TÜRKİYE’NİN DÜŞMANI, NATO

NATO dendiğinde dünyanın her yerinde yaşayan insanın usuna ABD gelir. NATO, ABD dışındaki üyelerinin güvenliğini değil; Amerika’nın çıkarlarını savunmak için var. Kuruluşundan beri amacı, bu. II. Dünya Savaşı sonrasında ABD, NATO aracılığıyla Batı Avrupa’yı teslim aldı. Geçmişin anlı şanlı ülkeleri, uzun süren dünya savaşlarının yarattığı yıkım, bitkinlik, güç yitimi ve yorgunlukla Yeni Dünya’nın efendisine boyun eğdiler. Eski Dünya’nın efendileri, Yeni Dünya’nın efendisinin gönüllü askeri oldular.

Türkiye, NATO’ya girmek için büyük özverilerde bulundu. Öncelikle ulusal sanayisinden vazgeçti. Ülkemizin kuruluş ideolojisi olan Altıok’u zaman içinde teker teker kırıp attı. Her alanda tam bağımsız yaşama ülküsünü bir yana bırakıp ABD’ye bağımlılık süreci başladı. Modernleşen ve üretime dayalı tarımımız topal ördeğe döndü. Birçok tarım ürününü ABD’den almak zorunda kaldık. Dünyanın kendi kendine yeten ülkelerinden biriyken NATO ile başlayan süreçte, ABD süt tozu ve margarinleriyle birkaç kuşak çocuk büyütüldü bu topraklarda. ABD çıkarları uğrana Kore’ye gittik. Askerlerimiz, NATO uğruna Kore’de toprağa düştü.

ABD’nin ülkemizde kurduğu Gladyo’nun kışkırtmalarıyla gençlerimiz birbirini kırdı yıllarca. Ulusal bütünlüğümüz etnik köken, inanç temelli bölücü tohumların Gladyo tarafından toprağımıza ekilmesiyle tehlikeye girdi.

Muavenet’i batıran ABD... Ülkemizin Kemalist aydınlarını   öldürten yine ABD... Bilim adamlarımızın cinayetlere, kaza görünümlü öldürülmelerinin arkasından Gladyo çıkmakta. Eşref Bitlis gibi yurtsever bir askerin ölümünün arkasından NATO çıkmakta. Ülkemizdeki darbeleri yaptıran da ABD ve NATO.

Kırk yıldır ülkemizin bütünlüğüne, devletimizin varlığına, ulusumun birliğine saldıran terör örgütü PKK’nın en büyük destekçisi ABD/NATO. Bölücü terör örgütünün eline silahı tutuşturan yine sözde müttefikimiz.

ABD ve NATO olmasaydı İsrail, Gazze’de Filistinlileri soykırıma uğratabilir miydi?

NATO, üye sayısını artırıp sınırlarını genişlettikçe saldırganlaşmakta. NATO’nun genişlemesiyle ABD, gücüne güç katmakta. Güçlenen Amerika, Türkiye’ye daha çok zarar verip ülkemizi daha çok tehdit eder. Bu durumda insan sormadan edemiyor: “Neden ABD ile müttefikiz, niye NATO’dayız?” diye.

Birkaç gün önce on iki Mehmetçiğimiz toprağa düşürüldü hainlerce. Ellerindeki silahlar İsveç yapımı. Ceplerindeki paralar ABD’den. Tüm lojistik destekleri Amerika’dan. TBMM’deki siyasal partiler, Mehmetçiklerimize saldırı konusunda üzülme yarışı yapmaktalar. TBMM’deki tüm partilerin önünde altın fırsat var. Bu fırsat bugün TBMM’ye geliyor komisyonda görülmek üzere. İsveç’in NATO’ya üyeliği… Partilerin teröre karşı içten karşı çıkışlarının testi olacak İsveç’in NATO’ya kabul edilip edilmemesi. Bakacağız gerçekten PKK’ya ve onun efendisi ABD ve NATO’ya kimler karşı. Kimlerin gözyaşları yüreklerinden akmakta, kimler timsah gözyaşı dökmekte?

Türk halkının ABD ve NATO karşıtlıkları yüzde doksanın üstünde. TBMM, milli iradenin tecelli ettiği yerse bakacağız milletin iradesi mi, yoksa ABD’nin siyasal baskısı mı etkili olacak partilerin ve milletvekillerin üstünde. İsveç’in NATO’ya alınıp alınmaması TBMM üyelerinin milletin vekili mi, yoksa ABD’nin kurşun askeri mi olduklarının bir sınavı olacak. İzleyip göreceğiz bunu.

                                                                            Adil Hacıömeroğlu

                                                                            26 Aralık 2023

1 yorum:

  1. Bence Gladyo kim, devlet kim tekrar düşünmekte fayda var. Türkiye'de devlet NATO/ABD , vatanseverler bağımsız Cumhuriyetçiler ise devletin içinde mücadele eden bir azınlık. İsveç mecliste NATO'ya alındığı zaman bu dediğim kanıtlanacaktır.
    Saygılarımla

    YanıtlaSil