İNSANLIK YOK EDİLİYOR, NEREDESİNİZ?


Filistin’de insanlığın büyük sınavı var. İnsanlığı, insan vicdanını yok etmeye çalışan emperyalistler ve onların piyonu Siyonistlerle dili, dini, rengi, kökeni ne olursa olsun tüm insanlık karşı karşıya... İnsanlık, Gazze’de var olma savaşında... Bu, insanlığın ölüm kalım savaşı…

İsrail Siyonistleri, arkasına tüm emperyalistleri alarak saldırıyor Gazze’ye. İnsanların çoluk çocuk başlarını soktukları konutlar yerle bir edilmekte. Yıkılan, yakılan konutların içinde yaşını almamış bebekler, hamile kadınlar, yatalak yaşulular, evlilik hazırlığı yapan gençler, çocuklarının mürüvvetini görmek isteyen anne ve babalar, aşlıkta yemek pişiren kadınlar, işinde çalışan erkekler, evinde oynayan çocukların başına yıkmaktalar evlerini. Bunu yaparken İsrail yöneticilerinin vicdanı zerre kadar sızlamıyor. Peki, emperyalist batı, vicdanını nereye bıraktı? Onların vicdanları, cüzdanlarında…

Okulları, yeiçleri, pazar yerlerini, çocuk parklarını gözünü kırpmadan bombalamakta İsrail’in kan emicileri. Dünyanın yarısı buna sessiz… Emperyalist batı, daha çok suçsuz insan öldürmesi için onlara yeni keşfettikleri silahlar, bombalar vermekteler. Sözde uygar batının uygarlığı çoktan uçup gitmiş yüreklerinden, yaşamlarında ve siyasetlerinden farkında mısınız?

İsrail yöneticileri, Gazze’deki Filistinlilere: “Güneye göç edin!” demekte. Göç edenleri göç yolunda bombalıyor kalleşçe. Evinde kalsan bir dert, göç etsen başka bir dert… Ölüm kol gezmekte Gazze’nin her yanında.

Hastaneler vuruluyor. Hem de önceden vuracağı söylüyor İsrailli yöneticiler. Kalkıp da iki yüzlü, insanlığını unutmuş batılı yöneticilerden biri: “Hastane vurulur mu hiç?” demiyor, diyemiyor. Emperyalist iştah, onları insan kanı içmeye zorunlu kılmakta. Vampir iştahıyla ne Siyonistler ne de emperyalistler doymakta. Küçücük, el kadar çocuklar öldürülüyor hunharca kimin umurunda? Dünyanın hiçbir vahşi hayvanının bile yapmayacağı bir öldürme söz konusu Gazze’de.

Hastaneyi vuran insanlık düşmanları, oradakilerin kaçma olasılığını düşünüp bitişikteki otoparkı da bombalıyorlar. Amaç, savaşmak değil; daha çok insan öldürmek.

Camileri bombalıyor İsrail. Hem de tam namaz vaktinde, daha çok insanı öldürmek için... Batı sessiz, batı kör, batı sağır, batının yüreği taşlaşmış. Secdeye kapanan Filistinli bir daha kalkamıyor secdeden.

İsrail, tarihsel bir kiliseyi vuruyor. Ortodoks kilisesine sığınmış Hıristiyan ve Müslüman sivil halk var. İnsanlığa savaş açmış Siyonistler ne tarihsel kiliseye ne de içindeki sivil halka acıyor, bırakıyor bombayı havadan. Müslüman ve Hıristiyan Filistinliler koyun koyuna can veriyorlar. Sağ kalanlar, inanç ayrımı yapmadan yaralıları yıkıntıların altından kurtarmaya çalışıyorlar.

Kilisenin bombalamasına batılılar sessiz. Çünkü bu kilise doğulu… Bu kilise esmer insanların gittiği bir ibadethane… Ölenler de Filistinli…

Bazı dostlarımız, Filistinlilerin tümünün Müslüman olduğunu sanır. Oysa Filistinlilerin bir bölümü Hıristiyan. 1948’de İsrail kurulduğunda, her iki dinden Filistinliler örgütlenip topraklarını korumak için silaha sarıldılar. İsrail, Müslüman ya da Hıristiyan demeden tüm Filistinlileri topraklarından sürdü. Süremediklerini zaman içinde büyük kıyımlara uğrattı.

