ULUSLARARASI HUKUK DA NE?

İsrail Siyonistleri, gece gündüz demeden Gazze’de çoluk çocuk Filistinlileri öldürmekte. Yatağında uyuyan, bahçesinde oynayan, kundağında büyümeye çalışan, evde yemek yiyen, hastanede iyileşmeye çalışan, annesinin memesini emen, geleceğiyle ilgili düşler kuran çocuklar İsrail’in bombalarıyla öldürülmekte dünyanın gözleri önünde. Vicdan ve ahlakın zerresinin olmadığı bir savaşı izlemekteyiz yüreğimiz yanarak. Bu insan kıyımı ve kırımını yalnızca tarih sayfaları yazmayacak, insanlığını yitirmemiş her kişinin yürek defterinde sonsuza dek yer alacak.

Gazze’deki etnik temizlik, son hızla sürerken uygar (!) batı İsrail’in bu insan kıyımına desteğini esirgememekte. İslam dünyasında ise kış uykusu sürmekte ne yazık ki. Avrasya ve Latin Amerika ülkelerinin çoğu, bu insan kırımına karşı çıkmakta. Afrika ülkelerinin bazıları da bu etnik temizliğin, suçsuz insanların öldürülmesine karşı seslerini yükseltmekteler.

Filistinliler öldürülürken en çok işittiğimiz söz: uluslararası hukuk… Her kapıyı açan, her kötülüğü önleyen, dünyada adaleti sağlayan tılsımlı bir el sanki… Uluslararası hukuku kim uygulayacak? Güçlüler… Zaten bu insan kırımının destekçisi olanlar, bu güçlüler değil mi?

Filistinlilerin topraklarından sürülmesi, etnik temizliğe uğratılması ve öldürülmelerinin planlayıcısı, destekçisi olan emperyalistlerden uluslararası hukukun uygulanmasını bekleyen siyasetçiler, devlet yöneticileri var. Buna, boşa kürek çekip halkı aldatmak denmez mi?

Zalimden ve zulme destek verenden hukuk beklenir mi hiç?

         Gücün varsa hukuku uygularsın. Güçsüzsen, güçlünün hukukuna boyun eğersin. Tarihin en eski çağlarından beri her devlet sınırlarını belirlerken, toprakları üzerinde egemenlik kurarken bunu silahlı gücüyle yaptı. Yani hukuku süngüyle sağladı. Eğer gücün varsa Filistin’de etnik temizlik yapanları tutarsın kolundan yargılarsın. Böylece hukuk işlemiş olur.

II. Dünya Savaşından beri sayısız toplu insan kıyımı yapan ABD’ye dokunan bir hukuk sistemi var mı dünyada? Hiroşima ve Nagazaki’yi atom bombasıyla yakan Amerika’dan hesap soruldu mu?

Vietnam, Laos, Kamboçya, Kore, Irak, Haiti, Suriye, Libya, Yemen, Afganistan ve birçok ülkedeki milyonlarca insanın öldürülmesi nedeniyle uluslararası hukukun yargıladığı bir tek ABD’li siyasetçi ya da asker gördünüz mü?

ABD’nin Türkiye ve Latin Amerika ülkelerinde yaptırdıkları onlarca darbelerle kıyıma uğrattıkları binlerce insanın hesabını soran bir hukuk sistemi oldu mu?

1948’den beri İsrail’in işlediği cinayetler, toplu kırımlar, insanları yerinden sürüp yok etme suçlarından uluslararası hukukun yakasına yapıştığı bir Siyonist yetkili var mı?

Burada bazı devlet yöneticilerinedir sözüm. Boş işlerle uğraşmayın! Ülkelerinizin dışa, yani emperyalizme bağımlılıklarını sona erdirin! Bilime, teknolojiye önem verin! Ekonominizi geliştirip namerde muhtaç olmayın! Tarihinize sahip çıkın! Emperyalizmi dize getirmiş kurucu kahramanlarınızla kavga ederek düşmana hizmet etmeyin! Dinsel dogmaların peşine takılıp ülkenizi geri götürmeyin! Yüzünüzü güneşe dönüp yürüyün, arkanıza bakıp gölgenizle uğraşmayın!

Bugün Batı Asya ülkelerinin önündeki en büyük görev, her yönüyle tam bağımsız olmaktır. Tam bağımsız olmazsan güçlülerin, emperyalistlerin uluslararası hukuk dediği masalları dinleyip mışıl mışıl uyursun gereksiz düşler görerek.

                                                                       Adil Hacıömeroğlu

                                                                       2 Kasım 2023