“Millet
Bahçesi” sözünün ve uygulamasının Atatürk ve Cumhuriyet kurucularına ait
olduğunu yazımızın başında belirteyim. Millet bahçeleri, bir Cumhuriyet
projesidir her şeyiyle.
Toplumu,
Ortaçağ karanlığından çıkarıp aydınlık bir yaşam biçimine yönlendirmekti amaç.
Yurttaşlar arasında sosyal ilişkiyi geliştirmek, günlük yaşamın yorgunluğunu
hafifletmek, az da olsa hoş zaman geçirmek içindi millet bahçeleri. Buralarda
sanatsal ve ekinsel etkinlikler de yapılırdı elden geldiğince. Bu bahçeler,
kadınıyla erkeğiyle insanların sosyalleşme yerleriydi. Her yaştan kişinin
oturup kalkardı buralarda.
Son yıllarda millet bahçeleri yeniden açıldı. Birçok kişi, konuya önyargıyla yaklaştı. Bunda iktidar yetkililerinin konuyu eksik anlatmasının da payı büyük.
İlk
kez millet bahçesini, Konya gezimizde gördük. Bozkırın ortasında insanların
soluklanabileceği bir yerdi orası. Bizde gezdik, oturup birer bardak çay içtik.
Mutlu olduk, beğendik.
15
Kasım 2021 günü (dün) eşim ve Atacan’la Üsküdar Belediyesinin yaptığı
Nakkaştepe Millet Bahçesine gittik. Biraz dolaştık. Boğaz’a neredeyse kuşbakışı
bakan bir yer. Karşınızda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden taşıtlra akıp gitmekte
Asya ve Avrupa arasında. Boğaz’da gemiler süzülmekte. Martılar, Boğaziçi’nin
olmazsa olmazı. Görünüm çok güzel, gözleri okşamakta. İzleyenlere tinsel bir
mutluluk vermekte.
Dik
sayılabilecek bir tepenin yamacında insanların yürümesi, oturması, yeşili soluması
için çok güzel düzenlenmiş bir yer. Yürüyüş yollarını sınırlandıran tretuvarlar
ahşap. Oturma kümeleri ağaçtan. Ahşabın kullanılması, doğayla uyumu sağlamakta.
Demir ve beton neredeyse hiç kullanılmamış. Ana yürüyüş yolları doğal taş. Ara
yürüyüş yollarında ise doğal malzeme kullanılmış. Bu durum, insanları kentin griliğinden
kurtarıyor.
Ağaçlar
korunmuş, iklime uygun yeni ağaçlar dikilmiş. Bu, bir orman havası vermekte. Bahçede
insanların gereksinimlerini karşılamak için yapılan tek katlı yapılar da ahşap.
Ayakyolları çok sık, temiz ve parasız.
“Uçan
Yol”dan Boğaz’ı izlemek doyulmaz bir zevk. Yaşlısı genci fotoğraf çektirmekte. “Uçan
Yol” da ağaçtan.
Gölet
yapılmış şırıl şırıl akan bir çağlayandan beslenen. Çağlayanın üstündeki köprü
tahtadan. İnsanlar buradan geçerken mutlanmakta. Gölet, ayrı bir hava vermiş
bahçeye. Tek eksiği, içinde balık olmaması. Birkaç balık olsa göleti izlemek
daha zevkli olacak. Göletin yanında bir yeiç var. Yiyecek ve içeceklerin ederleri
her keseye uygun. Kazık değil, yemek yiyorsunuz burada. Yeiçin karşısındaki
küçük sehpalar ve iskemleler ahşap. Pazartesi olmasına karşın kalabalıktı
burası. Çoğu kişi ayaktaydı. Aslında yiyecek ve içecekleri alıp bahçe içindeki
oturma kümelerine gitmek en iyisi. Oturma kümeleri arasında sosyal uzaklık ilgi
çekici. Bu salgın için değil sanırım. İnsanların dip dibe oturması rahatsız
edici bir durum. Bu durum, göz önüne alınmış sanırım. Ayrıca yeşil örtü,
böylece korunmuş oldu.
Bahçe
içinde birçok etkinlik alanı var çocuklar ve gençler için. Spor yapmak için de
uygun bir yer. İstanbulluların soluklanabileceği bir bahçe. Gidip gezmek gerek.
İstanbul’un
en değerli yerlerinden birinin yapsatçılara kurban edilmeyip halkın hizmetine
sunulması güzel bir uygulama. Burası, halk tipi bir yer. Dar gelirli insanların
yararlanabileceği bir alan. Görünümü, konumu, mimarisiyle alımlı bir bahçe.
Üsküdar Belediyesi, çağdaş bir uygulamayla güzel bir yeri halka kazandırdı. Bu
çalışmanın yinelenmesi dileğiyle…
Adil
Hacıömeroğlu
16
Kasım 2021
Güzellikleri sahiplenelim ki çoğalsınlar.
YanıtlaSilGözlemlerinizi aktardığımız için çok memnun oldum..AKP iktidarının Millet Bahçesi adı altında ne yaptığını tam olarak bilmiyordum, bilmiyorduk.. Hatta TV'de bir zat Millet Bahçesi denilen şeyin doğayı betonla kaplamak olduğunu bile söyledi..Yazdıklarınız bunun tam tersi olduğunu gösteriyor..Öte yandan Kemal Atatürk'ün 1923 yılında yüksekçe bir plâtform üzerinde çekilmiş üniformalı,kalpaklı,eli bastonlu çok hoş bir fotoğrafının altında "Mersin'de Millet Bahçesinde Halka hitap ederken " diye yazar.. Sonuç olarak; Millet Bahçesi Cumhuriyete yabancı bir kavram değildir.. Haklısınız..
YanıtlaSilGüzel bir yazı. 'Millet Bahçesi' adlandırmasının açıklanması bazı kuşkuları da gideriyor. Yazı hem bilgilendirme hem de düşünce ve kanıları değiştirme amacı taşıyor. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilSayın Adil Hacıömeroğlu'na, Millet Bahçeleri'ni millete çok gerçekçi ve güzel ifadelerle tanıttığı için teşekkürlerimi sunmayı önemli bir görev sayıyorum. Böylece, verilen bu hizmetlere önyargılı bakmanın yanlış olduğunu da öğrenmiş olduk. Milletimiz, kendisine verilecek her türlü hizmetlere layıktır. Hizmette bulunanları içtenlikle kutluyorum. Saygılarımla...
YanıtlaSilKarabük Mustafa Yazıcı Ortaokulundan( 1988-1899 yılları) öğrencinizdim.Ellerinizden öpüyorum hocam.Kendimi çok bahtiyar hissediyorum öğrenciniz olduğum için. En sonunda fiil çekimlerinden 10 almıştım sizden.Allah uzun ömürler versin hocam.
YanıtlaSilCumhuriyet en büyük fazilettir. Yeter ki değerini bilelim, kuranlara nankörlük etmeyelim. Cumhuriyetimizin temel kurallarından ayrılmayalım. Bıraktıkları emanetleri koruyalım ve kollayalım. Vatanımızı hizmet edenleri unutmayalım. Vatanımıza verilen her türlü hizmeti takdirle karşılayalım. Cumhuriyet döneminde başlatılmış hizmetleri günümüzde daha ileriye taşımaya çalışanlara da teşekkürlerimi sunalım.
YanıtlaSil