“7/8
- PAZAR/PAZARTESİ: Mustafa Kemal, Ali Galip sorunuyla uğraştı. Diyarbakır’daki 13.
Kolordu Kurmay Başkan Halit Bey, Malatya’daki 12. Süvari Alay Komutanı Cemal Bey,
Elazığ’daki alayın komutanı İlyas Bey’le telgraf görüşmeleri yaptı. Ali Galip ve
onunla birlikte 3 Eylül’de Malatya’ya gelen Kamuran, Celadet ve Ekrem Beylerle
Binbaşı Noel’in bu gece yakalanarak Sivas’a getirilmelerini istedi. (Zeki
Sarıhan, Kurtuluş Savaşı Günlüğü II, Türk Tarih Kurumu Basımevi – Ankara 1994,
s. 91)”
7
Eylül’ü, 8 Eylül’e bağlayan gece Mustafa Kemal Paşa, neredeyse uyumadı. Padişah,
Damat Ferit Paşa Hükümeti, İngiltere ve Kürt Teali Cemiyeti üyesi birtakım aşiret
liderlerinin desteklediği Elazığ Valisi Ali Galip; Sivas Kongresini basıp
dağıtmak, Mustafa Kemal Paşa’yı öldürmek için görevlendirildi. Malatya Mutasarrıfı
Halil Bey de Ali Galip’i desteklemekteydi. Bu işin içinde İngiliz İstihbarat Binbaşısı
Covbertin Noel’in bulunması, Ali Galip’in bu girişiminin kimlere hizmet ettiğini
açıkça ortaya koymakta. Buradaki amaç, ulusal hareketi başlamadan boğmak,
işgalleri kalıcı kılmaktı. Mustafa Kemal Paşa’nın ivedi önlemler alması,
yurtsever askerlerin bu emperyalist tertibe karşı uyanık olmasıyla bu ihanet
girişimi boşa çıkarıldı.
“Sivas
Kongresi’nde dördüncü oturum. On üçüncü Kolordu ile Yusufeli Hukuk-u Milliye
Cemiyeti’nden gelen kutlama telgrafları okundu. İsmail Hami Bey’in verdiği
Amerikan mandasının kabulünü isteyen muhtıra tartışıldı. Refet Bey, İsmail Fazıl
Paşa, Bekir Sami Bey, Vasıf Bey mandanın lehinde, Raif Efendi ile Ahmet Nuri
Bey aleyhinde konuştular. Mustafa Kemal, hazırlık komisyonunda esasları kararlaştırılıp
yazma işi İsmail Hami Bey’e (Danişmend) verilen muhtıranın kabul edilmemesi
için oyalayıcı öneriler getirdi. Yanlış anlaşıldığı gerekçesiyle İsmail Fazıl
Paşa, Bekir Sami ve İsmail Hami Beyler, muhtıralarını geri aldılar. Bundan
sonra da Refet Bey, manda lehinde uzun bir konuşma yaptı; Yirminci Yüzyılda beş
yüz milyon lira borcu, harap bir millet için, dış koruyucu olmaksızın hayatını
devam ettirme imkânı olmadığını ileri sürdü. Başkan Mustafa Kemal, tartışmalar
devam ederken kongreyi yarına erteledi.
Mustafa
Kemal, Ali Galip olayıyla uğraşmaya devam ediyor. 12. Süvari Alay Komutanı
Cemal Bey’den yakalamasını istediği kişilerin gene orada olup olmadığını ve
gözetlemeye ne ölçüde güvenebileceğini sordu. 13. Kolordu Komutanı Kurmay
Başkanı Halit Bey, yakalama için Elazığ’daki alay komutanına emir verildiğini
bildirdi.
Ali
Galip Bey, Hükümet’e çektiği telde, Harput ve Sivas bölgeleri Jandarma
Müfettişi Fransız Binbaşı Brunot’un ve Noel’in Malatya’da olduklarını, her ikisi
ile de samimi temas içinde bulunduğunu bildirdi. Ali Galip Bey’in verdiği
bilgiye göre Brunot, Mustafa Kemal’in girişimini yurtsever bulmakta, Binbaşı
Noel ise ihanet saymaktadır. Ali Galip Bey de bunları aydınlatmaya çalışmıştır.
Ali Galip Bey, Sivas’taki “düşman” hakkında tamamlayıcı bilgi istedi, bir hafta
içinde görev yerine gideceğini bildirdi. (Aynı yapıt, s. 91-92)”
Ali
Galip Bey’in “düşman” dediği Sivas Kongresi’nde yurdun emperyalist işgallerden
kurtarılması için çareler arayan Mustafa Kemal ve arkadaşları. Dostları ise
İngiliz ve Fransız binbaşılar… Bu dostluğun mimarları da Padişah Vahdettin ve
Sadrazam Damat Ferit Paşa.
“Damat
Ferit Paşa, İngiliz Yüksek Komiser Vekili Webb’e göre 30 Mart’ta verdiği
İngiliz himayesi isteyen projesinin gerçekleşmesi işinin çabuklaştırılmasını
rica etti. 9 Ağustos tarihli İngiliz-İran anlaşmasını hatırlattı. Webb, İran’ın
savaşta tarafsız kaldığını belirterek sakıncası yararından çok olduğu için bu
önerisinden vazgeçmesini istedi. Webb raporunda, Damat Ferit Paşa’nın gizli bir
anlaşma önerdiğini bildiriyor. (Aynı yapıt, s. 92)”
Acaba
Damat Ferit Paşa’nın İngiliz Webb’ e önerdiği anlaşmanın içeriği neydi?
İngilizlerden başka bir şeyi gözü görmeyen Sadrazam’ın Türk ulusunun yararına
bir anlaşma önerdiğini düşünmek büyük saflık olur.
“Dersim
Mutasarrıflığına atanmış olup görev yerine gitmekte olan Osman Nuri Bey, Sivas’ta
alıkonuldu.
Alemdar
Matbaası’nda yapılan bir toplantıda, Hürriyet ve İtilaf Fırkası içindeki
anlaşmazlıkların toplanacak kongreye bırakılması ve Zeynelabidin Efendi’nin
desteklenmesi kararlaştırıldı.
İngiliz
Yüzbaşı Solter, Sinop Mutasarrıfı Mazhar Tevfik Bey’in evine giderek onu
tutuklamak istedi. Mutasarrıf kaçtı. Bunun üzerine Solter, mutasarrıflık
binasını işgal etti ve binaya İngiliz bayrağı astı. Sinop halkı silahlandı ve
binayı kuşattı. Solter binayı terk etmek zorunda kaldı. İngiliz bayrağı indirildi.
Fransız
tüccarlarının Türk tüccarlardan 54 milyon Frank alacakları var. Türkiye’nin
borçlu olduğu ülkeler arasında % 60’la Fransa başta geliyor. Borcun % 26’sı
Almanya’ya, % 14’ü ise İngiltere’ye. Fransa Le Temps gazetesi bugünkü sayısında
şöyle diyor: Bu paraların kaybolmasına razı olabilir miyiz? Asla!
Edirne’de
Mehmet Behçet Bey tarafından çıkarılan Ahali Gazetesi’nin ilk sayısı
yayımlandı: ‘Halkın yoludur. Hak yoludur tuttuğumuz yol’ diyen gazete, Trakya’nın
Türklüğünü savunuyor. Edirne’nin Yunanlılar tarafından işgalinden sonra Ahali,
bir süre Bulgaristan’da yayımlanacaktır. (Aynı yapıt, s. 92)”
Yukarıda
anlatılardan anlaşıldığına göre Türk ulusu ölüm kalım savaşı verirken İstanbul
Hükümeti ise işgalcilerle iyi geçinmek için ödün üzerine ödün vermekteydi. İşgalcilerin
işlerini kolaylaştırmak için büyük çaba içindeydi işbirlikçi Damat Ferit ve
arkadaşları. Her türlü olumsuzluğa, ihanete karşın halk; Mustafa Kemal Paşa’sını
bağrına basmış, onun ardına düşüp yurdunu kurtarmak için büyük bir özveriyle
Kurtuluş Savaşı’nın için kolları sıvamıştı.
Adil
Hacıömeroğlu
8
Eylül 2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder