“Adam”
sözcüğünün TDK ve birçok sözlüğümüzde birinci (temel) anlamı “insan” demektir.
Sözcük Arapça “Adem” sözcüğünün dilimize girmesiyle oluşmuş ve büyük ünlü
uyumuna uygun bir biçimde“adam” olarak söylenip yazılmış, Türkçeleşmiş. .
Zamanla yan anlamlar kazanmış birçok sözcüğümüzde olduğu gibi. Yan anlamları buraya
yazıp okurlarımız meşgul etmeyeceğim. Merak eden, sözlükten bu anlamaları
öğrenebilir.
12
Eylül darbesiyle başlayan cinsiyetçi bakış açıları zaman zaman doruğa ulaştı.
Kadınla erkeği birbirine düşman etmek anlayışı, toplumda yer etmeye başladı.
Bu, dile de yansıdı. Bazı sözcüklere cinsiyet yüklendi. Bunlardan biri de
“adam”…
12
Eylül’ün siyasette parlattığı üç kesim var: liberaller, yobazlar ve bölücüler…
Bakıldığında bu üç kesim de Kurtuluş Savaşı’na ve Türk devrimine karşı
çıkanlar. O dönemde sırtlarını İngilizlere, şimdi de ABD’ye dayamaktalar. Bu
işbirlikçiler, ulusal değerlerimizi yok etmek için adeta seferber oldular.
Ulusal birliğimizi bozmak için etnik köken, inanç ve cinsiyet ayrımcılığına
sarıldıkları asıl silah oldu. Amaçları, toplumu bölebildikleri kadar bölmek…
Sözcüklerin bin yıllık anlamlarıyla oynadılar. Onlara kendilerince anlamlar
yüklediler. Yeni bir dil oluşturmaya çalıştılar söylemleriyle.
“Adam”
sözcüğünün temel anlamını yok sayarak ikinci anlamını (yan anlamını) kullanmaya
özen gösterdiler. Amaçları kadınla erkeği birbirinden ayırmak. Aralarındaki
doğal ayrımdan yararlanarak bir ayrımcılığı körüklemek için çabaladılar.
Peki,
halk dilinde “adam sözcüğü nasıl kullanılır?
“Tarlada
beş adam çalışıyor; ikisi kadın, üçü erkek…” tümcesindeki “adam” sözcüğünün
anlamını hiçe saydılar.
Karadeniz
yöremizin çok bilinen bir türküsünden örnek verelim. Türkünün kavuştak
bölümünde şu dizeler yinelenmekte: “Ula ula Niyazi, yiyecek misin beni/ Adam
adamı yese deden yerdi neneni” Buradaki “adam” sözcülerinden ilki erkek için
ikincisi de kadın için kullanılmakta. Kısacası, “adam” sözcüğüyle anlatılmak
istenen insandır. Bu anlatımda erillik söz konusu değildir.
Halk
dilini en güzel kullanan yazarlarımızdan biri olan Fakir Baykurt’tan bir
örnekle sürdürelim yazımızı. “Bir adamın, başka bir adamın evinin önüne ev
yapmağa kanunda hakkı yoktur. Fakir Baykurt, Yılanların Öcü, sf. 52, Literatür
Yayınları, 31.Basım, 2020)” Burada “adam” sözcüğü “insan” anlamında
kullanılmış. “Adam, adamı yemez. (Aynı yapıt, sf. 83” Burada görüldüğü gibi “adam”
sözcüğü, “insan” anlamındadır. Bu kullanım, Burdur yöresinde… Ülkemizin
kuzeydoğusu Doğu Karadeniz’de ve güneybatısı Göller Yöresinde “adam” sözcüğünün
aynı anlamda kullanılması rastlantı mı? Demek ki halkımız, insanı erkek ve dişi
olarak ayırmamış. Erkeğe de dişiye de “adam” demiş.
Bazı
dernekler, kuruluşlar adlarında bulunan “adam” sözcüğünün yerine, “insan”
sözcüğünü getirdiler. Birçok gazete ve televizyon adam sözcüğü yerine “insan”ı
kullanır oldu, liberallere yaranmak için.
“Adam”
sözcüğünün temel anlamını yok ettiniz de bu anlamla kurulan onca atasözü, deyim
ve bileşik sözcüğü ne yapacaksınız? Bunları da sözlükten kaldırmayı düşünüyor
musunuz?
“Adam
adama gerek olmasa her biri bir dağ başında olurdu. Adam adama gerek olur, iki
serçeden börek olur. Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil. Adam adamdan
korkmaz, utanır. Adam adamdır, olmasa da pulu; eşek eşektir, olmasa da çulu.
Adam adamı bir kere aldatır. Adam adamın şeytanı. Adam adam, pehlivan başka
adam. Adama dayanma ölür, ağaca dayanma kurur. Adam ahbabından belli olur.” Bunlar,
“adam” sözcüğüyle kurulan atasözlerimizin bir bölümü. Anlamlarına baktığımızda hepsinde “adam”
sözcüğünün “insan” demek olduğunu göreceğiz.
“Adama
dönmek. Adam başına. Adam bildim eşeği, altına serdim döşeği. Adamdan saymak.
Adam etmek. Adam evladı. Adamına düşmek. Adam içine çıkmak. Adam kıtlığında.
Adamlığa geçmek. Adamlık sende kalsın. Adam olmak. Adam oluncaya kadar dokuz
fırın ekmek ister. Adam sarrafı. Adam sen de! Adam sırasına geçmek. Adam yerine
koymak.” Burada da “adam sözcüğüyle oluşturulan deyimlerden bazılarını aldık.
Bunca deyimi halkımız, erkekler için mi oluşturup kullandı yıllardır?
Yüz
yıllardır halkımızın anlam imbiğinden süzülüp gelen bunca atasözünü, deyimi yok
sayabilir miyiz? Sözlü ve yazılı yazınımıza devinim getiren bu söz varlığımızı
bir yana mı atacağız?
Yazının
uzamaması için “adam” sözcüğüyle yapılan bileşik sözcükleri yazmadım. “Adam”
sözcüğünü cinsiyetçiliğe indirgeyerek anlamsızlaştırmak bunca atasözü ve deyimi
tartışılır duruma getirmez mi? Türkçeye böyle bir kötülüğü yapmak niyedir?
Dilin yoksullaştırıp kısırlaştırılmasının ekinsel yaşamımıza ne denli zarar
verdiğini bilmemek, bir bilinç kayması değil de nedir?
Benim
üzüldüğüm asıl noktalardan biri, yurttaşlarımızın birçoğunun sözlüklere bakma
alışkanlıklarının olmaması. Bu, dil gelişimi ve anlatımın varsıllaştırılması
açısından büyük bir eksiklik. Her türlü sözlüğün kullanması, küçük yaşlardan
itibaren herkese öğretilmeli.
Adam
kim midir? “Adam” insandır, insan. Adam olmayı beceremeyenler varsa onlara
sözüm yok!
Adil
Hacıömeroğlu
4
Kasım 2021
Son noktayı da rahmetli Neşet Ertaş koysun:
YanıtlaSilKadın insandır, biz (adamlar) insanoğlu…
Şükran Balekoğlu Yamak
Gönül gözü ile dünyayı algılayan halk ozanımız
YanıtlaSilAşık Veysel’e Prof.Dr. Utkan Kocatürk Hocamız sorar;
“Aşık! Makbul insan Nasıl olmalı? Nasıl yetişmeli? - " Cahilden ibret almayan, Kamilden feyz alamaz. Cahilden ibret alırsan, almak kabiliyetin var demektir. Kamilden de feyz alırsın.Dünyayı seyredeceksin; doğru gideni, eğri gideni görüp kendini toparlayacaksın!..."
Anadolu kültürü sevmeyi, paylaşmayı, bölüşmeyi, çoğalmayı felsefe edinir...
Beklentisi olmadan hakça yaşamı , edebi, ahlakı öğretir...“Kadınlar insandır biz insanoğlu’ demiş halk ozanımız ne güzel söylemiş 👏✍️Hocam yüreğinize sağlık🙏🏻Fulya Kırımoğlu