Yunanlılar, İzmir’den sonra Aydın ve
Manisa’yı işgal ettikten sonra hızla bu illerimizin ilçe ve köylerini de ele
geçirmeye başladı. Her ele geçiriş; yeni insan kıyımları, yangınlar, soygunlar
getirdi. Sözde uygarlığın beşiği olan bir ülke, dünyada eşi görülmemiş bir
mezalimin uygulayıcısı oldu topraklarımızda.
Akhisar, 5 Haziran 1919’da işgal edildi
bir Yunan müfrezesince. 9/10 Haziran 1919’da kentten çekildiler Manisa’ya. 22
Haziran 1919’da Akhisar yeniden işgal edildi. Bu sırada işgale karşı herhangi
bir direniş söz konusu olmadı. Çünkü Padişah ve İstanbul Hükümeti, direnmeden
yana değildi.
6 Eylül 1922’de tütün kokan bu güzel
ilçemiz, Türk ordusunca kurtarıldı.
“10 Ağustos 1919 günü Akhisar ovasındaki
harmanları yakmak maksadıyla Koyuncu, Tatar, Hacı Rahman, Kayaklı, Yayaköy ve
civarlarına uçaklarla bombalar atılmış, Yayaköy civarındaki harmanlara isabet
eden bombalar, içlerinde çocuklarında bulunduğu 25 kişinin ölümüne sebep
olmuştur.
Eylül 1919’da Yunanlılar, Akhisar
mıntıkasında, tarlalarında çalışan Türkler üzerine ateş açmışlardır.
Akhisar mıntıkasında bulunan Yunanlılar
Alibeyli Köyü’ne haber salarak, buğday, arpa ve yağ istediklerini bildirmişlerdir.
(Mustafa Turan, Yunan Mezalimi İzmir, Aydın, Manisa, Denizli 1919-1923, Atatürk
Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara-2018, 4.Baskı, sf. 199)” İşgalle mezalim de
başladı. Halkın canına, malına, ırzına el uzatma her geçen gün dayanılmaz bir
duruma geldi.
“Akhisar’ın Kadıköy’üne baskın yapan
Yunanlılar 25 kadar Türk kadını ve kızının ırzlarına tecavüz etmiş ve pek çok
çocuğu da öldürmüşlerdir. (Aynı yapıt, sf. 200)”
O yıllarda küçük bir köy olan Saruhanlı
da işgal edildi. “23 Ocak 1920 tarihinde Yunanlılar tarafından top ateşine
maruz kalan Saruhanlı’da toplam 25 hane tahrip olmuştur. 12/13 Şubat1920
tarihinde de Yunan topçusu Saruhanlı İstasyonu’ndaki kuleyi tahrip etmiştir.
(Aynı yapıt, sf. 200)”
1921’den başlayarak Yunan mezalimi
Akhisar’da gittikçe arttı. Yunanlıların Akhisar’dan çekilmesi sırasında
yaptıkları kötülüklerle ilgili kayıtlar ne yazık ki tutulmamış.
Soma, 24 Haziran 1920’de işgal edildi.
İşgalden önce ilçede sükûnet söz konusuydu. Yerli Rumlar ise Yunan askerlerini
coşkuyla karşılamak için hazırlanmaktaydılar. İşgalden önce Türklerle
işgalciler arasında çatışma yaşandı.
“9 Temmuz 1919 tarihinde Soma’nın Cumalı
ve Çenke köylerine saldıran Yunanlılar bu köyleri kısmen yakmışlardır. Çenke’de
bir Türk kadınını yaralamışlardır. Cumalı’da bir ihtiyarı yaralamışlar ve
yakmak suretiyle öldürmüşlerdir. Diğer iki ihtiyarı da öldürmüşlerdir. Bir
kadının gözlerini oymuşlar, tarlalarında çalışmakta olan üç Türk’ü de
öldürmüşlerdir. (Aynı yapıt, sf. 206)” 11 Şubat 1921’de, Çenke Köyü Yunanlılarca
bombalandı. Bu saldırıda can yitimi olmadı.
30 Ağustos Zaferi karşısında geri
çekilmek zorunda kalan işgalciler, Soma’nın büyük bir bölümünü yaktılar.
Akhisar, Saruhanlı ve Soma Türk
ordularının buralara girmesine dek Yunan mezalimi altında cehennemi bir yaşamla
karşılaştılar. Mehmetçik, kılıcı ve yüreğiyle topraklarımızdaki düşmanı kovdu.
Böylece özgür topraklarımızda, yurttaşlarımızın özgür ve başı dik yaşamasını
sağladı. Bu, Atatürk ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği bir ülkü. Bu ülkünün
sonsuza dek sürmesidir en büyük dileğimiz.
Adil
Hacıömeroğlu
27
Haziran 2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder