KONUKLARA HOŞ GELDİN DEMEYEN ÇOCUK VE GENÇLER

        Tablet ve telefondaki oyun bağımlılığının birçok tinsel ve sosyal sorunu ortaya çıkardığını neredeyse her ebeveyn ve öğretmen gözlemlemekte. Bu sorunların ortaya çıkmasındaki asıl neden çocuk ya da genç, oyuna başladığında yaşamın tüm alanlarıyla ilişkisini kesmekte. Yaşamı, elindeki tablet ve telefondan ibaret saymakta. Yaşamın gerçekleri yerine, sanal bir dünyayı koymakta.

Sanal oyun bağımlılığı, çocuk ya da genci yaşamın somut gerçeklerinden ve olağan akışından koparmakta. Yaşamın ekranda gördüğü gibi olduğunu sanmaktalar. Bu nedenle sosyalleşmeden uzaklaşmaktalar. Çünkü oyun, giderek insan ilişkisinin yerini alıyor. Bu çocuk ve gençler, oyuna bağlandıkça insanlardan uzaklaşmaktalar.  Artık yaşamlarından başta insan olmak üzere tüm doğal varlıkları çıkarmaya başladılar çoktan.

Oyun bağımlılığı tuzağına düşmüş çocuk ve gençler, yolda izde karşılaştığı akrabalarına, arkadaşlarına, tanıdıklarına doğru dürüst bir selam vermiyor. El sıkışma, sarılma gibi yakınlık, içtenlik gösteren eylemlerden uzak durmaktalar. Hâl hatır sorulmamakta. Boş ve kaçamak gözlerle bakmaktalar karşılarındakine. Zaten bağımlı çocuk ya da genç, yürürken de telefonda oyun oynamayı sürdürmekte. Yolda karşılaştıklarıyla birkaç söz konuşmak, hâl hatır sormak onlar için zaman yitimi. Oysa insanlarla selamlaşmak, hâl hatır sormak; insanı sosyal bir canlı yapan en belirgin davranışların önemlilerinden biri. Çünkü insan, yalnız yaşayamayan sosyal bir varlık. Onu ayakta tutan, sosyalleşmenin getirdiği toplumsal iş bölümü. Bağımlılık yüzünden çocuk, insan olarak var olma kuralından kendini soyutlamakta.

Toplumumuzun vazgeçilmezlerinden biri, evlerimize gelen konuklar… Türk geleneklerinin en başında gelir evlerimize gelen konukları ağırlamak. Konukları olduğunca mutlu etmek, ev sahiplerinin en çok özen gösterdiği davranış biçimi. Evimize gelen kişileri kapılarda karşılayıp içten “Hoş geldiniz!” demek, konuklarımıza verdiğimiz değeri gösterir. Yine onları kapıdan geçirip tokalaşıp kucaklayarak uğurlamak da geleneğimizin önemli bir parçası.

Oyun bağımlısı çocuk ve gençler, evlerine gelen konuklara “Hoş geldiniz!” demiyorlar. Çünkü onlar geldiğinde de gözleri, usları ekranda... Anne ya da babalarının uyarmalarıyla yarım ağız bir “Hoş geldiniz!” demekteler. Ne yazık ki bunun sonrası gelmiyor. Hâl hatır sorma aşamasına geçmiyor bu zoraki hoş geldin.

Oyun bağımlılığı, çocuk ve gençleri en temel insan davranışından uzaklaştırmakta. Bu da onu, toplumdan soyutlayıp yalnızlığa itmekte. Bu da çocuk ve gençlerin sağaltımı zor tinsel ve sosyal sayrılığın içine gömmekte.

Tablet ve telefonlardaki oyun bağımlılığı, toplumuzu ve insanlığı tehdit eden en büyük sorunlardan biri. Bu konu, geçiştirilecek bir sorun değil. Bu sorunu, elbirliğiyle çözmeli. Özellikle konunun uzmanları, bu önemli soruna çözüm bulmak için kolları sıvamalı. Çünkü çocuk ve gençler, toplumumuzun ve insanlığın geleceği. Gelecek, kolay harcanacak bir şey değil.

                                                                  Adil Hacıömeroğlu

                                                                  16 Aralık 2023

                                                                           

 

 

 

        

2 yorum:

  1. Saygıdeğer Hocam, çok küçük çocukları bırakın. 30'unda olanlar bile aynı.

    YanıtlaSil
  2. Maalesef. Çocukların kendilerinin ödemesi gereken bedelleri,ebeveynler olarak,bizler ödemekle aslında onlara kötülük yapmakla,onları rahatlık tuzağında yetiştiriyoruz. Hazıra dağ dayanmaz diyoruz,halbuki bedelsiz insanlara dağ dayanmaz.

    YanıtlaSil