilir mi?
İsrail,
Siyonistler eliyle hızla çöküşe, yıkıma sürüklenmekte. Böylece kendi varlığını yok
etmekte. İnsanlık tarihine dönüp baktığımızda zulümle abat olan bir kişi ya da
kurum uzun süre varlığını sürdürememiş. İsrail’in zulümle ve NAZİ
kopyacılığıyla abat olması olanaklı mı bu dünyada?
Adil
Hacıömeroğlu
2
Eylül 2024
Siyonizm batıcılık, batıcılıksa siyonizmdir. İsrail devleti Avrupa ve ABD'den bağımsız düşünülemez. Dolayısıyla Batı'nın çöküşü İsrail'in, İsrail'in çöküşü de Batı'nın çöküşüdür.
YanıtlaSilSiyonist kıyıma ve destekçilerine yine kendi işçi sınıfları dur diyecektir. 3. Dünya savaşından söz edildiği günümüzde bu kıyımına yakın zamanda durdurulmalı işaretleri henüz görünmüyor. Kıyım ve yayılma siyaseti hiç bir zaman kazanmamıştır. Yalnızca acı, ölüm ve yıkım getirmiştir.
YanıtlaSilNe yazikki büyük batı devletleri İsrail i koruyor
YanıtlaSilZulüm abat kimse olamaz. Bu söz bireysel olarak da doğrudur. şiddet ve sertlik herkeste ters etki yaratır. Ve geriye doğru belki de daha çok şiddet meydana getirebilir hele hele birikme çoksa yani fay hattı gibiyse karşısındakileri ezip geçer, adeta patlamış baraj veya sel gibi.
YanıtlaSilİnşallah sonuç da İsrail için böyle olur ve muhtemelen de öyle olacaktır.
İnsana acımayan ve insani öldüren bir yaklaşım ve sistem, hiçbir zaman insanı olamaz ve çökmeye, yok olmaya mahkûmdur.
YanıtlaSilNe yazık ki Müslümanların kutsal kitabı Maide Suresi 21-25. ayetlerde Tanrının Yahudilere toprak vaadinden söz ediliyor. Tanrıya bile korsan emlakçılık yaptırıyorlar. Bu kutsal topraklar Fırattan Nike kadar tanimlanoyor ve bizim ülkemizi de ilgilendiriyor.
Sıkıntı farklı boyutlarda...