Mustafa
Kemal Paşa, 2 Eylül 1919’da Sivas’a geldi kongre için. 108 gün bu güzel kentte
kaldı. Kurtuluş savaşımız ve devletimizin kuruluşu, Sivas’ta tartışılıp belli
bir izlenceye bağlandı. Bu Orta Anadolu kenti, Heyeti Temsiliye’ye kucak açıp başkentlik
yaptı 108 gün boyunca.
Elimde
güzel bir kitap var: Sivas Milli Mücadele’nin 108 Günü… Bu araştırma kitabının
yazarları: Prof. Dr. Vahdettin Engin ve Dr. Şefik Memiş… Beylikdüzü Belediyesi,
2018’de yayımlamış. Bu kitaba sahip olmamı sağlayan komşum, arkadaşım, yerdeşim
Bektaş Kamburoğlu’na binlerce teşekkür…
Mustafa
Kemal ve arkadaşları, 18 Aralık 1919 Perşembe günü sabah saat 09.00’da Sivas’tan
yola çıktılar Ankara’ya gitmek için. Yolculuğu, günümüz koşullarına göre
düşünmemek gerek. Kar yağışı var ve hava oldukça soğuk... Yollar yol değil. Arabalar,
sorunlu… Güvenlik ise önemli bir sorun...
“Heyeti
Temsiliye, son Osmanlı Meclisi’ni daha yakından izlemek amacıyla, İstanbul’la
demiryolu bağlantısı olan Ankara’ya yerleşmek üzere Sivas’tan sabahleyin ayrıldı.
Hareket saati 9’du ve üç otomobil harekete hazır bekliyordu. Öndeki otomobilde hareket
müdürü olarak seyahati organize eden Hüsrev Bey bulunuyordu. Yolcular ise
şunlardı: Mustafa Kemal Paşa, Rauf Bey, Alfred Rüstem, Mazhar Müfit, Şeyh Fevzi
Efendi, Hakkı Behiç, Yaver Muzaffer, Yaver Cevat Abbas, Bedri, Hüsrev Bey ve Doktor
Refik Bey. Binlerce Sivaslı mektebin önünde toplanmış, Heyeti Temsiliye’yi
Ankara’ya uğurlamak için bekliyordu. Nihayet saat dokuz oldu ve otomobiller
hareket etti. Halktan bazıları at ve araba ile otomobillerin arkasından gidiyor,
belirli bir noktaya kadar onları yolcu ediyorlardı. (Prof. Dr. Vahdettin Engin-Dr.
Şefik Memiş, Sivas Milli Mücadele’nin 108 Günü, Beylikdüzü Belediyesi Kültür
Yayınları, İstanbul 2018, s. 387)”
Temsil
Heyeti 108 gün boyunca Türk devriminin karargâhı olarak kullandığı Sivas’tan
ayrıldı. Görüldüğü gibi halk, Mustafa Kemal ve arkadaşlarına inanmış. Onları,
sevinçle uğurladı Sivaslılar. Kar kış demeden Paşalarını uğurlayan bu halkın
sırtı yere gelir mi?
“Heyeti
Temsiliye’nin yola çıktığı perşembe günü Sivas karlar içindeydi. Hava oldukça
soğuktu. Her taraf ve yollar karla kaplıydı. Bir yandan da kar yağmaya devam
ediyordu. Maalesef otomobillerin üzeri açıktı ve kar doğrudan otomobilin içine,
Milli Mücadele’nin simge isimlerinin üzerine yağıyordu. İncecikten yağan karı
duyumsayarak, yollarına başlamışlardı Otomobillerin hızı ise ancak 20-25
kilometreydi. Şehirden çıkıldıktan sonra yolun kar altında kaldığı görülecek,
lastik izleri takip edilerek yolculuk sürdürülmeye çalışılacaktı. (Aynı yapıt,
s. 387)” Bu satırları okuyanların Sivas’tan karda kışta üstü açık arabalarla
yola çıkılma anını gözlerinde canlandırmalarını isterim. Onlarla duygudaşlık
yapmalı bir süreliğine. Buz gibi ıslak bir havada, soğuk ve sert ayazın estiği
bir anda neredeyse kağnı hızıyla giden arabaların içindekilerin nasıl zor bir
yolculuk yaptıklarını anlamak gerekir. Düşmanı yenmeden önce zorlu hava ve yol
koşulları yenilmeliydi. İşte, Ankara yolculuğu sert doğa koşullarıyla
savaşmakla başladı.
Mustafa
Kemal Paşa, Sivas’tan ayrılırken Vali Reşit Paşa’ya konukseverliği ve
yardımları için bir teşekkür telgrafı çekti. Paşa’nın buradaki inceliği de ilgi
çekici ve övgüye değer.
Sivas-Ankara
yolunda bugünkü gibi soba ya da ışıtaçların yandığı aşevleri, dinlenme yerleri
yoktu. Sıcak çorba, birbirinden lezzetli yemekler, çay ve kahvenin içilebileceği
soluklanacak alanlar bulunmuyordu o zamanlar. Yollar işlek de değildi.
Günümüzde
her türlü konfora sahip sıcak evlerde oturup Kurtuluş Savaşı’na ve önderlerine
asılsız, temelsiz eleştirilerde bulunanlar; o günün koşullarını bir dakika
olsun düşünmeleri gerekmez mi? Çok zor koşullarda bir ulusu kurtaran çelik
iradeli Atatürk ve arkadaşlarına ne denli minnet duysak azdır.
Adil
Hacıömeroğlu
4
Aralık 2023
Çok güzel bir yazı, kalemşörü selamlarım. Aynı zamanda bugün cumhuriyet Türkiye’sinin kadına seçme seçilme hakkını verdiği o güzel gündür. Kadınların yönetime katılması bir yana, halkın iradesi ile ne derece yönetilmekteyiz. NEREDEYİZ?!
YanıtlaSil