13. Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem milletvekilleri seçimlerine
çok zor koşullarda gittik. Ülkemiz, büyük olumsuzluklar yaşadı 2019’dan bu
yana. Bu olumsuzluklar, ülkemizin geleceğini tehlikeye atarken yurttaşlarımızı
da büyük bir geçim darlığına sürüklemişti.
İlk olumsuzluk, Covid 19 nedeniyle 13 Mart 2020 günü
başlayan evlere kapanmayla başladı. Neredeyse iki yıl boyunca ekonomi çarkları
yavaş işledi, yaşam durdu. Birçok
ekonomik ve sosyal sorunla savaşmak zorunda kaldık. Ayrıca tüm kademelerde
eğitim kurumlarının kapıları kapandı. Birçok sağlık sorunu, salgın nedeniyle
ertelendi. Her ertelenen sorun gibi sağlık sorunları da ertelendikçe büyüdü.
İkinci olumsuzluk ekonomik bunalım… Salgınla başlayan
ekonomik bunalım, ülkemizi de derin etkiledi. Halkın büyük kesiminin
sofrasındaki ekmek küçüldü. Ekonomik bunalıma koşut olarak işsizlik arttı. Bazı
işyerleri kapandı. Bazı ürünlerin ederlerindeki artış, kontrol altına
alınamadı. Özellikle aşevlerindeki yangın büyüdü. Bir kap yemek yapmak, külfet
oldu dar gelirlilere. AKP hükümeti, ekonomik bunalıma karşı çoğu zaman çaresiz
kaldı. Usçu, kalıcı çözümler oluşturamadı. Gelir-gider dengesindeki açık,
büyüdükçe büyüdü. Birtakım geçici çözümler, sorunu gidermedi; tersine büyüttü.
İşsizlik sorunu da çözülemedi. Ekonomik bunalım, AKP hükümetini çok yıprattı.
Üretimi artırmak için bir seferberlik yapmadı. Üretirsen arz çoğalır, talep azalır,
tüketim mallarının ederleri düşer.
Üçüncü büyük
sorun, on bir ilimizi kapsayan iki büyük deprem… Deyim yerindeyse bu illerimiz
yerle bir oldu. Altmış bini aşkın yurttaşımız yaşamını yitirdi. Binlercesi
yıkıntıların altında kalıp yaralandı. Yurttaşlarımız evsiz, işsiz, aşsız kaldı.
Çoğunun can güvenliği tehlikeye girdi. Ekonomimiz yara aldı. Hem on bir ilimizde
üretim durdu hem de deprem bölgemizi yeniden ayağa kaldırmak için ülkemiz
kaynaklarının büyük bir bölümü buraya ayrıldı. Dünyanın son yüz yılda en büyük
karasal depremi, ülkemiz için büyük bir ekonomik yıkımı da getirdi.
Dördüncü
büyük sorunumuz, ülkemizin emperyalistlerce kuşatılması… Türkiye’yi ekonomik ve
siyasal açıdan çökertmek için ABD ve müttefikleri ülkemizin mavi vatanını yok etmek
istemekte. Bu nedenle bir dizi askeri önlemler almaktalar. Ülkemizin
denizlerdeki çıkarlarını ortadan kaldırmak için büyük bir kuşatma yapılmakta.
Hem güneyimizde hem de batımızda onlarca ABD üssü var. ABD, bizi kuşatmakla
kalmadı, Suriye ve Irak topraklarında PKK/PYD terör örgütünü silahlandırdı. Ayrıca
FETÖ ve IŞİD’le de ülkemizin güvenliğini, birliğini tehdit etmekte.
Yukarıda
saydığım dört temel sorunu derinleştiren daha onlarca sorunumuz var. Böylesine
sorun sarmalı içindeki bir ülke seçimlere gitti. Ne yazık ki AKP hükümetinden
kurtulmak isteyen muhalefet birliği, bu sorunları doğru düzgün tartışmadı bile.
Bu sorunları nasıl çözeceğini düşünüp anlatmadı halkımıza. Yaratıcı, üretken çözüm
seçenekleri yerine kolaycılığa kaçtı muhalefet. Millet İttifakının
cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ekonomik sorunların çözümü için İngiltere’den
üç yüz milyar dolarlık temiz yatırım getireceğini söyledi. Kamuoyu, bunu hayal
satmak olarak algıladı ve ciddiye almadı.
Sorunlar, çığ
gibi büyürken bu sorunların çözümlerinin tartışılmaması çok ilginç. Aslında
koşullar, muhalefetin lehineydi. Ne yazık ki baştan sona yaptıkları belirgin
yanlışlarla seçilme olasılığını neredeyse yitirmiş, siyaseten yıkılmış bir
Tayyip Erdoğan’ı ayağa kaldırdılar. Bunca fırsatı elinin tersiyle iten bir
muhalefetin iktidar olma olasılığı çok zayıftı. Halk da zayıfı, karasızı,
belirsizi, hayal satanları seçmedi. AKP’ye “Sorunların birçoğunu sen yarattın,
sen çöz!” dedi halkımız.
Adil
Hacıömeroğlu
15
Mayıs 2023
Akapeye sen çöz demedi, baktı ki illet ittifakı da aynı Akape bırakın böyle kalsın dedi
YanıtlaSil