Neredeyse
her gün onlarca defa listeler elimize ulaşmakta sosyal medyadan. Listede
Yahudilerin sahip oldukları firma adları var. Bu firmalardan alışveriş yapılmaması
istenmekte. Bu şirketlerin ürünlerine verilen paralar İsrail’e gittiğinden mermi,
bomba, füze, roket olarak Filistinlilere ölüm yağdırdığını söylemekteler. İlk
bakışta doğru bir kampanya. Ancak sorulacak asıl soru şudur: Siyonizm’e parasal
kaynak sağlayan bu şirketlerin Türkiye’de ne işi var?
Ben
beni bildim bileli, elimden geldiğince yerli malı kullanmaya özen gösteririm. Bir
malın yerlisi varsa yabancısına bakmam bile. Zorunlu olmadıkça yabancı malları
almam. Bu alışkanlığı bana kazandıran köy enstitülü babam. Cumhuriyetimiz ve
ülkemizle onur duyardı. Ürettiğimiz her şeye kutsal gözüyle bakardı. Bize de
aynı alışkanlığı, düşünceyi verdi.
Nedense
ülkemizde yediden yetmişe yabancı mal kullanma özentisi, alışkanlığa dönüştü.
Buna tüketim çılgınlığı da eklenince durum, hiç de iç açıcı değil. Üretimden
kazandığımız, tüketime yetmemekte. Bu tüketim çılgınlığını, yabancı mal
özentisini yüreklendirip yaygınlaştıran, canlı tutanlar; her türlü medya ve ulus
bilinci olmayan siyasetçilerle devlet yöneticileri. Yerli araba kullanan Kıbrıs
Kahramanı Başbakan Bülent Ecevit’le dalga geçildiğini görüp işitti bu
satırların yazarı. Topluma örnek olması
gereken Ecevit, dalga konusu yapıldı sonradan görme görgüsüzlerce.
Ne
yazık ki ABD sever siyasetçiler, Atatürk’ün öncülüğünde kurulan onlarca
fabrikamızı özelleştirme adı altında elden çıkardılar. Bunu da bir beceri
olarak sundular kamuoyuna. Sen, kendi üretimini yok edersen yabancı firmalar
yok edici çekirge sürüsü gibi ülkeni işgal eder. Kendi üretim alanlarının kapılarına
kilit vurup İsrail markalarının ülkemize yerleşmesinin yolunu açan kimler,
yıllardır Türkiye’yi yönetenler değil mi?
12-18
Aralık tarihleri arasında Yerli Malı Haftası kutlanırdı okullarımızda. Amaç, yurttaşlarımıza
küçük yaşta yerli malı kullanma bilincini vermekti. Zamanla önemsizleştirildi. Aslında
öyle bir duruma geldi ki ülkemiz, bu hafta kutlamalarında öğrenciler
masalarının üstüne neredeyse yerli malı koyamayacaklar.
Birçok
sebzenin tohumu her yıl İsrail’den alınmakta. Kimse: “Koskoca Türkiye’nin
tohumlarına ne oldu da İsrail’den tohum alıyoruz?” diye sormadı. Bin yıllık ata
tohumları neredeyse elimizden uçup gitti. Bunu yapan kim? Ülkemizi yöneten
iktidarlar… En çok da İsrail’e karşı söylev vermekten başka bir şey yapamayan Tayyip
Erdoğan’ın AKP hükümetleri. Sen, çiftçini göbeğinden İsrail’e bağla; ondan
sonra kalk Filistin için gözyaşı dök öyle mi?
Evet,
Siyonizm’in para muslukları kesilmeli, bu çok doğru. Bunun için toplumsal,
siyasal tutarlılık gerek. Sen, neredeyse yirmi dört saat İsrail şirketlerinin
ürünlerinin reklamlarını yap her yanda. Ondan sonra da çoluk çocuğa “Bunları
tüketme!” de… Bu tavrınla inandırıcı olacağını mı sanıyorsun?
Neredeyse
en kuytu köşelerde bile kocaman AVM’ler yaptıracaksın. Böylece çarşı esnafını yok
edeceksin. O AVM’lerde neredeyse yerli markalar olmayacak. Buralardaki
dükkanların ezici çoğunluğunu ırkçı Siyonistlere vereceksin… Sen, böylece her
köşe başına İsrail’in para musluklarını koyacaksın seçeneksizce, ondan sonra
kalkıp halka şirin görünmek için “Halk, bu malları almasın!” diyeceksin. Be
hazret, halkın alabileceği yerli ürün mü bıraktın çarşıda, pazarda?
Önce
kes bakalım İsrail’le ticareti. Çağır bakalım Türk büyükelçisini Ankara’ya. Malatya-Kürecik’te
radarı kapatıp İsrail’e güvenlik darbesini vur da görelim Filistin severliğini.
Sen yapacağını yap, halk senin yaptığının bin katını yapar İsrail saldırganlarına,
soykırımcılarına karşı.
Adil
Hacıömeroğlu
11
Kasım 2023
Öğretmenim ben sabah marmaraydan yenikapıya gidiyorum inanin her tarafta arap ve yabancı gençler ve adim başı Starbaks kahve ve benzeri ürünler ve kıyafet reklam panoları inanın kendinizi memleketinizde yabancı görüyorsunuz.Memleket işgal edilmiş gibi izlenimi içinizi duyğularını yaşıyorsunuz😔😔iyi akşamlar
YanıtlaSil