KENTLERDEKİ ÇÖP SORUNU

 

Günümüz kentleri, ne yazık ki üretmek yerine sürekli tüketmekte. Havayı, suyu, toprağı, ormanı, insanı, kurdu kuşu, börtü böceği, çalıyı çırpıyı yiyip bitirmekte kent canavarı. Kapitalizmin kurduğu kent düzeneğinde canlıların, insanlığın, mutluluğun, güzelliğin, doğanın, sevgiyle yaşamanın bir önemi, bir değeri yok! Kentler yaşam alanı değil, kazanç kapısı olarak görülmekte. Bu yüzden de kentlerimizin altı, üstü yağmalanmakta bir avuç kişinin cebi dolsun diye.

Başta İstanbul olmak üzere kentlerimizin en büyük sorunu, çöp konusu. Özellikle havalar ısındığında çöp kokusundan sokaklarda yürümek neredeyse olanaksız. Belediyelerin çöp kamyonları sokaklarda bulunan büyük çöp kutularını boşaltırken içindekileri sıkıştırmakta ve çöplerin suyu, sokaklara akmakta. Evlerin önündeki çöp kutularının kapakları genellikle açık. Kediler, köpekler, martılar, kargalar… kapağı açık çöp kutularından beslenmekte. Buralarda mevsimine göre başta sinekler olmak üzere birçok haşarat kendilerine yaşam alanı bulmakta. Bu da salgınların yayılmasına ortam hazırlamakta. Bu nedenle çöp kutuları yeniden tasarlanmalı, kapakları kendiliğinde kapanan ve su sızdırmaz özellikli kutular üretilmeli. Ayrıca çöpler toplandıktan sonra çöp kutularının çevresi yıkanıp temizlenmeli. Özellikle kentlerin çok fazla çöp biriken merkezi yerlerinde çöpler alındıktan sonra temizliğin yanı sıra ilaçlama da yapılmalı.

Çöp ayrıştırılmadan atıldığından büyük bir erke kaynağı, geri dönüşüm fırsatı ıskalanmakta. Öncelikle çöpler ayrıştırılmalı. Geri dönüşümü olanaklı olanlar, üretim aşamalarından geçirilip yeniden halkın hizmetine sokulmalı. Böylece hem ekonomimizi geliştirmeye hem de doğal kaynaklarımızı korumaya olanak yaratırız. Geri kalan çöplerden kent için erke üretilmeli. Bu da erkede hem dışa bağımlılığı hem de dünyamızı kirletip yok eden fosil yakıtların kullanımını azaltır. Bunu sağlamak için çöplerin sınıflandırılmasına uygun çöp torbaları belediyelerce üretilip yurttaşlara dağıtılmalı. Çöpünü ayrıştıran kentliye, temizlik vergisinden indirimler uygulanmalı. Böylece yurttaş, çöp ayrıştırma işi için yüreklendirilmeli.

Birçok ülkenin çöp satın aldığını biliyoruz. Amaçları çöplerin içinde geri değişime uygun başta metaller olmak üzere türlü maddelerinin geri dönüşümünü sağlayarak ülke ekonomilerine katkı yapmak. Kentlerimizde geri dönüşüm yapılsa da bu yeterli değil. Çöplerde geri dönüşüme uygun birçok madde yok olup gitmekte.

Çöpten biyoenerji üretmek, çok önemli hem doğayı korumak hem tutumluluk hem de ülke ekonomisinin dışa bağımlılıktan kurtarılması açısından. Ne yazık ki bu alanda çok başarılı değil belediyeler. Bu konuda yeni yatırımlara ivedilikle gereksinim var.

Ülkemizde çöpe en çok atılan şeylerden biri yiyecekler. Üretilen ekmeklerin neredeyse üçte biri çöpe atılmakta. Ekmeğin dışındaki yiyeceklerin de önemli sayabileceğimiz bir bölümü çöpe dökülmekte. Bunlardan hayvan yemi üretilebilir. Toprağı ve suyu çokça kirleten kızartma yağları toplanarak besi tavukları için yem üretmek olanaklı. 

Çöp deyip de geçmemek gerek. Evsel atıklardan erke üretebileceğimiz gibi yeşil gübre üretme olanağı da var. Toprağımız gittikçe kirlenmekte. Ağaçsızlaşma yüzünden oluşan erozyon toprağın verimini düşürmekte. Toprağın verimini artırmak, onu güçlendirmek için yeşil gübre gerekmekte. Bu nedenle biyolojik atıkların her zerresi değerlendirilmeli. Çöplerin ülkemiz için değerli ve bulunmaz bir kaynak olduğu bilinci taşınmalı. Çöpü, çöpe atmamalı.

                                                         Adil Hacıömeroğlu

                                                         16 Ocak 2024

 

2 yorum:

  1. Bu kadar düşük bir eğitim seviyesine sahip, kitap okumayan, kendini insan olarak geliştirme dürtüsünu duyumsamayan, dili bozuk, ahlâki açıdan çürümüş bireylerden oluşan bir toplumun belediyeciliği de aynen böyle olur. Hırsızlık, rant ve eziyet üzerine kurulu şehircilik...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sil baştan başlamak gerekir.kent şehircilik yaşam planlamayla. Kanun yapılması için meclise öneri eylemi yapılabilir.

      Sil