AİLE DAYANIŞMASININ GETİRDİĞİ KURTULUŞ


        Deprem bölgesinde inanılmaz insan öyküleri var. Her biri diğerinden değerli ve ilgi çekici. Her öyküyü dinledikçe insanın yürek telleri titreyip soluğu kesilmekte. İnsanın içindeki cevherin ne denli varsıl ve bilinmeye değer olduğunu bize öğretmekte bu öyküler.

        İnsan büyük bir değer... Onun usu ve duyguları eşsiz… Örgütlenme yeteneği olağanüstü… Bu örgütlenmenin en küçük sosyal birimi olan aile, insanlar için olmazsa olmaz. Aile, insanoğlunun ait olduğu en küçük sosyal topluluk. Giderek bu topluluk, genişler ulus olur. Ardından da dünya insanlık ailesini oluştururuz renk, dil, din ayrımı olmadan.

        Dünya insanlık ailesinin ve ulusun sağlam temellerini ise aile oluşturur. Aile bağları ne denli sağlamsa toplum da o denli sağlam temeller üzerine oturur. Bunun içindir ki bir ulusu yıkıp dağıtmak isteyenler, öncelikle aileyi yok etmeye çalışmaktalar.

        Deprem bölgesinde yıkıntıların altından insan kurtarma işi kesintisiz sürmekte. Büyük bir emekle çalışan kurtarma ekipleri, olağanüstü kurtuluşlara imza atmaktalar.

        Depremin en çok yıktığı kentimizden biri de İskenderun. Görüntülerdeki yıkımlar içimizi yakmakta. Yıkıntılar, acı yüklü… Kent ölüm sessizliğinde… Umut, kurtarma ekiplerinin çalışmaları ve halkımızın yurdun dört bir yanından gönderdiği yardımlarda. Ulusal dayanışma, enkaz altında da çadırlarda da evsizliğin yalnızlığında da umudu artırmakta.

        Bir ulusu yıkmak isteyen düşmanlar, öncelikle onu oluşturan aile kurumuna saldırmaktalar. Aileyi yok ettiklerinde ulusun da yok olacağını bilmekteler. Bunu yapmak için de emperyalizmin çürüyüp kokuşmuş kültürünü, yaşayış biçimini, insan ilişkilerini dayatmaktalar gençliğimize. Bu emperyalist saldırıya, ailelerimizin çelikleşmiş yapısıyla karşı durmaktayız.

        10 Şubat 2023’te İskenderun’daki kurtarma çalışmalarına kilitlendi Türkiye. Çünkü yıkıntılar altında dokuz kişinin olduğu söylendi. Bu herkesin yüzünü güldürüp umudunu artırdı. Merakla izledim ben de. Televizyonun başından ayrılmadım. Yıkıntının altında bulunan iki aileden birinin oğluyla (Furkan) diğerinin kızı (Sude) da sabaha dek yıkılan evlerinin başında beklediler. Onları orada teselli eden kurtarma ekiplerinin emekçileri ve muhabirlerdi.

        Önce altı kişi çıkarıldı; baba, anne ve dört çocukları… Aile dışarda bekleyen oğulları Furkan’la kavuştular sevinçle depremden 102 saat sonra. Onlardan beş saat sonra da yan komşuları emekli polis çift, Raziye ve Hacı Murat Kılınç yıkıntının altından çıkarıldılar. Onlar da Sudelerine kavuştular saatler sonr

        Oktay ailesi, iki gün sonra sayrıevinden çıkıp memleketleri Diyarbakır’a gitmek için hazırlandılar. Yolculuklarına çıkmadan önce bir televizyona konuştular. Yıkıntıdayken sürekli kendi aralarında konuştuklarını ve umutlarını diri tuttuklarını anlattılar. Anne Yasemin Hanım, komşuları Kılınç ailesiyle deprem öncesi fazla konuşmadıklarını, yalnızca ailelerin babalarının konuştuklarını söyledi. Ancak yıkıntılar altında oldukça samimi olduklarını söyledi. Hatta Oktay ailesinin kızlarından biri emekli polis Mustafa Kılınç’ın onlara türküler şarkılar söyleyip umut aşıladığını gülerek açıkladı. Kendilerinin de türkülere eşlik ettiklerini, hatta İzmir Marşı’nı söylediklerini anlattı.

        Yukarıda sözünü ettiğim iki aileyi ayakta tutan, depremin yıkıcılığına teslim olmamasına neden olan şey, onların aile dayanışması. Aile, daracık yerde sırt sırta verdi. Kimse kendi canını, diğerinin canından üstün tutmadı. Herkes el birliğiyle direndi. Aile ve komşu dayanışması, onları yaşama bağlayıp umutlarını artırdı. Birlikte savaşıp birlikte kazandılar.

        Oktay ve Kılınç ailesinin dayanışması birçok siyasetçiye, sözde aydına örnek olsun. Eğer aile ve toplumda dayanışma varsa devlet de ulus da yıkılmaz. Herkesin halktan öğreneceği çok şey var. Yeter ki öğrenme isteği olsun.

        Atatürk: “Umutsuz durum yoktur, umutsuz insan vardır.” sözünü boşuna söylememiş. Umut, hiç tükenmez. Tükenen, yılgın, halka dayanmayan siyasetçi ve sözde aydınların düşünceleri, insana ve ulusuna güvenleridir.

                                                                       Adil Hacıömeroğlu

                                                                        13 Şubat 2023

       

       

1 yorum:

  1. Umutsuz bir durum göremiyorum, hele gençlerimizin ve halkımızın depremzedeler için yaptıklarını gördükten sonra. Birliğimiz daim, ordumuz muzaffer, halkımız gönençli olsun! Devletimiz var olsun!

    YanıtlaSil