Sekiz
yıllık kesintisiz temel eğitimin uygulanmaya konmasıyla köy okulları yavaş
yavaş kapandı. Sekiz yıllık kesintisiz eğitim 28 Şubat 1997’de alınan MGK
kararları uyarınca Mesut Yılmaz başkanlığındaki 55. hükümetçe uygulanmaya
kondu. Bu hükümet; Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti ve Demokrat Türkiye
Partisince kurulmuştu. Milli Eğitim Bakanı ise DSP’den Hikmet Uluğbay’dı.
Sekiz
yıllık kesintisiz eğitimle birçok köy okulu yeterli sayıda öğrencisi
bulunmadığından kapatılarak merkezi okullara taşımalı eğitim başladı. Peki
taşımalı eğitim, ne zaman başladı yurdumuzda? Taşımalı eğitim 1989’da iki pilot
ilimizde; Kocaeli ve Kırıkkale’de başlatıldı. 1988-89 Öğretim Yılının ikinci
dönemiydi. Taşımalı sistem, zamanın yöneticilerince yararlı görülünce 1991’de
tüm yurtta uygulamaya sokuldu. Sekiz yıllık kesintisiz eğitimin başlamasıyla bu
uygulama, az öğrencisi bulunan köy okullarının hızla kapanmasıyla iyice
yaygınlaştı.
Peki,
köy okulları niye kapatıldı? İlk neden, köyden kente hızlı göç yüzünden azalan
nüfus. Bazı köylerimizde yalnızca yaşlılar kaldığından neredeyse bazı köy
okulları bir iki öğrenciyle eğitim ve öğretim yapmaktaydı. Köylerde nüfusun
azalmasında aile planlamalarının da önemli etkisi var. Artık köyde yaşayanlar
da çok fazla çocuk yapmıyorlar. Bu hem öğrenci azalmasına hem de tarımda
çalışan kişi bulunmamasına yol açmakta. Durum böyle olunca köy okullarının
kapatılmasından başka çözüm yoktu. Buradaki birkaç öğrenci, taşımalı sistemle
çevredeki daha yakın okullara gönderildiler.
Birden
çok köyün merkezi durumundaki birçok köyde ya da bucak merkezlerinde ortaokul
vardı. Buralar, taşımalı eğitimin merkezleri oldu. Ancak bir süre sonra
buralarda da göç yüzünden nüfus azalmaya başladı. Bu okullar da yavaş yavaş
kapandı. Böylece nüfusu yeterli olan az sayıdaki köyümüz dışında okullar
kapanmış oldu.
Köy
okullarının kapanmasının ikinci nedeni, sekiz yıllık temel eğitime
geçildiğinden ortaokulların ilkokul bünyesinde olması gerekmekteydi. Çoğu
ortaokulda her dereceden bir sınıf zar zor açılıyordu. Bu nedenle bu okullara
atanacak branş öğretmenleri, girdikleri derse göre haftada en az bir, en çok
altı ders saatine (Bu sayı, yalnız Türkçe dersleri için geçerli) girmesi
gerekti. Bu da öğretmenlerin zamanının boşa geçmesi demek.
AKP
iktidarı döneminde 4+4+4 eğitim sistemi getirildi. Yani bu sistemle kesintisiz eğitim
kesintiye uğradı. Ortaokullar, ilkokullardan ayrıldı. Durum böyle olunca Köy ilkokullarının
tamamı olmasa bile birçoğu açılabilirdi. Ne yazık ki bu yapılmadı. Taşımalı eğitim
sürdü. Bu arada Özal’la başlayıp AKP döneminde de uygulanan ekonomik sitemle ve
tarım-hayvancılık politikalarıyla köylerden gçö hızla sürdü. Boşalan köyler de
ne çocuk kaldı ne de okul.
AKP’nin
kesintili ilköğretim okulu sisteminde ilkokulların öğrenci olan köylerde
açılmaması da köylerin boşalmasına hizmet etti. Köylerde eğitim, sağlık, tarım
kuruluşu kalmadı bu dönemde. Bir başka deyişle devlet kurumları da göçtü
köylerden. Devlet köylerden göçünce halk da göçtü kentlere. Köyün üretici, kendi
kendinin efendisi yaşamı, kentlerin kıyı köşesinde asgari ücretle sürünmeye bıraktı
birçok yurttaşımızı.
Köy
okullarının açılması için öncelikle tarla ve bahçelerin şenlendirilmesi gerek.
Bu da 1980’den beri uygulanan serbest piyasa ekonomisinden vazgeçmekle olur.
Köylere devlet eli değmeli. Bu da uygulanacak halkçı-devletçi ekonomik
politikalarla olur. Devlet, köylere sahip çıkmalı. Tarımı ve hayvancılığı destekleyip
korumalı. Yurttaşlarımızın köylerinde yaşamaları yüreklendirilmeli. Onların
topraklarında üretim yapmaları için her türlü olanak seferber edilmeli. Köylü
üretmezse yurt ayakta kalamaz.
Köy
okullarının kapatılması, emperyalizmin ülkemize dayattığı ekonomik ve sosyal
politikalar yüzünden. Emperyalizmden bağımsız politikaları uygulama zamanı
gelmedi mi daha? Emperyalizm istedi diye köylümüz üretimden uzaklaştırılıp göç
ettirilir mi toprağından?
Köylümüzü
milletin efendisi yapan halkçı devletçi sistemi yaşama geçirerek üretimin
onurlu efendisi olan köylümüze hak ettiği değer yeniden verilmeli. Bu da
emperyalizmin dayattığı liberal politikalardan kurtulmakla olur.
Adil Hacıömeroğlu
22
Eylül 2023
Köylerde genç nüfus kalmayınca , köyler sessizliğe bürünüyor doğal yaşam zorlaşıyor.Taşımalı eğitimle çocuklara zaman kaybı , kışın gün aydınlanmadan okul yolundakiler çocuklar neyi , nasıl , ne şekilde öğrenecekler bizim geleceğimizumudumuz.Köy okulları yeniden açılmalıdır.Fulya Kırımoğlu
YanıtlaSilİlk düğme yanlış iliklenirse, bütün düğmeler yanlış iliklenir. Ülkenin ideolojik, felsefi ya da medeniyetle ilgili bir yönelimi, tutumu veya utkusu var mı? Her sorun o dönemin kısa sürümlü çareleriyle aşılmaya çalışılmamalı. Önce bu ülkenin okumuşlarının doğru bir ana planı, yönelimi olmalı ki, siyaset de bu istikamete baş eğmek zorunda kalsın. Saygılarımla
YanıtlaSil