Yunanlıların son savunma hattı da zapt edildi. Böylece
savunma imkânı bütünüyle ortadan kaldırıldı. Süvarilere ‘Kılıca kuvvet!’ emri
verildi. Yunan gerilemesi, Kasaba (Turgutlu)’ya doğru devam ediyor.
Uludağ-İznik mevzilerinde bulunan Yunan Üçüncü Kolordusu’nun Trakya’ya
nakledilmek üzere Kapıdağ ve Bandırma limanlarına gitmesi emredildi. Yunan
Bağımsız Tümeni, 5 gün önce Yunanlıların çekildiği Sındırgı’ya vardı. Birkaç
gün önce işgal etmiş olan çeteler dağlara çekildi. Yunanlılar, Hıristiyan halka
ekmek yaptırdılar. Hayvanları için arpa aldılar. Hıristiyanlar, kendilerinin de
birlikte götürülmesini istediler. Tümen komutanı, zor olacağı gerekçesiyle bu
isteği reddetti. Buna rağmen birçok yerli Rum, Tümen’e sığındı. İsmet Paşa,
kasaba ve köylerin Yunanlılar tarafından yakılmaması için tedbir alınmasını
emretti.
Yunan kuvvetleri Manisa’yı yaktılar. Şehirdeki 18.000
yapıdan 500’ü ayakta kalabildi.
Bugün kurtarılan yerler: Akhisar, Balıkesir, Yenişehir,
Köşk, Tire, Bayındır, Söke, Kırkağaç, Gönen, Pazarcık, Umurlu, İvrindi, Balya,
Bilecik, Ahmetli, Kuşadası, Kepsut, Savaştepe, Domaniç. Yunan askerleri
Kırmasti’yi terk etti. Belediye Başkanı, Eşkıya Davut’un halka vereceği zararı
önlemek için çetecilerden Gürcü Mevlüt’e mektup yazarak kasabayı teslim
almasını istedi. Mevlüt, yarın kasabaya girerek hâkimi olacak. Akıncı Müfrezeleri,
halkın büyük sevinç gösterileri içinde Balıkesir’e girdi. Bir baskınla Gönen
kurtarıldı.
Mustafa Kemal’den Rauf Bey’e: Düşman ricat sırasında hemen
bütün malzemesini terk ediyor. Alaşehir ve Kula, birliklerimiz tarafından işgal
edildi. Yunanlıların Anadolu Sefer Ordusu yeni Başkomutanı Polyemekalis ile
Yunan Genelkurmay Başkanı Dusmanis İzmir’e geldiler. Hacıensti’ye görevden
alındığı tebliğ edildi. Hacıanesti, verdiği raporda firarları önlemenin mümkün
olmadığını bildirdi, yeni bir savunma tedbiri yapılmasına karşı Yüksek Komiser
Steryadis bunun mümkün olmadığını söyledi. Polyemekalis, komutayı Hacıanesti’den
devraldı. Yapılan toplantıdan sonra Hacıanesti Pire’ye hareket etti. Savaş
Bakanı Teotakis ile Genelkurmay Başkanı Dusmanis de yarın hareket edecekler.
Bozguna uğrayan Yunan ordusunun ilk öncüleri İzmir’e ulaştı. ‘Kimi at, eşek
sırtında, kimi yayaydı. Bazıları silahlı, bir kısmı araç gereçsizdi. Hepsinin
sakalları uzamıştı ve pislik içinde yüzüyorlardı.
İkinci Ordu, ikmal kararlarıyla 11.297 çift çarık, 87 çift
potin, 373 çift yemeniyi Altıntaş’a getirtti. Ordunun yiyecek ikmali, arkadan
yetiştirilen katarlardan, halktan satın alma ve aşar toplama yoluyla, bazı
yerlerde Yunanlıların yakmaya fırsat bulamadan terk etmek zorunda kaldığı erzak
depolarından sağlanıyor. Ordu, et sıkıntısı çekmiyor. Etlik hayvanlar, sürüler
halinde ordunun arkasından yetiştiriliyor. Erlerin yarısı yalınayak. Yollara
çarık dayanmıyor. Atların bir kısmı da nalsız ve mıhsız. Birçok binek hayvanında
ise eğer vuruğu meydana gelmeye başladı. Büyük Millet Meclisi, Bursa’nın
düştüğü tarihte başkanlık kürsüsüne çekilen siyah örtünün kaldırılmasını
kararlaştırdı. Gizli oturumda Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa’nın 30 Ağustos
Savaşı’na Başkomutanlık Meydan Savaşı adı verildiğini bildiren yazısı okundu.
Erzurum Mebusu Hüseyin Avni Bey, buna itiraz etti. Meclis’te dua okundu.
Zaferden dolayı, yurdun dört bir yanından Meclis’e telgraflar yağmaya devam
ediyor. Kutlamalar: 1) Ukrayna Halk Komiserleri Kurulu Başkanı Rokovski,
Mustafa Kemal’e gönderdiği mesajda, son zaferden duydukları sevinci ifade
ederek, Ukrayna’nın Türkiye’nin ilerleme çabalarına katkıda bulunmaktan
mutluluk duyacağını belirtti. 2) Kafkas Cumhuriyetleri Birlik Şurası Divan
başkanlığına Yunan ordusunun Anadolu’yu terk etmesi yoluyla ateşkes önerdiği
haberinin ulaşması üzerine divan başkanı Nerimanof, üye Meyasinnikof, Buduvani,
Askeri Devrim Şurası üyesi Orjonikitze ve Bağımsız Kafkas Ordusu Başkumandanı Yugurov,
Tiflis Türk Elçiliği’ne giderek içten kutlamalarının Mustafa Kemal’e bildirilmesini
Ahmet Muhtar Bey’den istediler. Yugurov, ordusunun gerektiğinde kardeş Türk
askerleriyle birlikte kan dökmeye hazır olduğunun bildirilmesini de istedi.
Ahmet Muhtar Bey, bunları Mustafa Kemal’e bildirdi.
İngiliz Yüksek Komiseri Rumbold, hükümetine çektiği telde,
Yunan tahribatına engel olunmasını isteyerek bu gibi aşırı hareketlerin ateşkes
şansını tehlikeye soktuğunu belirtti. Atina İşgüderi Bentinck, Curzon’a telinde,
Anadolu’nun, hele Trakya’nın artık savunulamayacağına çabuk hüküm verilmesini,
Yunanistan’a maddi yardımda bulunulması gerektiğini bildirdi. Harington gece
(6/7) Savaş Bakanlığı’na telinde ‘Haberler çelişkili, ama durum vahim.
Azınlıkları korumak için Devletler hemen harekete geçmeli.’ dedi.
Başbakan Rauf Bey, Mustafa Kemal’e Konya Valisi Abdülhalik Bey’in
İzmir Valiliği’ne atandığını bildirdi. Bu konudaki istek 3 Eylül’de Mustafa
Kemal’den gelmişti. Mustafa Kemal’in Balıkesir ve Bursa Valiliği için önerdiği
Tahsin ve Ali Beyler, mebus oldukları ve mebuslukla memurluğun aynı kişide
toplanması kanunen mümkün olmadığı için atanmamış bulunuyorlar. Mustafa Kemal,
9 Eylül’de Nurettin Paşa’yı İzmir Vali vekilliğine getirecektir.
İzmir’de Müftü, Metropolit, Ermeni temsilcisi, Hahambaşı,
Katolik temsilcisi ve Protestan ruhani reisi, ortak bir bildiri yayımlayarak, halkı
yolsuz hareketlere karşı uyardılar. Metropolit Hrisostomos, Fransız ve İtalyan
konsoloslarını ziyaret ederek Hıristiyanları bekleyen tehlikeyi anlattı ve
himayelerini istedi. Konsoloslar tehlikenin farkında ve gereken tedbirleri almakta
olduklarını söylediler. Çoğunluğu Maltalı ve Kıbrıslı olan İngiliz uyruklular,
gemilerle İzmir’den ayrılmaya başladılar.
Vakit: Yunanlılar büyük bir süratle kaçıyorlar. Kuzey
Grubu da kamilen dağılmak üzeredir. Dün Bursa’nın kurtarıldığı yolunda haberler
gelmiştir. -A. Emin: İstanbul’un borcu: Herkes kesesinden fedakârlık yapmaya
mecburdur. İkdam’da, boydan boya manşet içinde zafer haberleri. -İleri!
İlk hedef Akdeniz’dir! -Anadolu’nun kahraman ordusu yalnız Türklerin ve
Müslümanların değil, Şark sulhuna taraftar olan bütün barışseverlerin minnet ve
şükranına hak kazanmıştır. Peyamı Sabah’ta Ali Kemal, hücumlara karşı kendini
savunuyor ve ‘çanak yalayıcı’lara çatıyor. Bir büyük devletle uzlaşmaya müncer
olmadıkça zaferler bir neticeye delalet etmez, fikrinde yanılabiliriz. Neticede
sürülmek mi, vurulmak mı, asılmak mı ne ise cezamızı çekeriz. İleri:
Gazetemizin basılacağı sırada, kahraman süvarilerimizin İzmir’e girdikleri
kuvvetle umuluyordu. Bu müjdenin bugün doğrulanacağı umuluyor. -İstanbul
Müslümanları Çatalca’da hududu bekleyen kahraman jandarmalarımıza hediye
göndermeyi unutmayın! Akşam: Ordunun teşkilinde ve son zaferlerde en
büyük amillerden İsmet Paşa. -Trikopis, Mustafa Kemal Paşa’nın misafiri.
-Ankara’nın buradaki Yunan söylentilerine cevabı. Yunan, taarruz değil, ricat
bile edemez. -Zafer haberleri almak için gazete kapılarında bekleyen halk.
-İsmail Hakkı: Anadolu harbinin felsefesi, yaşamak ve hürriyetini savunmak
içgüdüsüdür. Öğüt: Yunanistan, yaktıklarını yeniden yapmaya mahkûm
edilmelidir. -Yunan ordusu Trakya’da da isyana başladı. Zabitlerini kestiler. Yeni
Adana: Manasız bir konferans. -On bin nefer, iki general ve erkanıharbiyesiyle
dört fırka kumandanı esir edildi. -Silifke’de tezahürat. Hakimiyeti Milliye:
Türk ordusu, Çanakkale’de çarpışarak Çarlığın yıkılmasını sağlamıştı. Şimdi de Yunan
tahtını yıkıyor. Bu orduya ‘taçlar deviren’ unvanı yakışır. Hele bir Akdeniz’e
dayanalım… -İngiliz tebaası da İzmir’den gidiyor. -Türkler geliyor! nidası içinde
İzmir’de telaş başlamıştır. Yunan zabitleri vapurlara tırmanıyor. -Her taraftan
zafer neşesi içinde telgraflar icra-yı şadumani ediyor. -Düşman enkazının yeni
ve esaslı bir muharebe kabul etmesi mümkün mü? -Batı basınından tepkiler. Açıksöz:
İkinci safhanın gelişmesi. İzmir’de vapur merdivenlerine heyecanla tırmanmaya
başladılar. ‘Türkler geliyor!’ Anadolu Ajansı: Şerif Paşa Irak
gazetelerine ‘Faysal’la görüşeceğim ama Kürtlere dair değil, çünkü Kürtler
Osmanlı idaresi istediklerinden artık bundan bahsetmek yetkim dışındadır.’ demiştir.
Karagöz’de: Karagöz elinde süpürge ile İzmir rıhtımında Yunanlıları denize
süpürüyor. -Hayda!.. (manzume). -İstanbul’da bayrak fiyatlarının olağanüstü
artışı. -Karagöz’ün gazilere hediyesi 50 lira. Anadolu’ya yardım listesi. The
Times: Mütareke tehir ediliyor. Vahim bir vaziyet. İlciyornale d’İtala’da,
‘Mustafa Kemal Paşa’yı Mussoloni’ye, askerlerini de bizim faşistlere
benzetebiliriz.’ dendikten sonra, Celalettin Arif Bey’le oturduğu sayfiyede
yapılan bir mülakat naklediliyor. Celalettin Arif Bey, Yunan yenilgisini
anlatıyor. Sovyetlerle dost olduklarını belirterek Bolşevik olmadıklarına ve
kendisinin İtalyanları sevdiğine güvence veriyor. Zaferden sonra Ankara ve
İstanbul hükümetlerinin birleşeceğini ileri sürüyor. -Yunanlıların İzmir’de
karşı saldırıya geçme ihtimali yoktur. Hezimetleri devam edecektir. Macarca Magyarsag’ın
başyazısı: Hasta Adam, yorgun kolunu silkerek kutsal sayılan barış anlaşması
binasının bir temel sütununu kaldırınca, bina gıcırdayarak yıkıldı. Üç yıldan
beri Yunan işgali altında eziyet çeken barışçı Türk köylüleri yabancı hakimiyetinden
kurtuluyor. O, sulh anlaşmasında efsanevi korkunç yaratık, muhteşem bir hamle
ile ezip geçti. Almanya, Macaristan, Avusturya, Bulgaristan ise hiçbir harekete
cesaret edemediler. Acaba zamanın arı kovanından bizim Mustafa Kemal’imiz
çıkacak mı? Berliner Tagbelau: 40.000kadar (!)
Türk, 100.000’i aşan Yunanlıyı bir daha başlarını kaldıramayacak hale getirdi. Türk
dâhisi Mustafa Kemal, Türk programını emrivaki yaptı. Onu yürürlüğe koymak
üzeredir. Barışın esası, muzaffer millet için parlak bir istikbal
hazırlayacaktır. Petit Parisien: En iyi hal şekil, Türklerin 1914
hailesinde aldıkları vaziyeti unutmaktır. Babalık: Konya’da gördüğüm
kudsi ve şakkar manzara (Edirne mebusu Şeref). -Fener alayı tafsilatı. Düşman
vahşeti. Tevhidiefkâr: Bursa’mız dün akşam hilale kavuştu(!). -İkinci
İnönü zaferini de kazandık. Düşman zaferimiz neticesinde inhilal ve infisah
etmiştir. -Yunanistan İngiltere’den mütareke tavassutunda bulunmasını istirham
etti ve Anadolu’yu tahliye cihetini resmen bildirdi. Yenigün: Düşmanın
asıl kuvvetini imha eden ordumuz, İzmir umumi istikametinde baş döndürücü bir
sürat ve muvaffakiyetle ilerlemektedir. Dün Kocaeli kıtaatımız Bursa’ya cenupta
akıncılarımız Manisa’ya girmiştir. Simav, Demirci, Gördes, Akhisar, Kula,
Alaşehir, Eşme, Salihli ve havalisini kurtardık. İzmir’e ne zaman gireceğiz:
Belki yarın, belki yarından da yakın. -Nebizade Hamdi: Anadolu’nun tahliyesi.
-Zaferimizi biraz da hariçte dinleyelim. Ayine: Yunanlıların kaçarken
ellerinden attıkları silah, Ali Kemal’in kırdığı kalem, bağlanan çene. -Mihran’a
kaçış için yol görünmesi. -Son taarruzumuz hakkında anketimiz (mizah olarak,
bazı yazarların cevapları). -Haftanın borsası: Açıldı: İzmir’in kapısı,
Darülfünun, Gençler Mahfeli, Yunan gemileri İstanbul limanından. En aşağı:
Efzonlarda cesaret, Hacıanesti’de askeri kıymet. En yukarı: Fes fiyatı, Ali
Kemal Bey’de gelecek endişesi. Kapandı: Yunan başkumandanının çenesi, açılmayan
Venedik Konferansı. (Zeki
Sarıhan, Kurtuluş Savaşı Günlüğü IV, Türk Tarih Kurumu Basımevi Ankara-1996,
sf. 631-632-633-634-635)”
Türk
saldırısı düğümü çözdü. Yunanlıların savunma hatları kurması olanaksızlaştı. Düşman
askeri savaşmak istemediğinden sürekli firarlar var. Herkes canını kurtarma
peşinde. Ast üst ilişkisi yok oldu. Komutanların bazıları da kaçmayı
yeğlemekte. Bir orduda erler, komutanlarını kesiyorsa savaşamaz. Böyle bir ordu
kahramanlık destanı da yazamaz. Silahsız insanları kurşunlayan, kesen, yakan,
soyan, yerleşim yerlerini ateşe veren bir çapulcu sürüsü var karşımızda. Türk
ordusuna teslim olan olana… Türk’ün vicdanına sığınmaktan başka çareleri kalmadı.
İzmir’i
ilk terk edenler İngilizler. Çünkü yenilginin kesin olduğunun farkındalar. Gemiyi erken terk etmekteler. İngiliz Yüksek Komiseri
Rumbold, Yunan mezaliminin varlığını ilk kabul eden emperyalizmin temsilcilerinden.
Mustafa Kemal
Paşa, özellikle Doğu’nun önderi, emperyalizmden kurtuluş için esin kaynağı
olarak benimsenmeye başlandı. Doğu uluslarının bu bakışı, başta İngilizlerin
korkulu rüyası olacak.
Macarca
yayımlanan Magyarsag gazetesi, Almanya, Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan’ın
yapamadığını yapan Türkiye için kıskançlık kokan bir övgüde bulunmakta. Yani
yiğidin hakkını yiğide vermekte bu gazete.
Berliner Tagbelau gazetesi ise Atatürk’ün dehasını fark edip
yazan ilk yayın organı olma onurunu sahip. Bugüne dek bu gazeteden daha önce
Atatürk’ün dehasını açıkça belirleyip yazan bir yayın organına rastlamadım.
Eğer bir gün buna rastlarsam birinciliği Berliner Tagbelau’dan alıp ona veririm.
Kurtuluş Savaşı’mızın çok ayrıntılı hazırlandığı çok açık. Savaş,
her yönüyle önceden düşünülmüş. Savaş, yalnızca cephede yapılmadı. Cephe gerisi
ve işgal altındaki yurttaşlarımızın durumu da ayrıntılı olarak düşünüldü. Çok
iyi planlanan Türk saldırısı, düşmanı şaşkına çevirdi.
Kurtuluş Savaşı’nın amacını, kimlere karşı yapıldığını, müttefiklerimizi
doğru anlamayanlar; hiçbir zaman Türk Devriminin niteliğini anlayamaz. Anlayamadıkları
için de savrulur emperyalizmin saflarına. Giderek Atatürk ve Cumhuriyet
karşıtlığıyla sarılır İngiliz yalanlarına ve yabancılaşır dünyanın en büyük
devrimini yapan kendi ulusuna. Bilerek ya da bilmeyerek otururlar Ali Kemal’in
yanı başına.
Adil Hacıömeroğlu
6
Eylül 2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder