Mustafa
Kemal Paşa, 2 Eylül 1919 Salı günü geldiği Sivas’tan ayrılma vaktinin geldiği
düşüncesindedir. Artık Ankara’ya gitmenin zamanıdır. Bunun için öncelikle
Temsil Heyeti’nin mali işlerine bakan Mazhar Müfit’e (Kansu) hazırlıklı olup
olmadığını sorar. Mazhar Bey, para olmadığını söyler. Atatürk bu zor koşullarda
para bulmanın bir yetenek işi olduğunu belirtir. Mazhar Müfit de bulduğu
çareleri kabul etmediğini anlatır Paşa’ya.
Kemal
Paşa; bankalardan, rejiden Temsil Heyeti adına borç alınmasına karşıdır. Çünkü
Milli Mücadele karşıtlarının ipe sapa gelmez dedikodular yapacağından emindir.
Bu nedenle düşmana iftira atacak fırsat tanınmaması kararındadır. Çünkü
düşmanlar, böyle bir durumda Temsil Heyeti’nin Paşa öncülüğünde banka soyduğunu
söyleyecek. Bir süre tartışıp çıkar yol bulmaya çalışırlar. Mazhar Müfit,
Osmanlı Bankası’ndan kendi adına borç alma konusunu en sonunda Paşa’ya kabul
ettirir.
Osmanlı
Bankasının Sivas Şubesi direktörü Mazhar Bey’in çocukluk arkadaşıdır
Edirne’den. Sivas’ta da birkaç kez görüşmüşler. Direktör, Temsil Heyeti’nin yaptığı
çalışmalara sıcak bakmakta. İstenecek para bin lira.
Atatürk,
borç alırken Temsil Heyeti ve Kuvayi Milliye adlarının hiç geçmemesini ister
banka kayıtlarında. Mazhar Müfit de “Bitlis valii sabıkı Mazhar Müfit”
imzasıyla borçlanacağını söyler. Bu konuda anlaşırlar.
Paşa:
“Bu parayı sen alacaksın, hepimize sarf edeceksin, ödemekte müşterek olacağız,
değil mi?” diye sorar. Mazhar Müfit, bu öneriyi kabul eder. Yine Mustafa
Kemal’in şüpheleri vardır dedikoducu ve iftiracılardan. Para konusunun halledilebileceği
düşüncesindedir Mazhar Bey. Paşa, direktörün parayı vermeyeceği olasılığından
söz eder.
İkinci
konuya geçilir. Bu, otomobillerdir. Üç araba var. İkisi dolama tekerli, diğeri
şişme lastikli. Ayrıca arabalar karpit fenerlidir. Ankara’ya gidecek kişiler belirlenir. Onların
eşyaları da var doğal olarak. Ardından Hüsrev Bey’i de çağırır Paşa. Onunla
yolculuğun izlencesi çıkarılır. Bu arada birçok gereksinim ortaya çıkar
yolculuk için, ancak bu gereksinmeleri karşılamaları çok güç. Kemal Paşa
sıkılıp ayağa kalkar:
“Yahu
dedi, bunca mühim meseleler, isyanlar, şunlar bunlarla uğraştık, kararlar
verdik, emin olunuz bu kadar sıkıldığım olmadı. Ankara’ya gideceğiz; köhne
körükleri parça parça, bu kışta, karda binilmesi gayrı caiz otomobillere razı
oluyoruz, fakat benzin, lastik, para bulamıyoruz. Fakat elbette bunlara da çare
bulacağız. (Mazhar Müfit Kansu, Erzurum’dan Ölümüne Kadar Atatürk’le Beraber
II. Cilt, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1986, s. 483)”
Mazhar
Müfit, Sivas’taki Amerikan Koleji’nden benzin ve lastik alabileceğini söyler.
Bunun üzerine Paşa, bunların parasız alınamayacağını anlatır ona. Önce yol
harçlığını bulmak gerek bu arada.
Mazhar
Müfit görüşmeden sonraki gün bankaya gider. Direktör yoktur yerinde,
hastalanmış. Birkaç gün üst üste gider, yine yok! En sonunda evine haber
gönderir. Direktör, 18 Aralık sabahı bankaya geleceğini ve onlar, Sivas’tan
ayrılmadan parayı verebileceğini bildirir Mazhar Müfit’e.
Mazhar
Bey, Amerikan Koleji’nden iki çift iç, iki çift de dış lastik alır; ayrıca altı
teneke de benzin. Kolej’in müdiresi para almaz. Bunları armağan olarak
saymalarını ister. Mazhar Müfit, sevinçle bunu Paşa’ya söyler.
Mustafa
Kemal Paşa: “Şimdi para almıyorlar amma, Amerikalılar, Türkler cebren aldılar, diye
bir döneklik yaparlar mı acaba? Buna mahal kalmamak üzere sen Müdireye:
‘Lastikler ve benzin de geldi, teşekkür ederiz. Fakat şifahen söylediğim veçhile
bunların kaç kuruş tuttuğunu ve parasını derhal takdim etmek üzere, hatta hamal
ve araba paralarının da ilavesini ve hareketimiz tekarrüp ettiğinden serian
cevap verilmesini’ müş’ir bir tezkere yaz, tabii o yazısıyla para almayacağını
bildirir. Bunu vesaik meyanında sakla. Hakikaten biz parasız istemiyoruz, onlar
almıyor, evet amma, ileride ne olur ne olmaz, onların, bizim ısrarımıza rağmen para
almadıklarına dair elimizde bir vesika bulunsun. (Aynı yapıt, s. 484-485)” Bu
örnekten de anlaşıldığı gibi Atatürk. Milli Mücadele’nin başından beri parasal
işlerde çok titiz davranmakta. Her şeyi bir hukuk çerçevesinde kayda
geçirilmesini istemekte. Yoksa bu kurtuluş mücadelesinin örgütlerinin adı,
Müdafaayı Hukuk olur muydu hiç?
Ağır
eşyaları, sonradan arkalarından arabayla gidecekti Ankara’ya. Henüz bankadan
borç alamamışlardı. Yol boyunca önemli gereksinimler karşılandı. Geride kalan
parayla yirmi yumurta, bir okka peynir ve on ekmek aldırdı Mazhar Müfit. Kış
kıyamette yapacakları yolculukta yiyecekleri bu, şimdilik.
“Filhakika
hareketimiz günü sabah sekizde Yüzbaşı Bedri Bey’le bankaya gittik. Bitlis
valii sabıkı (Eski Bitlis Valisi-AH) imzasıyla bir senet tanzim edildi. Bedri
Bey de tüccardan diye kefil oldu, bin lirayı aldık. Karargâha geldiğimiz zaman dokuza
beş on dakika kalmış, hareket üzereydiler. Otomobillere bindik, en önde hareket
müdürü Hüsrev Bey’le ben ve Yüzbaşı Bedri ve Hakkı Behiç Bey’lerin bulunduğu otomobil
ve sonra Paşa’nın ve arkasından heyetten bazı zevatın otomobilleri, tam
dokuzda, karargâh olan mektebi sultaninin önünden hareket ettik. Tarih 18 Kânunuevvel
1335, yani 1919 Perşembe sabahı idi. (Aynı yapıt, s. 487)” Görüldüğü gibi
bankadan borç alma işi, son dakikada hallediliyor.
Mustafa
Kemal Paşa ve arkadaşları Ankara’ya doğru giderken bin bir sorunla karşılaştılar.
Hiçbirinde bu sorunlardan ötürü zerre kadar yılgınlık ve kafalarında bir tek
olumsuz düşünce yoktu. Çünkü onlar, yurdu kurtarmaya inanmış kişilerdi.
Adil
Hacıömeroğlu
6
Aralık 2023
Kurtuluş Savaşımızda bir yandan işgalci emperyalist güçlere askeri mücadele verilirken,öte yandan işbirlikçi padişah ve hükümete karşı siyasi mücadele verilmiştir. verilmiştirSivaskongresinden sonrakentte 108 günkalan Mustafa Kemal ve arkadaşlarının güvenilir,istikrarlı , azimli , kararlı , sabırlı olmasıyla Türk Ulusu başarıya ulaşmıştır.Anadolu insanının vatanseverlik coşkusuyla , ilgi ve desteğiyle Ulus bağımsızlığına kavuşmuştur. kurtuluş Savaşı yoksunluklar içinde başarılımıştır yoksunluğunun boyutunu anlamak için para sorununa bakmak yeterli olacaktır Mustafa Kemal , para konusunun sorumluluğunu, tasarruflu Mazhar Mufit beye bırakmıştır. “Hiçbir şeye ihtiyacımız yok yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır;çalışkan olmak” diyen ATATÜRK ve yol arkadaşlarının ruhları şad olsun.Sevgi , saygı ve minnetle daima izindeyiz.Vatan’ a vefa borcumuz asla ödenmez.💐🇹🇷🇹🇷🇹🇷🙏🏻🙋♀️Fulya Kırımoğlu
YanıtlaSil