SALİHLİ’Yİ YAKAN KİN


        Manisa’nın Salihli İlçesi 23 Haziran 1920’de Yunanlılarca işgal edildi. Salihli işgal edilir edilmez hem ilçe merkezinde hem de köylerde Yunan mezalimi başladı. Daha önce işgal edilen yerlerde görülen vahşet, Salihli’de de uygulandı. Yaşam, Salihlililer için cehenneme döndü işgalle.

        İşgalin başlamasıyla birçok kişi tutuklanıp günlerce hapiste yattı. Bu kişilerin bazıları serbest bırakıldıysa da bazıları Manisa’ya götürüldü. Türlü hakaretlere uğradılar.

        “1919 yılı Ağustos ayı başlarında Mersindere Köyü’ne gelen Yunan askerleri Kara Mehmetoğlu Mehmet’in Ali Mollaoğlu Hüseyin’in, Molla Mehmet’in oğlu Ali’nin ve Çolak Mehmetoğlu Ahmet’in çok miktarda zahirelerini yakmışlar, halkın hayvanlarını gasp etmişler, Can Ahmet’in kardeşi Mehmet’i de öldürmüşlerdir. (Mustafa Turan, Yunan Mezalimi İzmir, Aydın, Manisa, Denizli 1919-1923, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara-2018, 4.Baskı, sf. 201)” Halkın kışlık yiyeceği olan tahıl yakıldı. Başta üzüm olmak üzere meyveler toplanıp götürüldü. Hayvanları gasp edildi. Amaç; halkı aç bırakarak onu göçe zorlamak, ayrıca direnecek güç bırakmamak.

        Yunanlılar, geri çekilirken Salihli’yi ve çevredeki köyleri tamamen yaktılar. Salihli, Yangın Postaları tarafından 6 Eylül 1922 günü ateşe verildi. Diğer yakılan kentlerde olduğu gibi yurttaşlarımızın yangından kaçmasına izin verilmeyip kaçanların üzerine yaylım ateşi açıldı. Böylece birçok yurttaşımız yaşamını yitirdi. Yangından önce insanlar ve evler soyuldu.

        “… Yunanlılar, 4 Eylül 1922’de Salihli ile köylerinin irtibatını keserek bütün halkı şehre kapamışlar ve Belediye Reisi ile Müddei-i Umumi (savcı) dahil olduğu halde eşraftan bazılarını tutuklayarak bilinmeyen bir yere götürmüşlerdir. (Aynı yapıt, sf. 201)” Devleti temsil eden yöneticilere karşı saygınlıklarını zedeleme davranışı bu ilçemizde de sürdü.

        “… Adem Ağa isminde bir ihtiyarın kulakları kesilmiş, Mustafa eşi Ayşe’nin sekiz yaşındaki kızı Nigar, kurşunlanarak öldürülmüştür.

        Yangını söndürmek isteyenler öldürüldüğü gibi halktan 100 kadar kişi ateşe atılmak suretiyle yakılmışlardır. Yangın sırasında Hancı Mustafa, jandarma emeklisi İsmail ve daha pek çok kişi yaralanmıştır. Hacı Veli’nin oğlu Hüseyin isimli 7-8 yaşlarındaki bir çocuk da yaralanmıştır.

        Halide Edip (Adıvar) başkanlığındaki Mezalim Tahkik Heyeti’nin raporuna göre, istasyon civarındaki mahdut Hıristiyan evlerinden başka 3000 haneli Salihli’de 2000 hane ile 402 dükkân, 2 cami, 22 han, 2 otel, 12 fırın, 5 fabrika, 1 kahvehane, 1 sinema binası yanmıştır. Üzüm, tütün, buğday gibi mahsûlât tamamen yok edilmiştir. Salihli’nin her biri 40 haneden 200-300 haneye kadar çıkan köylerinden 14 köy tamamen, 6 köy de kısmen yakılmıştır. Bu köylerde 1200 kişi öldürülmüş, yağma ve ırza tecavüz olayları vukua gelmiştir. Salihli ve köylerinde hiçbir hayvan bırakılmamıştır. Zarar ve ziyanın toplamı tespit edilememiştir.

        Salihli’de ayrıca, Hükümet Konağı ile 3 okul, 1 havra yakılmıştır.

        15.000 nüfuslu Salihli’de kurtarıldıktan sonra 8.000 kişinin kaldığı görülmüştür. (Aynı yapıt, sf. 201-202)” Bir ilçenin nüfusunun yarıdan fazlası hunharca öldürülmüşse bu soykırım değil de nedir?

        “Yunanlılar kaçarlarken 100 kadar kadın ve kızı beraberlerinde götürmüşlerdir. Bunlardan ancak birkaçı çok kötü bir halde kaçabilmişlerdir. (Aynı yapıt, sf. 202)” Kadın ve kızların kaçırılması hem büyük bir aktöresizlik hem de bir ulusun doğurgan türünü yok etmek. Bu da doğrudan Türk Ulusunun üreyip sonsuza dek var olmasını engellemek. Bu, planlı bir yok ediş. Bu, nasıl bir kindir ki gözünü kırpmadan bir toplumu tamamen yok etmeyi düşündürür bir insan topluluğuna. Hem de bin yıldır birlikte yaşadığın, komşuluk yaptığın insanlara bunca kini senin içinde biriktiren nedir, kimlerdir?

        Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasıyla Türk Ulusunun varlığı, sonsuza dek kurtarıldı. Bunu da Atatürk’e borçluyuz.

                                                                       Adil Hacıömeroğlu

                                                                       25 Haziran 2023

         

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder