Nazilli, 4 Haziran 1919’da Yunanlılarca işgal edildi. Bu
işgalin gerekçesi, Sarayköy yakınlarında toplanan 19 top destekli 12.000
kişilik Türk birliğinin olmasının öğrenilmesi. İngilizlerin onayı alınarak bu işgal
gerçekleştirildi.
Yunanlılar, Nazilli’ye girer girmez öldürme, yağma, işkence,
ırza geçme, insan ve ev yakma, yaralama olayları başladı. Çoluk çocuk demeden
öldürdüler. İnsanların parmaklarındaki yüzük, ceplerindeki para alındı zorla.
Yüzüğü, kolayca çıkmayanların ya parmağı kesildi ya da öldürüldü o kişi.
Güzelim Nazilli, düşman çizmesi altında inim inim inledi.
Önce kömür madenine el kondu. 1.591.866 kuruşluk zarar
verildi madene.
3 Haziran 1919’da, Atça Nahiyesi düşmanın eline geçti. Köyler,
teker teker işgalcilerin denetimine girdi. Mezalim sınır tanımamaktaydı.
Aydın’ın Türk güçlerince kuşatılması üzerine Yunanlılar,
Nazilli’den geri çekilmeye başladılar 20 Haziran 1919’da. Çekilirken
tutukladıkları on beş kadar Türk’ü yanlarında götürdüler. Bu kişilerle birlikte
Atça ve Sultanhisar’dan alıkonan on kişi kurşuna dizildi.
“Denizli Mutasarrıfı Faik Bey’in 12 Temmuz 1919 tarihli telgrafında,
Aydın sabık mebusu İlhami Bey’in raporuna atfen verdiği bilgiye göre, Yunanlılar
Nazilli’de 17 günlük işgal süresince İslam haneleri ve kadınlarına tecavüzde
bulundukları gibi müezzinleri ezan okurken tahkir, yerli Rumlar delâletiyle gençleri
tevkif ve darp etmişlerdir. Çekilirken de isimleri mazbut birçok kişiyi kolları
bağlı olduğu halde beraberlerinde götürmüşlerdir. Yolda yüz kadar Türk’ü şehit etmişler,
güzergâhlarındaki Türk köylerinde tesadüf ettikleri kişileri de öldürmüşler ve
mallarını yağmalamışlardır.
Nazilli Kaymakamı Hüseyin Bey’in 1 Temmuz 1919 tarihli
telgrafında da Yunanlıların Nazilli’yi tahliye ederlerken beraberlerinde
götürdükleri 40 tutuklu ile Atça ve Sultanhisar’dan 200’e yakın Müslüman’ı
şehit ettikleri belirtilmektedir. (Mustafa Turan, Yunan Mezalimi İzmir, Aydın,
Manisa, Denizli 1919-1923, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara-2018,
4.Baskı, sf. 176)” Ne yazık ki Yunanlıların öldürdükleri kişilerin sayısı tam
olarak belirlenemedi.
Yunanlılar çekiliş sırasında Eskihisar’da tutsak aldıkları üç
erkekle iki kadının sonu bilinmemekte.
Yunanlılar, 3 Temmuz 1920’de Nazilli’yi yeniden işgal ettiler.
“Köşk’te Kul Ali ve Toplu Hoca ile on iki yaşındaki Halil
İbrahim kesilerek öldürülmüşlerdir. Köşklü Mehmet Ali’ye asker çantalarını
taşıtarak Aydın’a götürmüşler ve orada öldürmüşlerdir. Köşk’te birçok kimsenin
bazı hayvanlarını, Belediye Reisi Nuri Efendi’nin mağazasını, eşraftan Muharrem
Çavuş’un dükkânını yağma etmişlerdir. Ayrıca, birçok Türk evini de
yağmalamışlardır.
Yunanlılar ricatları sırasında Nazilli’yi tamamen yakmışlar
ve pek çok Türk’ü öldürmüşlerdir. Dahiliye Vekâlet’inin 19 Ekim 1922 tezkiresinde
Nazilli’nin tamamen yakıldığı ifade edilmektedir. (Aynı yapıt, sf. 178)”
Yunan işgalcileri, 8 Eylül 1922’de Kışla, Sultan Mektebi, Askerlik
Şubesiyle birçok yapıyı yaktılar. İstasyonu bombalayarak yıktılar.
“Aydın Mutasarrıflığı’nın yaptığı tahkikata göre: Yunanlılar,
3300 haneli Yukarı Nazilli’yi tamamen yakmışlardır. Yalnız on Hıristiyan evi
şehir kenarındaki kırk hane yangından kurtulmuştur. Aşağı Nazilli’de de 1200
evi yakmışlardır. 100 kadar ev yangından kurtulmuştur. 1 askeri depo, Belediye
binası, 5 cami, 4 okul, 3 medrese yanmıştır. Yunanlılar burada 500 Türk’ü
öldürmüşlerdir. (Aynı yapıt, sf. 178)”
Üç bin haneli Atça, neredeyse tamamen yakıldı. “Hükümet
Konağı, postahane, 1 depo, üç okul, 4 cami, 3 mescit, 1 hamam ve 300 dükkân
yakılmıştır. 40 Türk’ün öldürüldüğü tespit edilmiştir. (Aynı yapıt, sf. 178)
Burada kimliği belirlenemeyen birçok ceset bulundu.
“Dahiliye Vekâleti’nin 19 Ekim 1922 tarihli tezkiresinde,
Nazilli Kazası’nda 6838 evi yaktıkları belirtilmektedir. (Aynı yapıt, sf. 179)”
Kimlikleri belirlenebilen yüz kişi işgalcilerce öldürüldü.
Kimliği belirlenmeyen onlarca ölü vardı. On kızın ırzına geçildi işgalcilerce.
Dövülenlerin sayısı belirsiz… Yunanlılar, Kapucuk ve Yukarı Nazilli’yi yakarken
bir yandan da bombalar ve otomatik silahlarla halkı topluca öldürdüler.
İşgalci Yunanlılar, güzelim Nazilli’yi yakıp yıktılar.
Güzelim toprakların yürekli insanlarına acımadan kıydılar. İşgalciler, denize
döküldükten sonra Nazilli hızla imar edildi. Basma fabrikası kurularak ülkemizin
önemli bir sanayi kenti oldu. Fabrikanın açılışını bizzat Atatürk yaptı.
Yaralar sarıldı sarılmasına, ancak işgal yıllarında yaşanan acıların sızısı,
hep yüreklerinin derinliklerinde. Zaman geçse de acı, yok olmaz. Anılar,
mutlulukları barındırdığı gibi acıları da yaşatır insanın içinde.
Adil
Hacıömeroğlu
22 Haziran
2023
Ellerinden geleni ardına koymasınlar.Fırsat bulurlarsa yine aynisini yaparlar.
YanıtlaSil