Ağustos
2023’te süper kupa finalinin Suudi Arabistan’da yapılması kararlaştırıldı.
Kimler mi karar verdi buna? Türkiye Futbol Federasyonu, Fenerbahçe ve
Galatasaray başkanları… Üç başkan, bu konuyla ilgili protokol imzaladı.
Peki,
niye Suudi Arabistan? Son yıllarda varsıl Körfez ülkeleri futbola özel ilgi
duymaktalar. Ülkelerinin tanıtımı için futbolu kullanmaktalar. Avrupa’nın ünlü
futbol kulüplerinden bazıları, petrol varsılı Körfez ülkelerinin işadamlarınca
satın alındı. 2022 Dünya Kupası finalleri Katar’da yapıldı hem de yaz
mevsiminde yapılması gereken maçlar sonbaharın son günlerinde oynandı. Kupa
için oynanmakta olan liglere ara verildi bir süre. Paranın gücü, dünya kupası
geleneğini ters çevirdi. Kimse işin siyasal yönünü dile getirmedi. Katar’da
demokrasinin olup olmadığı tartışılmadı. Dünyada tartışılmadı da ülkemizin
sahte Atatürkçüleri tartıştı mı? Hayır… Parası olan Katar’a gidip maçları yerinden
izledi. Parası olmayan da televizyonun karşısına oturup çekirdek çerezle tuttuğu
takım için tepindi günlerce. Tartışılan biricik konu, dünya kupasından kazanılan
para, görkemli açılış ve kapanış törenleriydi.
Suudi
takımları, dünyanın ünlü futbolcularını transfer ettiler. Suudi Arabistan ligi
batılıların izlediği bir lig durumuna geldi. Suudi Arabistan’da Avrupa’nın
büyük takımları final maçları oynadılar. TFF, Avrupalılardan geri kalır mı?
Kalmaz doğal olarak. Bu nedenle süper kupa finali için seçildi Suudi Arabistan.
Peki,
Fenerbahçe ve Galatasaray yöneticileri, Ağustos 2023’te Suudi Arabistan’da
oynama kararı verdiklerinde bu ülkenin nasıl yönetildiğini bilmiyorlar mıydı? Bilmez
olurlar mı? Ağustosta Suudi Arabistan yönetimi Atatürkçüydü de aralıkta mı vazgeçti
bu görüşünden?
Maç
gününden on beş gün önce TFF, Fenerbahçe, Galatasaray; Suudi yetkililerle maçla
ilgili protokol imzaladılar. Burada, maça hangi formalarla çıkılacağı kararlaştırıldı.
Fenerbahçe Atatürk fotoğraflı, Galatasaray ise Atatürk imzalı formalarla maça
çıkacağı kararlaştırıldı. Maçtan önce İstiklal Marşı söylenmesi isteğine Suud
tarafı karşı çıkmadı. Maçtan önce şehitlerimiz için saygı duruşu yapılması
konusunda da anlaşıldı.
Dünyanın
neresinde olursa olsun futbol maçları, FİFA’nın denetimde ve onun kurallarıyla
yapılır. FİFA kuralları dışında bir şey yapmanın olanaksız olduğunu hem TFF hem
de tüm futbol takımı yöneticileri bilir. Maçtan önce iki takım başkanlarının Atatürk
fotoğraflı tişörtlerle ısınmak isteği gündeme geldi. Ayrıca Fenerbahçe “Yurtta sulh,
dünyada sulh!”, Galatasaray da “Ne mutlu Türk’ün diyene!” özdeyişlerinin yazılı
olduğu pankartlarla maça çıkmak istediklerini söyledi başkanlar. Oysa daha önce
maça nasıl çıkacağı protokolle karar altına alınmıştı.
Her
iki takımın başkanı, maçı oynamamanın gerekçesi olarak cumhuriyetin 100. Yılını
gösterdiler. Ağustosta cumhuriyetin yüzüncü yılı olduğunu bilmiyor muydu
başkanlar? Ne zaman ki yandaşları final maçının Riyad’da oynanmasına karşı
çıktılar, o zaman mırıldanmaya başladılar. Yandaşlardan sonra iki kulübün divan
kurulları karşı çıktı maçın Arabistan’da oynanmasına. Buna karşın her iki
başkan da kararlarından vazgeçmediler. Maç için gittiler Riyad’a. Nasıl bir
Atatürkçülerse cumhuriyetimizin 100. Yılı ancak maç günü uslarına geldi.
Riyad’daki
süper kupa maçı Araplardan gerekli ilgiyi görmedi. Türkiye’den de her iki
takımın yandaşları fazla ilgi göstermedi maça. İzleyici sayısı üç beş bini
geçmeyecekti.
Peki,
Türkiye’nin iki büyük takımı, süper kupa maçını niye Suudi Arabistan’da oynamak
istediler? Bunun tek yanıtı var: para…
Ali
Koç, süper kupa maçından birkaç gün önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem
İmamoğlu ile görüştü. Yerel seçimlerin yaklaştığı bir zamanda yapılan bu
görüşme, siyasal açıdan önemli. Koç ailesinin öncülük ettiği TÜSİAD’ın 1979’da
Ecevit hükümetini devirmek için gazetelere verdiği tam sayfa ilanlar unutulmadı.
Ecevit, 1973 ve 1977 seçimlerini ABD’ye karşı ulusalcı duruşuyla kazanmıştı. Bu
nedenle devrilmesi gerekiyordu. Bunun öncülüğünü ülkemizin küresel sermayesine
bağlı patronlarının örgütü yaptı ve hükümet devrildi. Ardından ne mi oldu?
Demirel hükümeti kuruldu. Turgut Özal, başbakanlık müsteşarı oldu. Özal 24 Ocak
kararlarını alarak 12 Eylül 1980 darbesine giden yolu açtı.
Suudi Arabistan, son zamanlardan başta Çin olmak üzere bazı ülkelerle yerel paralarla ticaret yapma kararı aldı. Bu ne demek? Petrol satışında doların arka plana itilmesi demek. Üstelik Suudlar, düşman olarak gördükleri İran’la masaya oturup el sıkıştılar. Bu, ilgi çekici bir siyasal gelişme. Üstüne üstlük Suudi Arabistan bir de BRİCS’e girdi.
Süper
kupa maçının oynanmaması hem Türkiye-Arabistan ilişkilerini gerginleştirmek hem
de ülkemizde Arap düşmanlığını, nefretini körüklemek amacı taşımakta.
Gerçeklerin
ortaya çıkmak gibi bir huyu var. Süper kupa maçının neden oynanmadığı konusunda
TFF, Fenerbahçe ve Galatasaray başkanları kamuoyuna gerekli açıklamaları
yapmaları gerekiyor. İki takım başkanı, daha önce attıkları imzalarının niye arkasında
durmadıklarını halka anlatmalı. Maçı oynamama kararı alınırken ve öncesinde kimlerle
görüşüldüğü açıklanmalı kamuoyuna.
Atatürkçülüğün
en önemli ilkelerinden biri, öngörülü olmak. Süper kupa maçının oynanmamasıyla
biten süreç gösteriyor ki her iki başkan da öngörüsüzdür bu konuda.
Atatürk,
İran ve Afganistan’la dostluğunu pekiştirirken bu ülkelerin rejimlerine mi
baktı? Her iki ülkeyi de hanedanlar yönetmekteydi o zaman. Çünkü iki ülke ile
da tarihsel bağlarımız vardı. Üstelik bu iki ülke de ezilen halklardan
oluşmaktaydı. Suudi Arabistan’ın yönetim biçimini onaylamam olanaksız. Ancak bu
ülkeye düşmanlık yaparak rejimi değişmez. Onlarla ne denli iyi ilişkiler
kurarsak Arabistan halkı, Atatürk’ün Türkiye’sini örnek alır. Bunu onlardan
niye esirgiyoruz?
Atatürk’ün Araplar hakkında olumsuz bir tek tümcesi yokken onu, Arap karşıtıymış gibi göstermek son derece yanlış. O, emperyalizme karşı ezilen ulusların yanındaydı hep. Araplar da ezilen ulus. Onların yanında olmak Atatürkçülerin görevi. Günümüzde ezilen uluslara düşmanlık yapmak, Atatürkçülük değil; Amerikancılıktır.
Adil
Hacıömeroğlu
3
Ocak 2024
Emperyalizmin taşeronlarının Atatürkçü olduklarını savlamak, Ebu Cehil'in peygamber olduğunu iddia etmek veya Margaret Thatcher'ın sosyalist olduğunu iddia etmek gibi bir komikliktir. Ancak bu komikliğin alıcı bulması ve bunun nedenleri üzerinde düşünülmelidir. Bu sosyolojik garabet ve her değerini tüketen bu toplumsal şuursuzluk ülkeyi karanlığa götürmektedir. Saygılarımla
YanıtlaSilFutbolda,Süper Kupa finalinde yaşanan bu maniplasyon musluğun ,oyunu kuranların elinde, hortumun ucununda oyunu oynayacakların(başkanların) elinde olduğunu,çok açık bir şekilde göstermektedir.
YanıtlaSilKaleminize sağlık olayı çok güzel açıklamış siniz
YanıtlaSilDeğerli Adil öğretmenim,
YanıtlaSilAtatürkçülük ve Amerikancılık arasındaki karşıtlığını anlatımınız mükemmel 👏👏2023 Türk Süper Kupa maçının Suudi Arabistan’da düzenlenmesi ekonomik ve siyasi kararların Atatürk’ün değerlerini gölgede bırakması uygun değildir.. Suudi Arabistan’ın BRICS ülkeleriyle yakınlaşması ve ABD etkisinden uzaklaşma çabaları da farkediliyor.Yazı, para ve küresel siyasetin etkileri üzerinden Türkiye’nin Atatürkçü mirasının korunması gerekiyor.Aklınıza,Elinize , yüreğinize sağlık👏👏Var olunuz .🙏🏻Fulya Kırımoğlu👩