DOĞANIN SAĞALTIM GÜCÜ

                           

         7 Mayıs 2023 Pazar günü evden öğlene doğru çıktı Atacan’la eşim. Atacan, her hafta sonunda olduğu gibi Koşuyolu’ndaki yüzme havuzuna gitti. Ben bitirmem gereken işlerim olduğundan yarım saat sonra çıktım evden ve Marmaray’a binerek tam da havuzdan çıkarken onlara yetiştim. Üç aileyiz. Hepimizin çocukları da yüzme arkadaşı.

         Anneler karar verdi, Caddebostan’da biraz hava almak için. Hemen yola koyulduk. Yollar tıklım tıklım… Zor bele ulaşıyoruz Caddebostan’a. Ancak arabayı park edecek yer yok! Ara sokaklar da dolu… Dolu olamasa ne olacak? Ana caddeler İSPARK’ın, ara sokaklar KASDAŞ’ın… Bir saatliği 28 TL. Deyim yerindeyse hem Büyükşehir Belediyesi hem de Kadıköy Belediyesi para kesmekte. Kimilerinin sosyal(!) belediyecilik dediği bu olsa gerek. Yurttaş açık alanda bir bardak çay içip azıcık denizi izleyecek, ciğerine temiz hava soluyacak; ancak astarı yüzünden pahalı. Zaten bir saatlik parkın gidiş geliş olmak üzere yarım saati yolda geçecek. Demek ki bir bardak çay keyfi için bir saatten çok kalmak gerek.

         Yurttaşı para kaynağı, kimilerinin dediği gibi yolunacak kaz olarak gören liberal anlayışın cadde ve sokaklardaki uygulaması bu. Önce söylediklerinde tutarlı olacaksın. “Sosyal belediyecilik” diyerek elini yurttaşın cebinden çıkarmayacaksın, öyle mi? Seçildiğiniz partinin ambleminde bulunan oklardan birinin halkçılık olduğu usunuzdan bile geçmeyecek.

         Zor da olsa arabamıza uygun bir yer bulduk. Biraz uzakta… Olsun… Yürüyüp spor yaparız. Zaten belediyelerimiz de bizim spor yapmamızı düşündükleri için böyle davranmaktalar. Adam gibi, gereksinime ve her tür keseye uygun otoparkları yapmayanların dillerinden “uygarlık, çağdaşlık, devrimcilik” sözcüklerini işitince gülmekten ölüyorum. İnsanlar; nedense son yıllarda olamadıkları şeylerin, taşıyamadıkları kimliklerin adlarını sürekli yineleyerek bağırmaktalar. Yıllardır yönetmekte olduğun bir yerin otopark sorununu bile halledememenin özrü, gerekçesi olur mu?

         Neyse kafayı takmayalım fazla, pazarımızı zehretmeyelim. Arkadaşlarımızla buluştuk. Deniz kıyısındaki yeşil alanlar tıklım tıklım… Neredeyse iğne atsan yere düşmeyecek. İnsanlar, baharın tadını çıkarmaya çalışmaktalar. Yüzler gülmekte. Herkesin sandalyeleri, bazılarının masaları kendilerinin. Çok az da olsa yerde kilim serip oturanlar var. Doğum günü pastasını kesen topluluklar da bulunmakta. Ne güzel bir düşünce bu. Yanımızdaki BELTUR, insanların gereksinmesine yetişememekte. Herkes kendi olanaklarınca mutlu olmanın, bahar sevincini yaşamanın peşinde.

         Yanımızda bazı öteberiler var yiyip içmek için. Keyfimiz yerinde. Sandalyelerimizi açıp oturduk deniz görünümlü bir gölgeye. Atacan (11), Can (11), Çağlar (12) koşturmaktalar genellikle. Mart güneşinde kırlara çıkan kış buzağıları gibi ne yapacaklarını bilmez durumdalar. Mutlular, hem çok…

         Dolaşmak istiyorlar çevreyi. Anne ve babalardan uyarı üstüne uyarı gelmekte. Ardından yasaklar… “Oraya gitme! Yoldan karşıya geçme, araba çarpar. Yere oturma pantolonun kirlenir, çim lekesi çıkmaz sonra. Deniz kıyısına gitmeyin! Şundan içme, ondan yeme!” Uyarılara karşın çocuklar özgürlüklerini tadını çıkarmak istemekteler. Bu da yasakları delerek olmakta. Kapalı bir yerde olsalardı telefonları ellerinde bulunacaktı. Aralarında doğru düzgün bir konuşma bile olmayacaktı. Oysa ne telefon var ne de suskunluk. Söyleşiyorlar aralarında. Büyüklerinin konuşmalarına da katılmaktalar. Ne güzel!

         Çocukların telefon, tablet, internet oyunlarına bağımlılıklarının sağaltımının doğa olduğunu anladık Caddebostan’da. Açık havanın, çimlerin, denizin çocuklara ne denli iyi geldiğini gördük. Çocukları dört duvar arasına tutsak ederek onları internet oyunlarına bağımlı kılıyoruz. Onların tin ve beden sağlığını korunması, tinsel sağlatımlarının sağlanmasını yeri doğa ana. Doğa her şeyin ilacı…

                                                                                Adil Hacıömeroğlu

                                                                                8 Mayıs 2023

 


1 yorum:

  1. Maalesef bu caddelerdeki otopark paraları için dava açan siyasi parti CHP ama uygulayan yine chp li belediyeleri yerel seçim vaatlerine sahiller halkındır dediler yine paralı

    YanıtlaSil