Hıristiyan Filistinlilerin çoğu, Güney Amerika ülkesi olan Şili’ye sürüldü. Şu anda yaklaşık beş yüz bin Hıristiyan Filistinli yaşamakta bu ülkede. Yanı sıra elli bin civarında da Müslüman Filistinli Şili’yi yurt edindi. Filistinliler bir de geldikleri toprakların adını yaşatmak için bir futbol takımı kurdular Şili’de. Adı: Palestino… Şili’nin en büyük üç futbol takımından biri...

Filistinlilerin göçmediği yer yok neredeyse. Yurtlarından sökülüp atılan Filistinliler, dünyanın dört bir yanına yayıldılar. Nereye giderse gitsinler ulusal kimliklerini korumaktalar.

Sanmayın ki Hamas’ın saldırısıyla başladı Gazze’de insan kıyımı ve kırımı. İsrail, saldırılarından anlaşılacağı üzere böyle bir kıyıma önceden hazırlanmış. Çünkü Tevrat’a göre kendilerine vaat edilen kutsal toprakları ele geçirmektir amaçları bu Siyonistlerin. Bugün suskun olan birçok bölge ülkesi, yarın sıra kendilerine geldiklerinde anlayacaklar işin gerçek yüzünü. O zaman da iş işten geçer. Bugün Filistin’e, yarın ise size, bize… Sessiz kalan Araplara, Farslara, Türklere…

İsrail; önce Gazze’yi, sonrasında Batı Şeria’yı tamamen boşaltacak. Bu topraklarda Filistinli kuş bile uçamayacak. Gazze’nin Akdeniz kıyıları doğalgaz kaynağı. İsrail, bu kaynağı yaşamsal görmekte. Batı Şeria ise bölgede kıt olan suyun ender bulunduğu yerlerden biri.

İsrail’in Gazze’ye saldırısı, yeni bir sürece sokmakta tüm insanlığı. İnsanlık, kendisini yok edecek bir oluşumu yok etmek zorunda. Yıkılmakta olan emperyalizm, son barutunu atıyor Gazze’de. Dünyanın her yerinde halklar ayakta. Başta aklı selim, vicdanlı Yahudiler karşı çıkıyor İsrail’in insanlık dışı saldırılarına. Batılı emperyalist ülkelerde de halklar ayakta. Halkların ortak gücü, emperyalizmin ve Siyonizm’in saldırganlığını önleyecek.

İnsanlığın kazanmak zorunda olduğu bir savaşın içindeyiz. Bu, Filistin’in değil; hepimizin, insanlığın savaşı. Dünya üzerinde varlığımızı sürdürmek ve insanca yaşamak için kazanmak zorundayız. Kazanacağız…

                                                                       Adil Hacıömeroğlu

                                                                       22 Ekim 2023

 

3 yorum:

  1. Kalemine sağlık. Rabbim Zalimleri kahreylesin, Mazlumların Yardımcısı olsun. (Dr. Abdullah İnan)

    YanıtlaSil
  2. Bir Aydın olarak haksızlıklara yazılarınla mücadele ediyorsun. Bu insanlık dışı cinayeti işleyen emperyalistlerin maşa olarak kullandıkları İsrail ve onu destekleyenler onurları birazcık varsa utanırlar.

    YanıtlaSil
  3. Duyarlı hiç kimse bu konuda kayıtsız kalamaz.Gazze’ de yaşanan katliam ,hatta soykırımdan yüreğimiz yanıyor. Ölen yaralanan sakat kalan evini barkını bırakıp da ailelerini kaybedenler bırakanlar halini acısını Yüreğimizde yaşıyoruz onlar için üzülmekten başka bir şey yapamamak insan utandırıyor nedir paylaşamadığımız herkesin yaşam hakkına saygı duymalıyız sevgisizlik her kötülüğün başıdır sevgisiz yürek nehirden etkilene ne şarkıyla hüzünlendirir. Dünya barışına giden yol yaşam hakkına özgürlüğe müdahale etmemektir.Değerli Adil Öğretmenim bizlerin sessiz çığlığını ,yazılarınızla dile getirip yüreğinizin sesi oluyorsunuz , emeğinize , yüreğinize sağlık.Varolunuz 🙏🏻👏Fulya Kırımoğlu

    YanıtlaSil