SEÇİM ÖNCESİ KOŞULLAR (14 Mayıs Seçimleri-1)


         13. Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem milletvekilleri seçimlerine çok zor koşullarda gittik. Ülkemiz, büyük olumsuzluklar yaşadı 2019’dan bu yana. Bu olumsuzluklar, ülkemizin geleceğini tehlikeye atarken yurttaşlarımızı da büyük bir geçim darlığına sürüklemişti.

         İlk olumsuzluk, Covid 19 nedeniyle 13 Mart 2020 günü başlayan evlere kapanmayla başladı. Neredeyse iki yıl boyunca ekonomi çarkları yavaş işledi, yaşam durdu.  Birçok ekonomik ve sosyal sorunla savaşmak zorunda kaldık. Ayrıca tüm kademelerde eğitim kurumlarının kapıları kapandı. Birçok sağlık sorunu, salgın nedeniyle ertelendi. Her ertelenen sorun gibi sağlık sorunları da ertelendikçe büyüdü.

         İkinci olumsuzluk ekonomik bunalım… Salgınla başlayan ekonomik bunalım, ülkemizi de derin etkiledi. Halkın büyük kesiminin sofrasındaki ekmek küçüldü. Ekonomik bunalıma koşut olarak işsizlik arttı. Bazı işyerleri kapandı. Bazı ürünlerin ederlerindeki artış, kontrol altına alınamadı. Özellikle aşevlerindeki yangın büyüdü. Bir kap yemek yapmak, külfet oldu dar gelirlilere. AKP hükümeti, ekonomik bunalıma karşı çoğu zaman çaresiz kaldı. Usçu, kalıcı çözümler oluşturamadı. Gelir-gider dengesindeki açık, büyüdükçe büyüdü. Birtakım geçici çözümler, sorunu gidermedi; tersine büyüttü. İşsizlik sorunu da çözülemedi. Ekonomik bunalım, AKP hükümetini çok yıprattı. Üretimi artırmak için bir seferberlik yapmadı. Üretirsen arz çoğalır, talep azalır, tüketim mallarının ederleri düşer.

         Üçüncü büyük sorun, on bir ilimizi kapsayan iki büyük deprem… Deyim yerindeyse bu illerimiz yerle bir oldu. Altmış bini aşkın yurttaşımız yaşamını yitirdi. Binlercesi yıkıntıların altında kalıp yaralandı. Yurttaşlarımız evsiz, işsiz, aşsız kaldı. Çoğunun can güvenliği tehlikeye girdi. Ekonomimiz yara aldı. Hem on bir ilimizde üretim durdu hem de deprem bölgemizi yeniden ayağa kaldırmak için ülkemiz kaynaklarının büyük bir bölümü buraya ayrıldı. Dünyanın son yüz yılda en büyük karasal depremi, ülkemiz için büyük bir ekonomik yıkımı da getirdi.

         Dördüncü büyük sorunumuz, ülkemizin emperyalistlerce kuşatılması… Türkiye’yi ekonomik ve siyasal açıdan çökertmek için ABD ve müttefikleri ülkemizin mavi vatanını yok etmek istemekte. Bu nedenle bir dizi askeri önlemler almaktalar. Ülkemizin denizlerdeki çıkarlarını ortadan kaldırmak için büyük bir kuşatma yapılmakta. Hem güneyimizde hem de batımızda onlarca ABD üssü var. ABD, bizi kuşatmakla kalmadı, Suriye ve Irak topraklarında PKK/PYD terör örgütünü silahlandırdı. Ayrıca FETÖ ve IŞİD’le de ülkemizin güvenliğini, birliğini tehdit etmekte.

         Yukarıda saydığım dört temel sorunu derinleştiren daha onlarca sorunumuz var. Böylesine sorun sarmalı içindeki bir ülke seçimlere gitti. Ne yazık ki AKP hükümetinden kurtulmak isteyen muhalefet birliği, bu sorunları doğru düzgün tartışmadı bile. Bu sorunları nasıl çözeceğini düşünüp anlatmadı halkımıza. Yaratıcı, üretken çözüm seçenekleri yerine kolaycılığa kaçtı muhalefet. Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ekonomik sorunların çözümü için İngiltere’den üç yüz milyar dolarlık temiz yatırım getireceğini söyledi. Kamuoyu, bunu hayal satmak olarak algıladı ve ciddiye almadı.

         Sorunlar, çığ gibi büyürken bu sorunların çözümlerinin tartışılmaması çok ilginç. Aslında koşullar, muhalefetin lehineydi. Ne yazık ki baştan sona yaptıkları belirgin yanlışlarla seçilme olasılığını neredeyse yitirmiş, siyaseten yıkılmış bir Tayyip Erdoğan’ı ayağa kaldırdılar. Bunca fırsatı elinin tersiyle iten bir muhalefetin iktidar olma olasılığı çok zayıftı. Halk da zayıfı, karasızı, belirsizi, hayal satanları seçmedi. AKP’ye “Sorunların birçoğunu sen yarattın, sen çöz!” dedi halkımız.

                                                                       Adil Hacıömeroğlu

                                                                       15 Mayıs 2023

 

1 yorum:

  1. Akapeye sen çöz demedi, baktı ki illet ittifakı da aynı Akape bırakın böyle kalsın dedi

    YanıtlaSil