SÖKE’NİN AK PAMUĞU KANA BULANDI


        Söke, bereketli ovasıyla Aydın’ın önemli bir ilçesi. Bir yanında Bafa Gölü var. Sökenin gölü ve ovası, insanların geçimleri için vazgeçilmez. Bu ovanın en öneli geçim kaynağı da apak pamuğu… Yalnızca pamuk mu yetişir bu topraklarda? Tarlaya ne ekersen o biter. Bahçeye ne dikersen o ağar göğe doğru. Yetişmeyen ürün neredeyse yok gibi.

        Söke, 17 Mayıs 1919’da İtalyanlarca işgal edilir. Ancak Yunanlılar, bu şirin ilçeyi İtalya’ya bırakma niyetinde değiller. Söke, üç kez Yunanlılarca işgal edilmiş. İlki 1 Mayıs 1920, ikincisi 2 Şubat 1921… Üçüncüsü ise İtalyanların buradan çekilmeleriyle 21 Nisan 1922’de oldu.

        Batı Anadolu’da henüz Yunan işgali yokken Sisam ve diğer adalardan gelen Rum eşkıyaları, Söke köylerini basarak yağma, hırsızlık, öldürme olaylarına girişirler. Yağmaladıkları malları Sisam’a kaçırmaktaydılar. Osmanlı otoritesi yok sayılırdı bu dönemde. İtalyan işgali sırasında da Rum eşkıyalıkları sürdü. Söke Rumları, Sisam’dan gelenlerle işbirliği yapıp Türklere zulmetmekteydiler.

        “1 Haziran 1919’da Söke’nin Rum Mahallesi’nden Hancı Yenako, Rum Akköy Nahiyesi’ne un götürmekte iken, Akçakayalı Feyzullah yerli Rumlar tarafından bıçaklanarak öldürülmüştür.

        Söke’de Yunan mezalimi sebebiyle halkın büyük bir kısmı göç etmiş olduğu için burada 360 nüfus kalmıştır. Bunların da hayatlarından emin olmadıkları anlaşılmaktadır. Söke’ye bir saat mesafede 26 kişi, Gümüş Yeniköyü’nde 18 kişi ve Tatarlar Köyü’nde 72 kişi şehit edilmiştir. Halkın mallarına emval-i metruke (sahipsiz mallar) diye el konulmuş, ev eşyaları bile gasp edilmiştir.

        14 Haziran 1919’da Söke’nin Boralıdağı Mahallesi’nden Balcı Koca Mustafa, Rum çeteleri tarafından öldürülmüştür. (Mustafa Turan, Yunan Mezalimi İzmir, Aydın, Manisa, Denizli 1919-1923, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara-2018, 4.Baskı, sf. 180-181)” Görüldüğü gibi Söke, Yunanlılarca resmen işgal edilmese bile Rum çetelerinin öldürme ve gasp eylemleri başlamıştır.

        “Rumlar, 30 Mayıs 1922’de Efeler ve Badem köyleri arasında, Urlalı Süslüoğlu Kasap Hüseyin ile Kerim Ağa’nın damadı ve kardeşini öldürmüşlerdir.

        Rum çeteleri Ağaçlı, Ferikler ve Yoğurtçular köylerini basarak yağmalamışlardır. Tahtalı Köyü’nden bir erkeği öldürmüşler ve bir kadını da dağa kaldırmışlardır. Kızılcaköy’ü civarında bir kadınla bir erkeği öldürmüşlerdir. Kızılcaköy’ü basarak yağmalamışlar; üç kadının ırzına tecavüz etmişlerdir. (Aynı yapıt, sf. 181)” Öldürme ırza geçme, yağmalama olayları neredeyse her gün yaşanmaktaydı. Özellikle çocuk ve kadınlar öldürülmekteydi.

        “Yunan mezaliminden kaçmak isteyenlerden 20 kişi Menderes Nehri’ni geçmek isterken boğulmuştur.

        Yunan askerleri Söke’de bir şahsın evini basarak gözünün önünde kızının ırzına tecavüz ettikten sonra öldürmüşlerdir. Bu şahıs birkaç yerinden yaralı olarak İtalyan Konsoloshanesi’ne sığınmışsa da aldığı yaradan dolayı ölmüştür. Bir şahsın eşi çıplak bir halde sokaklarda gezdirildikten sonra genelev yapılan bir binaya kapatılmıştır.

        Yunan askerleri Reji Memuru Hamdi Efendi’yi dövmüşler ve eşyalarını gasp etmişlerdir.

        Karaağaçlı Köyü’nde Yunanlılar, üç kişiyi süngü ile sekiz kişiyi işkence ve dayak ile, iki kadını da tecavüz ettikten sonra öldürmüşlerdir. Öldürülerek Menderes Nehri’ne atılan bir kişinin cesedi çıkarılmıştır.

        Söke’nin işgalinde, Söke civarında 13 erkek öldürülmüştür.

        Yunanlılar, Söke’ye girdikleri gün bütün mağaza ve evleri, yerli Rumların da katılmasıyla yağmalamışlar, Türk mahallelerinden bir kısmını yakmışlardır.

        Yunanlılar, Hisar Camii’ne çekilmesi adet olan Türk bayrağını kurşunlamışlardır.

        Söke’nin Sarıkemer Köyü’nden Çinelioğlu Mehmet, ilk işgalde Evrad Köyü’nde olduğunu işgal olur olmaz Çakıroğlu Süleyman, Koca Ömeroğlu İsmail, Karadervişoğlu Süleyman’la kaçarlarken, Yunan askerlerinin bu üç şahsı gözlerinin önünde öldürdüklerini ifade etmiştir.

        5 Temmuz 1919’da Söke’nin Kemer Köyü’nde Menderes Köprüsü’nde yedi Türk elleri bağlı olarak kesilmiş bir halde bulunmuştur.

        Söke’yi yakarak çekilen Yunanlılar, çekilirken Rumları da beraberlerinde götürmüşlerdir. Ayrıca beraberlerinde götürdükleri 40 kadar Türk’ü Ayasulug’da öldürmüşlerdir.

        …..

        Garp Cephesi İstihbarat Şubesi’nin tahkikatına göre: Yunanlılar, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 34 Türk’ü öldürmüşlerdir.

        Anadolu Ajansı’nın haberine göre: Yunanlılar Söke’de işgal günü 15 Türk’ü şehit etmişlerdir. Aynı yapıt, sf.182-183)” Yunanlılar, kaçarken de yakıp yıkıyorlar. Söke’de 1148 evi yakıp kül ettiler. Irza geçme, onlar için sıradan bir olay. Önlerine gelen Türk’ü öldürdüler.

        “Anadolu Ajansı’nın 18 Temmuz 1922 tarihli haberine göre: Yunanlılar, Konak Mahallesi’ne 5’i kadın olmak üzere 9 kişi, Kavukça Köyü’nden 8 kişi ve Söke çevresinden 21 kişiyi öldürmüşlerdir. Ağaçlı Köyü’nde 10’u kadın 2’si çocuk olmak üzere 57 kişiyi öldürerek kuyuya atmışlardır. Üzümlü Köyü’nde birçok kişiyi öldürmüşlerdir. Bunlardan 14 erkek ile yedi kadın ve kızın kimlikleri tespit edilmiştir. Moreli Köyü’nde öldürülenlerden 18 kişinin kimlikleri tespit edilmiştir. Gümüşköy’de 12 kişi öldürülüp cesetleri Menderes’e atılmıştır. Tatarlar Köyü’nden de 3 kişi öldürülerek cesetleri Menderes’e atılmıştır. (Aynı yapıt, sf. 184)”

        Söke’nin pamuğunun apaklığına bakmayın! O pamuğun yetiştiği bitek ovanın kan gölüne döndüğü anımsamak, anımsatmak gerek. Menderes’in nazlı nazlı akışına bakıp da düşlere dalmayın! O düşlerimiz kimi zaman o sularda yüzen soydaşlarımızın cesetlerinin masumiyetiyle acıya dönüşebilir.

        Atatürk’e, Cumhuriyet’e karşı çıkanlar, bir kez değil; bin kez düşünün siz, kimden yanasınız?

                                                               Adil Hacıömeroğlu

                                                               22 Haziran 2023

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder