BÖLÜCÜLÜĞE, SİVİL ANAYASA KILIFI


        Yıllardır türlü siyasal kesimler dile getirir sivil anayasa isteğini. Aslında bu istek, Sevr’i uygulayamayan batılı emperyalistlerin bir dayatması. Bu dayatma; bölücüler, liberaller ve Türkiye Cumhuriyeti ile kuruluştan beri sorun yaşayan yobazlar aracılığıyla dile getirilir. Emperyalizm, bu üç siyasal odağı kullanarak ülkemizi bölmek ve Anadolu Türklüğünü yok etmek istemekte. Kimi zaman oy kaygısına düşmüş bazı siyasetçiler de sivil anayasacı olup bunun savunucusu olmaktalar.

        Bölücü örgütler, durmaksızın anayasamızın ırkçı olduğunu söyler. Bu nedenle anayasanın değiştirilerek “sivil, özgürlükçü ve demokratik” olmasını dile getirirler. Çünkü bölücülüğe giden yolun, anayasanın liberalleşmesinden geçtiğini bilirler. Bunun için sürekli olarak anayasanın değişmesini gündemde tutmaya çalışırlar. Aymazlık içinde bulunan kimi siyasetçiler de bu zehirli tuzağa düşer.

        Bölücü örgüt PKK/HDP’nin 14 Mayıs seçimlerine katılmak için kurduğu Yeşil Sol Parti (YSP), Anayasa’mızın değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk dört maddesinin değiştirilmesini istemekte. Selahattin Demirtaş ve birçok HDP yöneticisiyle Kandil’deki terör başıları da bu konuyu sık sık dile getirdiler.

        “Farklı kimliklerin, dillerin, inançların ve kültürlerin hak eşitliğinin anayasal güvence altına alınması ve bu anlayış üzerinde şekillenen bir anayasal yurttaşlık tanımının yapılması; anadilde eğitimin ve anadil hakkının kamusal alan da dahil her alanda uygulanması; yerinde ve yerelden yönetime dayalı bir demokratik özerklik işleyişinin gerçekleştirilmesi için mücadele eder. (HDP Parti Programından)” Bu sözlerle yapılmak istenen Türkiye’nin Yugoslavya olması. Bu yolla ülkemizin bölünmesinin kolaylaştırılması. Ne yazık ki HDP, Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önemli destekçisi.

        Bir başka bölücü parti de HÜDA PAR… Bu parti de PKK/HDP gibi sivil anayasa peşinde ve bunun için de anayasa değişikliği istemekte. HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Cemil Genç, Hizbullah’a yakın Rehber TV’ye konuştu: “Anayasa’da Türklük vurgusu kaldırılsın, anadilde eğitim olsun. (30 Mart 2023)” demekte Genç. Her iki bölücü örgütün derdi anayasayla. Her ikisi de anayasadaki Türklükten rahatsız. Yani devleti kuran ulusun kimliği yok edilmek istenmekte. Dünyada bunun başka bir örneği var mı? Var olanların yok olduğunu gördük. Yugoslavya ve Sovyetler Birliği gibi ülkeler, paramparça oldular bu yüzden. Çünkü anayasaları çok kimlikli, çok dilli, çok inançlı ve çok kültürlüydü. Bu ülkelerde yaşayanların üst ulusal kimlikleri olmadığı için halklar arasında büyük bir boğazlaşma oldu dağılma süreçlerinde. Yıllar geçmesine karşın bu boğazlaşma sürmekte.

        Bölücü örgütlerin her ikisi de “ideolojisiz anayasa” istemekte. İdeolojiden kasıt, Türklük ve Atatürk. Atatürk ve Türklüğün olmadığı bir anayasa, Türkiye’nin anayasası olur mu hiç? Anayasasında “Türk” olmayan bir devletin adı, Türkiye olur mu? Bu yolla sinsi bir plan devreye sokulmakta. Son Türk devletinin yok edilmesi için önce devletin kimliği, sonra da kendisi yok edilmesi düşünülmekte bu yolla. Ne yazık ki TBMM’de bulunan partilerin birçoğu bu değirmene su taşımakta.

        Bölücü örgütlerin anayasayla ilgili sorunlarının olması olağan. Peki, ülkemizin cumhurbaşkanlığına aday olanların konuya bakışı nasıl?

        Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, Anayasa’nın ilk iki maddesinin değiştirilebileceğini PKK’nın İMC TV kanalında duyurmuştu.  Nasıl mı?

        “Anayasa’yı değiştirelim.” deyince Kılıçdaroğlu, sunucu “2 ve 3. Maddeleri mesela…” diyerek konuyu açmak istedi. “Tabi… Söyledik bunların tamamını. Buyurun, gelin, yapalım bunların hepsini.” diye yanıtladı soruyu. Bu söylemin bölücülerin isteklerinden bir farkı var mı?

        2018 Yılında Kılıçdaroğlu: “Sivil bir anayasa yapmak zorundayız.” diyor. “Sivil anayasa” ne demek? Bu isteğin altında yatan ne? Kılıçdaroğlu’na sormak gerek: Atatürk’ün öncüsü olduğu 1924 Anayasa’sının neresi kötü? Ya da 1960 Anayasa’sının halka tanıdığı özgürlüğün neresini beğenmiyorsunuz? AB ve ABD emperyalistlerince dayatılan bölücü anayasaları niye savunuyorsunuz? Siz Türkiye’den mi, yoksa emperyalistlerden mi yanasınız?

        Cumhur İttifakının cumhurbaşkanı adayı da olan Cumhurbaşkanı Erdoğan 14 Nisan 2023 günü Diyarbakır’da yaptığı konuşmada: “Bu ülkenin tüm insanlarının hayallerini kucaklayan yeni, sivil, özgürlükçü bir anayasayı beraberce yapalım.” demekte. Bu sözleriyle açılım dönemini anımsatmakta RTE. Bu yolla ABD’ye ve onun işbirlikçisi PKK/HDP’ye göz kırpmakta. Şu anki anayasamızda özgürlükleri kısıtlayan ne var? “Özgürlükçü” diyerek neyi anlatmak istiyorsunuz Ey Erdoğan? Siz de Kılıçdaroğlu, HDP, HÜDA PAR gibi özerklik mi demek istemektesiniz bu sözünüzle? Halkımızın derdi anayasa mı, yoksa geçim mi? Ekonomik sorunları çözemediğiniz için mi “yeni, sivil, özgürlükçü anayasa” kervanına katıldınız? Bu söylediklerinizin 15 Temmuz ruhuna aykırı olduğunun farkında değil misiniz? 

    Anayasanın sivili mi olur? Anayasalar, bir ülke egemen olduğunda yapılır. Egemen olmak da silahlı güçle olur. Egemenliği sağlayalar, ülkenin anayasasını yapar. Bunun tersi olan anayasalar da var. Örneğin; Almanya, Japonya, Lübnan, Irak gibi ülkelerin anayasaları işgal güçlerince yapıldı. Sizin sivil dediğiniz bu anayasalar mı yoksa?

        Ülkemizin ivedilikle çözülmesi gereken sorunları var. Bu sorunların çözümü için hem Cumhur hem de millet ittifaklarından usçu, gerçekçi çözüm önerileri beklemekte halkımız. ABD’ye göz kırpan, bölücü örgütlere hoş görünen, bu yolla da ülkemizin birliğine zarar verecek söylemlere gerek yok!

        Erdoğan da Kılıçdaroğlu da bölücü örgütler de iyi bilsinler ki Anayasa’dan Atatürk’ü, Türklüğü çıkaracak hiçbir güç yok! Bu girişimde bulunacak siyasetçileri halkımız, sonsuza dek yaşamından çıkarır. Devlete, millete karşı siyaset olmaz. Olursa bunun adı ihanet olur. Bu, böyle biline!

                                                                       Adil Hacıömeroğlu

                                                                       16 Nisan 2023

2 yorum: