Kovid
19 ortaya ilk çıktığında dünyanın her yerinde sağaltımcılar, korunmak için “sosyal
uzaklık, temizlik ve maske” önlemlerini önerdiler. Bu üç önlem, aşının ve
ilacın olmadığı bir dönemde virüsün yayılmasını önlemek için gerekliydi. Aşı
bulundu, yine bu üç kişisel ve toplumsal
önlem geçerliliğini korudu.
Virüs,
ilk yayılım gösterdiğinde dünyanın neredeyse bütün ülkelerinde insanları büyük
bir korku sardı. Ülkemizde de bu büyük korku vardı. Yalnız ülkemizde değil,
birçok ülkede insanlar evlerine kapandılar. Çoğu kişi kapıdan ve pencereden
burnunu bile çıkaramıyordu korkudan. Virüs, her yerdeydi. Bu nedenle toplumdan
ne denli soyutlanırsa kişi, o denli korunacaktı çağın bu illetinden.
Kovid
19’un yol açtığı ilk ölümler işitildiğinde toplumların korkusu gittikçe arttı.
Sayrıevleri doldu. Birçok ülkede sağlık sistemi çöküş noktasına geldi. Bazı
ülkelerde sağaltımcılar, virüslü kişiler arasında ayrım yapmaya başladı.
Yaşlıları sağaltmayıp gençlere yöneldiler.
Aylar geçtikçe salgın ve her gün virüsten yaşamını yitiren onlarca insan kanıksandı. Oysa ölümler, salgının ilk döneminden daha çoktu. Örneğin, ülkemizde her gün ortalama beş otobüs dolusu yurttaşımız aramızdan ayrılıyor.
Salgın
ve ölümler, toplumun büyük çoğunluğunca kanıksanınca önlemler gevşedi.
Özellikle aşı karşıtlığı ilgi çekti. Önlemler, gevşedi. Sosyal uzaklık aranmaz
oldu. Her yerde insanlar dip dibe oturmaya başladı. Toplu taşım araçlarında
kalabalık yolculuklar, bazı kişileri korkutsa da kimilerinin umurunda olmadı.
Gerçi bu konuda bir çaresizlik de söz konusuydu. Birçok yurttaşın başka bir
ulaşım seçeneği yoktu.
Temizlik
konusundaki duyarlık gevşedi. Yanında kolonya ve dezenfektan taşıyan kişi
sayısı azaldı. Birçok marketteki dezenfektan şişeleri boştu. Müşterilerin çoğu,
bunun farkına bile varmaz oldu.
Maskeler
ağıza, buruna değil; kola takıldı giderek. Neredeyse yurttaşlarımızın çoğunluğu
kolunda maske ile dolaşmaktalar. Bu durum karşısında insan sormadan edemiyor: “Bu
virüs, koldan mı bulaşıyor?”
Adil
Hacıömeroğlu
18
Kasım 2021
Dikinize sağlık. Yazınızı beğendim. Özetle; tesadüfen yasıyoruz!? Basından okuduğumuza gòre; hastalara verilen yanlış ilaçlar nedeniyle aramızdan göçüp gidenlerin olması da üzüntü veriyor.
YanıtlaSil