Son
yıllarda değişik söylemleri olan Atatürkçüler(!) türedi; kimi milliyetçi kimileri
de devrimci. Ortak paydaları, iki kesimin de rozet, resim, yontu Atatürkçüsü
olmaları. Bu ılımlı Atatürkçülerin en büyük özellikleri, düşüncelerindeki
sığlık. Ne yazık ki Atatürk’ü öğrenme hevesleri yok bu kişilerin. Atatürk’le
ilgili bilgileri kulaktan dolma.
Atatürk
demek, “tam bağımsızlık” demek. Tam bağımsızlık olmayınca Atatürkçülük de
kalmaz ortada. Ne yazık ki sözünü ettiğim ılımlı Atatürkçülerin hepsi batı
emperyalizmine hayranlar. Onların için Atatürkçü olmak, içi boşaltılmış bir
laiklik anlayışı. Bu da mini etek giyip Boğaz’da içki içmeye indirgenmiş ne
yazık ki. Biz, buna içi boşaltılmış Atatürkçülük, diyoruz. Tam bağımsızlık
olmayınca laiklik olur mu hiç?
Ilımlı
Atatürkçüler, ne denli batı hayranıysalar, o denli de doğu nefretiyle dolular.
Asyalı olan her şeye düşmanlar. Oysa Atatürk: “Biz, Asyai bir milletiz.” demişti.
Bu söz umurlarında mı?
Atatürk’ün
ulusumuza gösterdiği “Muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma” hedefi, onlara
göre batıcı bir anlayışı ve yaşam biçimini anlatmakta. Batı emperyalizminin çürümüşlüğünü
uygarlık, özgürlük ve demokrasi olarak görmek en belirgin özellikleri. Onlara
göre batı, ne yaparsa uygarlık için doğru; doğu ise ne yaparsa yapsın hep
yanlış yapar. Batıcılık, onların sorgusuz sualsiz emperyalist merkezlere
tapınmalarına neden olmakta.
7
Ekim 2023 günü başlayan İsrail’in Filistinli kıyımına duyarsızdır bu batı
tapınıcıları. Bunu da güya Türkiye’nin tarafsızlığı için yapmaktalar. Bu nasıl
tarafsızlık? Kurt, kuzuyu yerken tarafsız olunur mu? Böyle bir durumda, aslında
kurdun tarafındasınız, çünkü onun eylemini engellemiyorsunuz, hatta güya
tarafsızlığınızla kurdu destekliyorsunuz..
Tam
bağımsızlıkçı görünmek için “ABD, Avrupa, Rus, Çin, Arap, İran… emperyalizmine
karşıyız.” derler. Kendilerinin ne denli Türkçü ve tam bağımsızlık yanlısı
olduğunu belirtmek için uslarına ne kadar çok devlet ya da ulus adı gelirse
sayıp dökmekteler. Onların sözde bağımsızlık kitabında dost ülkeler, bağdaşık
uluslar yok! Herkes düşman... Bir ara “Türk’ün Türk’ten başka dostu yok!”
sözünü çok kullanırdı NATOTürkçüler. Bu sözle dünyadan soyutlanan bir Türk var.
Dünyadan soyutlanan, tek başına kalmış bir ulus, ayakta kalıp yaşayabilir mi?
Popülist
manşetlerle ilgi uyandıran Sözcü gazetesi, 20 Ekim 2023 günü koca bir başlık
atmış. Güya bu başlıkla Atatürk’ü, tam bağımsızlığı, biraz da Filistin’i savunmak...
Manşetin üstüne bir harita yerleştirmiş ülkemizin dört bir yanını çevreleyen
ABD üslerinin olduğu. ABD üsleri Biden, Rus üsleri ise Putin fotoğraflarıyla
belirtilmiş. Sözcü’ye göre çevremizde: dört Rus, yirmi tane de ABD üssü var.
Ayrıca Akdeniz’de iki de uçak gemisi bulunmakta ABD’nin. “Etrafımız iki süper
güç ABD ve Rusya’nın üsleri, uçakları, silahları ve gemileriyle kuşatılmış
halde TEHLİKENIN FARKINDA MISINIZ! Ne Amerika ne Rusya… Atatürk’ün dediği gibi:
TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE” manşeti göze çarpmakta.
Türkiye’yi
çevreleyen ABD üsleri… PKK’ya binlerce TIR silah veren yine ABD… Ülkemizde yıllardır
kardeş kanının dökülmesini kışkırtan ABD... Ancak Sözcü’nün manşetçileri, ABD’ye
“düşman” diyemedikleri için suyu bulandırmaktalar. Bu manşet, ABD’nin
saldırganlığını saklama çabası....
Atatürk
gibi tam bağımsızlıktan yana olmak güzel ve doğru bir şey... Ancak Atatürk, tam
bağımsızlığı sağlamak için “Ne Amerika ne Rusya” dememiş. Günün koşullarına
göre gerçekçi davranmış ve İngiliz emperyalizmini baş düşman olarak belirlemiş.
Örneğin, günümüzün sözde Atatürkçüleri o gün yaşasaydılar: “Ne İngiltere ne
Fransa ne İtalya ne Rusya ne Hindistan ne Ermenistan ne Yunanistan ne de…” diye
manşetler, sloganlar atardılar. Bu da onları başarıya değil, yıkıma götürürdü.
Kurtuluş
Savaşı’nın başarılı olmasında Atatürk’ün dostları ve düşmanı doğru seçmesinin
büyük payı var. Düşmanı azaltırken, dostları çoğalttı.
Kurtuluş
Savaşı sırasında Atatürk, Sovyetler Birliği’nden altın ve silah aldı; başta Hint
Müslümanları olmak üzere birçok İslam ülkesinin verdiği parasal yardımları kabul
etti. Ancak utkudan sonra ne Sovyetler Birliği’nin rejimini ne de İslam
ülkelerinin tutuculuğunu kabul etti. Buna karşı bu ülkelerle dostluğunu
ölünceye dek sürdürdü.
Sözcü,
güya Atatürkçü görünmekte. Yazdıklarıyla Atatürk’ü hiç anlamadığı çok açık. Atatürk
yaşamı boyunca batı emperyalizmiyle savaştı. Onların bozgunculuğuna karşı durup
ezilen ulusların yanında oldu. Günümüzde Atatürkçü olmanın denektaşı; emperyalizm
tarafından kıyıma, kırıma uğratılan Filistinlilerin yanında olmak ve ABD
emperyalizmine, İsrail Siyonizm’ine karşı çıkmaktır. Bunun dışındaki söz ve
davranışlar emperyalizme hizmetten başka bir şey değil.
Adil Hacıömeroğlu
23
Ekim 2023
Not:
Konunun daha iyi anlaşılması için BAŞ DÜŞMAN KİM? başlıklı yazımı https://adiladalet.blogspot.com/2015/12/bas-dusman-kim.html
okuyabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder