7
Ekim 2023 gününden beri İsrail Siyonist’lerinin Filistinlileri dünya üzerinden
yok edip köklerini kurutma saldırısı karşısında, dünyanın dört bir yanında
halklar ayağa kalkmış durumda. Bir halkın yok edilmesi karşısında yine halklar
ayakta.
İnsan
olanın yüreği dayanmaz Filistinlilere uygulanan soykırıma. Birçok ülkenin yöneticileri,
İsrail’in insan kırımına destek verirken o ülkelerin halkları bu kötülüğe karşı
çıkmaktalar. Bu ülkelerin sokakları neredeyse her gün tıklım tıklım insan
sesiyle inlemekte.
Başta
İsrail’de olmak üzere dünyanın her yanındaki Yahudilerin ezici çoğunluğu
Siyonistlerin yaptıkları insanlık dışı insan kıyımına karşı gelmekteler. Netanyahu’nun
soykırım politikası, İsrail sokaklarında sert kayaya toslamakta. Aklı başında Yahudiler,
emperyalizmin insan kırımı siyasetine boyun eğip insanlıklarını yitirmiyor. Özellikle
ABD’deki Yahudiler, Biden ve Netanyahu’nun işgal, ilhak, yok etme politikasına
karşı çıkmaları çok önemli.
Dünyanın
gözüne baka baka bir ulusun çoluk çocuk bombalanarak yok edilmesini kabullenecek
bir kişinin insan olduğu düşünülemez. Filistinlileri savunmak, insan olma
sorunu olarak karşımıza çıkmakta. Bu sorun, Yahudileri kendi iç hesaplaşmalarına
götürmekte.
İsrail’le
Filistin arasındaki savaş, Filistinlerin var olması için ne denli önemliyse İsrailliler
için de bir var olup yok olma savaşımı. Filistin yok olurken İsrail var olamaz.
Yok edenin yok edilenle birlikte yok olacağı iyi bilinmeli. Bir toplum, sonsuza
dek her gün, her dakika savaşarak ayakta kalamaz. Böylesi bir durum, o toplumun
tinsel yapısını da bozar. Tinsel bozukluk, sağlıksız bir toplumun oluşmasına neden
olur.
İsrail’de
yaşayan bir kişiyi düşünelim. Günün her
saatinde başına bir bombanın ya da roketin düşeceğini düşünerek yaşamakta.
Savunma amaçlı demir kubbe var olmasına karşın kimi zaman durduramıyor Hamas’ın,
Hizbullah’ın roketlerini. Bu korkuyla yaşayan insanların tinsel sağlıklarının
yerinde olduğu düşünülebilir mi? Bu nedenle en çok İsrailli Yahudilerin barış
ve erinç içinde yaşamaya gereksinimi var. İsraillilerin büyük bir bölümünün
Gazze saldırısına karşı çıkmaları bu nedenledir.
Emperyalizm
ve Siyonizm, çıkarları söz konusu olduğunda kendi halklarını bile öldürmekten
çekinmez. İsrail’in muhalif gazetesi Haaretz, 7 Ekim günü İsrail helikopterinin
Hamas militanlarını öldürürken müzik festivaline katılan Yahudi gençleri de
öldürdüğünü açıkladı. “Hamas, sivilleri öldürdü.” diye ayağa kalkan ABD ve
İsrail severlerin bu açıklama karşısında susmaları ilgi çekici. Burada da
görüldüğü gibi özgürce müzik dinleyip eğlenmek isteyen Yahudi gençlerin bile
can güvenliği yok edilmekte Siyonist yöneticilerce. Çünkü göz göre göre
öldürülmekteler kendi yöneticileri tarafından. Böyle bir durum karşısında İsrail’deki
Yahudilerin özgürlüğünden söz edilebilir mi?
Canları
tehlike altında olan İsrailli gençlerin de özgür bir dünyada yaşama ve eğlenme,
müzik dinleme hakları var. Ne yazık ki bu hakkı onların elinden alan İsrail
Siyonistleri ve ABD emperyalizmi.
Dünyanın
her yanında İsrail’in Gazze’ye saldırısına karşı çıkarak alanları dolduran
Yahudiler, yalnızca Filistin’in özgürlüğü için değil, kendi özgürlükleri için
de savaşmaktalar. Çünkü Filistin özgür olmadan Yahudiler özgür olamaz. İğneli
fıçının içinde oturarak erinç içinde yaşayamazsın. Filistinlilerin de Yahudilerin
de özgürlüklerinin önündeki en büyük engel, emperyalizm ve Siyonizm.
Özgür
olmak için soluk alıp vermek gerek. Ölmek, öldürülmek özgürlük değil.
Adil
Hacıömeroğlu
23
Kasım 2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder