7
Ekim 2023 günü Filistin’e İsrail saldırıları başlayıp çoluk çocuğu öldürmeye
başladığından beri herkesin dilinde “vicdan” sözcüğü var. Başta İsrail ve ABD
olmak üzere batılı ülkeleri vicdanlı olmaya çağırmakta elinden bir şey gelmeyen
siyasetçiler. Bunların çoğunun İslam ülkeleri yöneticileri olduğunu da
belirtelim. Öncelikle “vicdan” sözcüğünün ne anlama geldiğine bakalım.
Vicdan:
“Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi
ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan
güç. (Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu Yayınları)” Bu sözcüğün dilimize Arapçadan
girdiğini de belirtelim.
Peşinen
söyleyeyim ki İsrail, ABD ve batılı emperyalist/sömürgeci ülkelerden vicdanlı
olmalarını istemek en büyük vicdansızlık. İsrail çocuk ve kadınları öldürüyor
bilerek ve isteyerek. Niye mi?
Yahudilik,
anaerkilliğe dayalı… Yani annesi Yahudi olan birinin babası hangi etnik
kökenden, hangi inançtan olursa olsun Yahudi kabul edilir. Çocukları anneler
doğurur. Bir ulusun çoğalması kadınlara bağlı. Dili, anne öğretir. Kültürü,
geleneği, davranışı anne benimsetir çocuğuna. Kadın olmasa bir halk, nasıl ayakta
kalıp çoğalacak? Bunu en iyi bilen İsrailliler…
Bu nedenle kadınları öyle sehven değil, bilerek öldürmekteler. Çünkü
Filistinlileri yok etmenin yolu toplumun temel direği kadınları yok etmekten
geçmekte. Soykırım, kadınları yok edince amacına ulaşır.
Çocukları
öldürmekte İsrail bilerek ve isteyerek. Çünkü çocuk, toplumun geleceği. Çocuk
olmasa toplumun geleceği olmaz. Zaten bir İsrailli yetkili bunu açıkça söyledi.
Çocukları öldürmelerinin gerekçesini, onların büyüyünce Hamas militanı
olabileceklerine bağlamakta. Bu yetkiliyi, çoğu kişi ruh hastası olarak
görebilir. Ancak öyle değil. Çünkü çocukları ve kadınları öldürmek 1948’den
beri bir İsrail politikası. Sanki ilk oluyormuş gibi şaşırmakta bazıları.
Vicdanlı
olması istenen ikinci ülke, ABD. Tarihi boyunca vicdanlı olmuş mu bu ülke?
Kuruluşundan başlayarak bir vicdansızlığın, aktöresizliğin ülkesi ABD. Bu
ülkeyi kuranlar, Avrupalılar… Yeni Dünya’ya ayak basar basmaz bu toprakların sahibi
olan Kızılderilileri yok ettiler sistemli olarak. Bugün bu topraklarda
neredeyse Kızılderili kalmadı. Yani dünyada ilk bilinçli ve kapsamlı soykırım
yapan ülkenin adı, ABD. İsrail de ABD’nin soykırım deneyimlerini uygulamakta
Filistin’de. Bu iki ülkeden vicdanlı olmalarını istemek ya saflık ya da
ahmaklık. Halkları yok edip soykırıma uğratmak, ABD ve İsrail’in siyasal olarak
var olma yolu. İnsan kanıyla beslenenlerden aktöre ve vicdan beklemek, büyük
bir aymazlık.
İsrail,
Filistin’e havadan, karadan, denizden saldırıp çoluk çocuk öldürmeye başlayınca
dünün sömürgecileri, bugünün emperyalist Avrupa ülkeleri; İsrail’e askersel,
siyasal, ekonomik destek konusunda seferber oldular. Yazımızın konusu olan saf
ahmaklar, bu ülkelerde de vicdan aradılar. Boşuna… Bulamazsınız oralarda
vicdanın kırıntısını. Çünkü vicdan, insanda olur. İnsan kanıyla beslenen bir
yaratığa, insan denir mi? Sömürgeciliğin, emperyalizmin neresinde insanlık,
vicdan ve aktöre var?
Vicdanlı
olanlar birleşmeli insanlık için din, dil, ırk, kültür ayrımı yapmadan. Ortaçağ
saplantılarından kurtulup bilimde, teknikte ileri gitmeliler. Emperyalist
kapılarda para dilenenler, İsrail’i engelleyemez. Bu para dilenenler de kendi
halklarını tekelci sermayenin kölesi yaptıklarından onlarda da vicdan ve aktöre
arayamayız. Bu nedenle kendi halklarının İsrail’e karşı tepkisini yumuşatmak
için vicdan söylevleri atamaktan başka bir şey yapmıyorlar. Bu söylevlerle kendi
vicdan eksikliklerini gidermeye çalışmaktalar. Çok yazık, çok… En çok da
Filistinlilerin bu niteliksiz, yeteneksiz, zavallı devlet yöneticilerinden umar
beklemelerine yazık.
Arap
ve İslam ülkelerinin yöneticileri, yataklarında nasıl rahatça uyumaktalar?
Ailelerindeki çocukların, kadınların gözlerine nasıl bakıyorlar utanmadan? Hem
İsrail/ABD ile ilişkileri üst düzeyde sürdürüp hem de Filistin söylevleriyle
kendi halklarını uyutan bu yöneticilerin vicdan ve aktörelerini sorgulama
zamanı gelmedi mi?
Ezilen
ulusların vicdanı Atatürk’tür. Çünkü emperyalizme karşı ilk kurtuluş utkusunu
kazandı. Yalnızca savaşı kazanmakla kalmadı; kalkınma, bilim ve teknikte
gelişme, emperyalizme el avuç açmadan yaşamanın örneğidir dünyada. Bu nedenle
Atatürk güneşiyle aydınlanmayan topraklarda emperyalizmin bağımlıları egemen
olmakta. Bu da soykırımcıların, sömürücülerin, vicdansızların önünü açıp
işlerini kolaylaştırmakta.
Evet,
vicdan ne işe yarar? Vicdan, insan olmaya yarar. Vicdanlı adam, vicdansızdan
vicdan dilenmez.
Adil Hacıömeroğlu
9
Kasım 2023
İsrail'in yaptığının bedelini bütün dünya ödeyecek. Zira bundan sonra herhangi bir savaşta, sivil, kadın ya da çocukların gözetilmesini beklemek gerçekçi olmaz. Sivil gösteriler de vicdan rahatlatmadan öteye giden şeyler değil. Tek tek bireylerin değiştiremeyeceği bir sürecin vicdanı muhasebesini onların sırtına yüklemek de doğru olmaz. İnsanlık 19-20. yy boyunca ortak bir insanlık ideolojisi, siyasası, hatta insanlık dini yaratmaya çalıştı. Sonuç: Gazze. O zaman ideolojilerden, felsefi doktrinlerden medet umma çağının kapandığını söylemek yanlış olmaz sanırım.
YanıtlaSilVicdan bireyin kendi ahlaki görüşünü esas alarak yaptığı bir insani özelliktir.Bence vicdan sonradan kazanılan bir yetenektir , tamamen ahlakla benzer doğrultuda zamanla oluşur.Gazze de savunmasız insanları zorbalıkla katletmek ,acı duymamak ,seyretmekvicdansızlıktır.İnsan kötülüğü vicdani duyguları olmadığı için yapar.Vicanlı insan yanlış yaptığında bile acı çeker, pişman olur.Nerede insani duygular ; Nerde İnsan hakları?Nerde vicdan?Hocam yüreğinize sağlık .. Barış’ ın gelmesi ,duyarlı ,vicdanlı insanların artması dileğiyle ..Savaş’ a hayır,Barış’ evet.En büyük savaş Barış için yapılan Savaştır.🍀🌺🕊️Fulya Kırımoğlu
SilVicdan her ne kadar duygular ile ilgili insani bir davranış belirleyici olsa da burada aklın ve mantığın olumlu satırları yazılmış.
YanıtlaSil