17
Ekim 2023 akşamı, İsrail’in Gazze’de vurduğu bir hastanede, ilk belirlemelere
göre 500’den fazla kişinin öldüğü
açıklandı. Dünya, bu insan kıyımı karşısında donup kaldı. Ancak emperyalistler,
Siyonistler ve onların destekçileri ise üzülmek yerine, Filistinlileri karalama
yarışına girdiler.
İsrail,
önce hastaneyi vurma eylemini üstlenmedi. Bunu, İslam-ı Cihat örgütünün yaptığını
söyledi. Oysa birkaç gün önce hastaneyi vuracağını, bu nedenle de
boşaltılmasını isteyen İsrail’di. Burada tedavi olmakta olan hastalar ile
buraya sığınan silahsız halk, İsrail bombasıyla can verdi. Kısacası, İsrail çoluk
çocuk Filistinlileri öldürdü. Bu, soykırım değil de ne?
İsrail,
ilk kez sivil bir hedefe saldırmadı. Yıllardır bu tip eylemler yaptı.
Kundaktaki bebekleri, sokakta oyun oynayan çocukları, evinde yemek pişiren
kadınları, dükkânında çalışan esnafı, Siyonizm’in şiddetine karşı çıkan
gençleri, camiye giden yaşlıları, yaşama hakkını savunan insanları öldürdü 1948’den
beri. Filistinlileri tarlalarından, evlerinden, sokaklarından, mahallelerinden,
köylerinden, kentlerinden ve doğup büyüdükleri topraklardan kovdular. Gitmeyenlerin
kanlarını toprağa akıttılar.
Geçmişteki
Filistinli kıyımlarında olduğu gibi dün gece de hükümetler, devlet
yöneticileri, uluslararası kuruluşlar, sözde kanaat önderleri kınadılar bu
cinayetleri. Alışılagelen bu kınamalar, yıllardır olduğu gibi bugün de İsrail’in
devlet terörünü, cinayetlerini, toprak gaspını durdurmayacak. Özellikle Arap ve
İslam dünyasının duyarsızlığı, insanın içini burkmakta. Ağlaşarak, masumiyet
perdesi arkasında gizlenerek, büyük devletlere yalvararak ya da dua ve beddua
ederek Siyonist terörün biteceğini sanmaktalar nedense.
İsrail’le
Filistin arasında büyük bir savaş var yıllardır süren. Bu savaş, iki toplum
arasında görünse de aslında dünyanın zalimleriyle tüm mazlumları arasında. Bu
savaşta, mazlumların konumlanması çok önemli. Hamasi sözlerle düşman yenilmez. Esat’a,
Kaddafi’ye, Saddam’a, İran’a, Mısır’a düşmanlık yaparak; Ukrayna’ya dostluk
gösterip Finlandiya ve İsveç’i NATO’ya alarak Filistin’in yanında yer alınmaz. BOP
gereğince bir günde Suriye ile ilişkileri kesip Mursi’nin iktidardan
uzaklaştırılmasıyla Mısır’dan büyükelçimizi çekenler, İsrail’in insan kıyımı
karşısında böyle bir tavrı uslarının bir köşesinden bile geçirmemekteler. Niye?
7
Ekim sabahı başlayan savaşla Türk Hükümeti harekete geçti. R. Tayyip Erdoğan,
birçok devlet başkanıyla konuştu telefonla. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise birçok
ülkeye gidip görüşmeler yaptı orundaşlarıyla. AKP yöneticileri gezmeyi,
birileriyle görüşmeyi, iş yapıyor görünmeyi, arabulucuymuş gibi davranmayı,
kendilerine önemli adam rolü biçmeyi çok sevmekteler. Bu nedenle de her
uluslararası sorunda benzer davranışlar görmekteyiz AKP yöneticilerinden.
7
Ekim’de İsrail’in vurduğu yerlere bakınca dostla düşman açıkça anlaşılır.
İsrail, Gazze’yi, Lübnan’ı ve Suriye’yi vurdu. Demek ki Suriye, İsrail’in
düşmanı. Bu durumda Suriye’ye düşmanlık, Filistin’e düşmanlık değil mi?
Rusya,
Çin, İran, Venezüella, Honduras, Kolombiya… gibi birçok ülke Filistin’e destek
verdi.
Ukrayna,
ilk günden İsrail’in yanında. Demek ki Ukrayna düşman safında. Yunanistan,
baştan beri İsrail destekçisi. AB ülkelerinin neredeyse hepsi İsrail’in
arkasında. Demek ki AB hedefi, düşmana katılma projesi. ABD, ilk günden uçak
gemileriyle desteğe gitti. Amacı, bölgeden herhangi bir ülkenin Filistin’i
desteklemesini önlemek. Ayrıca çok yakın zamanda dostumuz dediğimiz bu ABD, PKK
teröristleriyle savaşan SİHA’mızı düşürmedi mi? Bu durumda ABD’den dost olur
mu? Hala Amerikan dostluğundan söz etmek, halkı boşu boşuna oyalamak. Türkiye,
Atlantik’ten kopmalı hem de zaman geçirmeksizin.
Ülkemizde
başta İncirlik ve Kürecik olmak üzere yirmi üç tane NATO/ABD üssü var. Eğer sen,
Türkiye’nin, Filistin’in ve bütün mazlumların güvenliğini sağlamak istiyorsan öncelikle
bu üsleri kapat. Dün gece Gazze’de hastanenin vurulması karşında yurdumuzun
birçok yerinde protesto için miting ve yürüyüşler yapıldı. Bunlardan en ilginci,
Malatya’da oldu. Malatyalılar, önce kent merkezinde öfkelerini dile getirdiler.
Ardından arabalarıyla Kürecik üssüne gidip buranın kapatılmasını istediler.
Kürecik bir radar, dinleme yeri. Burada çalışanların çoğu ABD’liler… Ne yazık
ki buradan İsrail de yararlanmakta. Malatya’da sokakta gezen adam, Kürecik’in
bir şer odağı olduğunu biliyor da RTE ve AKP yöneticileri bilmiyor mu?
Erdoğan
ve AKP, günü kurtarmayı bırakıp ülkemizin dost ve düşman tanımını açıkça
yapmalı. Buna göre ittifaklar kurulmalı. ABD ile yıllardır PKK üzerinden
savaşmaktayız. Hala onu dost ve müttefik olarak görmek Türkiye’ye hizmet değil.
Bağırıp
çağırarak, ağlaşarak, yakınarak, üzülerek, ahlanıp vahlanarak, kınayarak, gün
boyu dua ve beddua edilerek kazanılmış bir savaş yok dünyada. Savaşlar, doğru
ittifaklarla ve güçle kazanılır. Önce komşularımızla güçlerimizi
birleştireceğiz. Sonrasında ise dünyada ABD ve İsrail’e karşı olan ülkelerle
birleşmemiz gerek. ABD ve İsrail’in saldırganlığını, terörünü, insan kıyımını
önlemenin tek yolu güç. Bu da silahla olur. Bu işin başka çözümü yok!
Adil
Hacıömeroğlu
18
Ekim 2023
Hocam öz güven
YanıtlaSilÇocukların, kadınların ve sivillerin ölümüne ,yol açan İsrail’in Gazze’deki El -Ehli Baptist hastanesi’ne yönelik saldırıyı şiddetle kınıyorum .Yürekler dayanmıyor can taşıyanlar, can’a hürmet etmeli.Masum insanlara bombalı saldırılar düzenlemek
Silutanç verici bir insanlık suçudur 21. yüzyılda artık şiddet ,kavgave korku’ ya“DUR” demeli tüm dünya Gazze halkına insani yardım konusunda güç birliğ yapmalıdır.1948 den beri Filistinlileri vatan topraklarından gönderdiler , gitmeyen savunmasız insanları öldürdüler. Hocam haklısınız akılla güç birliği yapmalı birlik olmalıyız , mantıklı hareket edip , izlem belirlenmelidir.Birey olarak “sessiz çığlıklarımızı “duyurmalıyız.Barış dolu nice aydınlık yarınlara, hoşgörüyle , sevgiyle ,çocukların ağlamayıp güldüğü bir dünya ‘ ya uyanmak ümidiyle …!🍀🌏🌍🌎Fulya Kırımoğlu