24
Kasım 2023 Cuma günü Filistin’le İsrail arasında tutsak değişimi başladı. Tutsak
değişimi yapılırken İsrail saldırıları dört günlüğüne durduruldu. Buna da “insani
ara” dediler. Bu arada Gazze’ye yardım götürecek kamyonların da Refah Sınır Kapısından
geçişine izin verildi.
Çoğu
kişi gibi benim de asıl ilgimi çeken tutsakların değişimi sırasında olanlar… Daha
önce Hamas, elinde bulunan iki İsrailli kadını serbest bırakmıştı. Bu sırada
yaşananlar başta İsrail olmak üzere Filistin düşmanlarının hoşuna gitmemişti.
Çünkü iki Yahudi kadın, Hamas militanlarının kendilerine iyi davrandıklarını
söylediler. Zaten kadınların Kızılhaç’a teslimi sırasında davranışları her şeyi
anlatmaktaydı. Dostlarından, yakınlarından ayrılır gibi vedalaştılar Filistin
askerleriyle. Yüzlerinde mutsuzluğun, korkunun kırıntısı bile görülmemekteydi.
24
Kasım akşamı, önce Hamas bıraktı elindeki tutsaklardan on üçünü. Bu kişiler
arasında çocuk ve kadınlar vardı. İsrailli bir erkek çocuk vardı ilgimi çeken. Gözlüklü,
güleç yüzlü, sevimli biri… Yüzünde korku yok, mutluluk var. Hamas askerlerinin
ona davranışı çok insancıl, sevgi ve saygı dolu… Hamaslıların bu
davranışlarının anlık, göstermelik olmadığını anlıyoruz çocuğun
davranışlarından. Çünkü yanındaki Filistinlilere güvendiği her durumundan
belli. Tutsaklığı sırasında incitilmediği, kötü davranışlarla karşılaşmadığı
çok açık. Bu arada tutsakların teslimi sırasında Hamas askerlerinin
silahlarının omuzlarına asılı ve namlularının yere doğru olduğu da ilgi çekici.
Bu durum, salıverilen kişilere güven vermek açısından çok önemli.
İlgimi
çekenler arasında İsrail tutukevinden salıverilen bir Filistinli erkek çocuk da
var. Çocuk, salıverilirken İsrailli askerlerce koluna sıkıca yapışılmış. Bir
diğer asker ise üzerine silah doğrultmuş. Çevresindeki İsrail askerlerinin
hepsi korku, kaygı içinde, sert duruşlu ve tüfekleri tutsakların ve onları
karşılamaya gelen ailelerinin üzerine çevrili. Çocuk, yaka paça teslim ediliyor
İsraillilerce. Bir çocuğa böyle davrananlar yetişkinlere neler yapmaz ki?
İsrail
tutuk evinde gençliği çalınan Filistinli bir kız vardı dünyaya, insanlığa çok
şey anlatan. On altı yaşında tutuklanmış. Sekiz buçuk yıl içerde kalmış.
Açıklamasında sekiz buçuk yıl niçin tutukevinde kaldığını bilmediğini söylemekte.
İçinde zerre kadar insanlık kalmış bir kişinin bu genç kızla duygudaşlık
yapması gerekmez mi?
Peki,
yıllarca İsrail tutukevinde kalmış, bakıldığında yoğun işkencelerden geçtiği belli
olan, saçı sakalı birbirine karışmış bir genç erkek; kendini karşılamaya gelen ailesini
bile tanımaması nasıl açıklanabilir? Bu kişinin durumuyla ilgili dünyada insan
hakları savunuculuğunu kimseye bırakmayan batılı ülkelerin söyleyeceği bir söz
vardır sanırım.
Hamas,
İsrail’de çalışan Taylandlı tarım işçilerini de salıverdi. İsrail hükümeti,
Taylandlı işçilerin ülkelerine dönmelerine izin vermiyor, acaba niye? Çünkü ne
halt işlediğini biliyor Siyonistler. İşçilerin Filistinliler lehine konuşacağından
çok emin Netanyahu yönetimi. Mızrağın çuvala sığmayacağını ne zaman anlayacak
İsrail’i yöneten Nazi yoldaşları?
İsrail,
tutsakları teslim ederken onları karşılamaya gelen ailelerine, komşularına şiddet
uygulayıp dağıttı. Bu sırada yaralananlar, hatta ölenler oldu. Filistinlilerin
çocuklarını, yakınlarını, eşlerini, kardeşlerini, akrabalarını, arkadaşlarını
karşılamaları yasaklanmakta İsrail tarafından. Kısacası, insanların yakınlarına
kavuşup sevinmelerini bile istemiyor İsrail yöneticileri. Demek ki Siyonistlere
göre insan olmak, insanca düşünüp duygulanmak ve davranmak sıra dışı bir şey. İnsan
olmak, çok başka bir şey… İnsan kılığında görünmekle insan olmak çok farklı…
Adil
Hacıömeroğlu
26 Kasım 2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder