"Büyük Taarruz’da üçüncü gün. Türk subay ve erleri şevkle
dövüşmeğe devam ediyor. Bugün de şiddetli çarpışmalar oldu. Yunanlılardan savaş
araç ve gereçleri ele geçirildi. Yunan kuvvetleri yarıldı. Yunan Başkomutanlığı
İzmir’e giden hatların korunmasını emrettiyse de Papulas bu emri alamadı.
Birinci Tümen Komutanı Franko raporunda, zayiatın büyük olduğunu, erlerin
savaşmak istemediğini, savaş süresince saftan ayrılma eğilimlerinin görüldüğünü
bildirdi. Yunan ordusunun birlikleri arasında bağlantı kurulamadı. İsmet Paşa,
Birinci ve İkinci ordulara emrinde, düşmanın savaşı nerede kabul edeceğinin
belli olmadığını, amacın onu Anadolu içinde imha etmek olduğunu, çekilme yolunun
kesilmesi gerektiğini bildirdi. Kocaeli Grubu Komutanlığı’na bölgesindeki
harekatın gizli tutulmasını, yaklaşma yürüyüşlerinin geceleri yapılmasını,
gündüzleri örtülü olarak saklanılmasını emretti. Yunanlıların ilk hatları
tamamen ele geçirildi ve çekilme yolu tamamıyla tutuldu. Yunan ordusu
Dumlupınar’da toplandı ve adım adım İzmir’e çekilme kararı aldı.
Sincanlı (Sinan Paşa) kurtarıldı. Sincanlı 13 Temmuz 1921’de
Yunan işgali altına girmişti.
Başkomutan Afyon’a gitti. Yol kaybedildiğinden ondan sonra
yola çıkanlar şehre daha önce vardı. Afyon yanıyor. Halk, kumandanlara sevgi
gösterilerinde bulunuyor. Mustafa Kemal, Belediye dairesinde kaldı. Afyon
halkı, şehirden geçen Türk askerlerine ikramda bulunmakta yarış etti. Yol
kıyılarına dizilerek askere su, helva, pilav dağıttı. Afyon bir ana baba günü
yaşadı.
Mustafa Kemal’den Başbakan Rauf Bey’e. Düşmanın kaybı çok.
Bizimki pek az. Askerlerimiz sevinçlidir. Yorulmak bilmiyorlar. Bu gece
Karahisar’dayım. Halk şenlik yapıyor. Başkomutanlık ve Batı Cephesi
karargahları Afyon’a taşındı.
Almanya’dan satın alınıp Rusya ile Karadeniz’den vapurla Samsun’a,
oradan uçarak dün Ankara’ya gelen iki uçak, Bolvadin ve Çay istasyonu
arasındaki alana indi. Cephe komutanlığı Çay’daki uçak bölüğünün Afyon’a
nakledilmesini emretti. Ordunun peşi sıra uçak bölüğü; sırası ile Uşak, Salihli
ve İzmir’e alınacaktır.
Başbakan Rauf Bey, Karahan’ın dünkü kutlamasına teşekkür
etti. Barıştan sonra da iki ülkenin dostluk ve yardımlaşmasının daha da
güçleneceğini bildirdi. Rus Elçisi Aralof, Azerbaycan Elçisi Abilof ve Fransız
Temsilcisi Albay Mougin, Rauf Bey’i ziyaret ederek zaferden dolayı kutladılar.
Yunan Hükümeti’nin işgal altındaki Türkiye topraklarında
yaşayan 1903 doğumlu Rumları askere alma kararı Hacıanesti imzasıyla bugün emir
olarak yayımlandı. Yunan ordusunda 35.000 Türkiyeli Rum, gönüllü olarak
çarpışıyor.
Hacıanesti’nin İzmir’deki genel karargâhında irtibat subayı
E. Kazanidis, Batılı gazetecilere şöyle dedi: Mustafa Kemal, Ankara’da perişan
olan saygınlığını pekiştirmek için bir savaş oyununa başvurmuştur. Kimbilir,
belki de iki gün sonra esir Mustafa Kemal’i size burada takdim edebilirim.
Savaş, Meclis’te konuşuluyor. Mustafa Kemal’in, iki gündür
devam eden savaş, Afyon’un kurtarıldığı düşmandan çok sayıda esir ve ganimet
alındığı konularındaki telgrafı okundu. Rauf Bey, Rus ve Azerbaycan Elçilerinin
kutlamalarını Meclis’e bildirdi; orduya yardım ve başarı dileklerinin
bildirilmesi kararlaştırıldı ve başarının devamı için dua okundu.
Dün, sakin bir tatil geçiren İtilaf diplomatları, Türk
saldırısını bugün de öğrenemediler. 1) İngilizlerin İzmir Başkonsolosu H. Lamb,
20 tarihli bir haberini tamamlayarak Yunanlıların Burhaniye İstasyonu’nu geri
aldıklarını, Uşak’a 1500 kişilik bir takviye gönderdiklerini anlattı; gerçek
taarruzun Uşak bölgesinde beklendiğini bildirdi. 2) Atina’daki İngiliz İşgüderi
Mr. Bentinck, 1903 doğumluların askere alınma emrini telledi. 3) Lord Curzon,
Vendik Konferansı konusunda Fransa’dan alınan cevabı, İstanbul Yüksek
Komiserliği’ne özetledi. Yunan kuvvetlerinin Anadolu’yu boşaltmaları konusunda
Fransa’nın ısrar ettiğini belirterek bu noktada Yüksek Komiserin görüşünü
sordu. Belgrad ve Bükreş temsilciliklerine, Romanya ve Yugoslavya Hükümetlerinin
Venedik Konferansı’na katılmak istemeleri üzerine, bu konferansın genel bir
barış konferansı olmayacağını bildirdi. 4) Ancak geç vakit, Lamb, ilk kez kısa
bir haberle 26 Ağustos günü Türklerin Uşak doğusunda demiryolunu keserek
Afyonkarahisar’ı tecrit ettiklerini, hatta Afyon’un Türkler tarafından
alındığını bile haber verildiğini öğrendiğini belirtti. Telgraf ancak yarın Londra’ya
ulaşacak. Amerikan Yüksek Komiseri Amiral Bristol’un telgrafı: Türkler bütün
cephelerde saldırıya geçmiş olduklarından, Anadolu ile bütün haberleşme
kesilmiştir.
İngiliz Gizli Haberalama Örgütü İstanbul Kolu’nun bugünkü
raporuna göre, Mustafa Kemal başkanlığında bir komite bir İslam Kongresi
toplanması konusunu görüştü. Kongrenin toplanma yeri olarak Afgan Elçisi Kabil’i,
İran Elçisi Tahran’ı, Mustafa Kemal ise Ankara’yı veya Anadolu’nun başka bir
kentini önerdi. Rapora göre konu, şimdilik ertelendi.
Yeni Hayat dergisi ile Doğru Öz gazetesi, Ankara’da; Photo
Fahne, Clarte, Umanite muhabirleri ile Üçüncü Enternasyonal’in iki muhabirine
çay ziyafeti verdi.
Halide Edip Afyon’da. Sokaklar, siyahlı insan çağlayanları
ile doluydu. Mustafa Kemal Paşa’nın başında yüz güneş birden doğmuş gibi yüzü
parlıyor. ‘İzmir’i aldıktan sonra artık biraz dinlenirsiniz Paşam, çok
yoruldunuz.’ dedim. ’Dinlenmek mi? Yunanlılardan sonra birbirimizi yiyeceğiz.’ dedi.
İkjnci gruptan iki isim söyleyerek, onların halk tarafından linç edilmeye layık
olduklarını söyledi.
Yunan Birleşik Genelkurmay Başkanı General Eksadaktilos,
gazetecilerin sorularına cevap verirken Türk saldırısının sonucundan endişeli
olmadığını söyledi. Bakanlar, Dışişleri Bakanlığı’nda toplanarak cepheden gelen
haberler üzerine üç saat süren bir toplantı yaptılar. Toplantıdan sonra Savaş Bakanı
Teotakis ile Eksadaktilos, saraya giderek Kral’a bilgi verdiler.
Hakimiyeti Milliye: Dün bütün cephelerde ve bilhassa
Afyonkarahisar mıntıkasında muharebeler muvaffakiyetle devam etmiştir.
-Afyonkarahisar zapt edilerek çok esir ve ganimet alındı. -İzmir mebusu Tahsin:
Ermeni davası kurbanları. Yenigün: Ordumuz, cephenin her noktasında
düşman saflarını yardı. Düşman mevzilerini zapt ederek ilerlemekte. -Eskişehir
ve Kütahya’ya Afyon’dan gidilir. -Son dakika: Müjdeleriz. Afyon’u aldık.
Açıksöz: Bugünkü büyük müjde. -İ. Habib: İlerleyen orduya tebcil hitabesi.
-A. Nuri: Hayyealel felah (Haydin kurtuluşa!) Öğüt: Kahraman Türk ordusu
kumandanları en ileri hatlarda bir nefer gibi harp ediyor. -Ateşli bir sel gibi,
işgal edilmiş diyarlara akan ordumuz. -Zaferimizin siyasi tesirleri. Yeni
Adana’da kısa resmi tebliğ: Bazı düşman siperleri hücumla zapt edildi.
-Yusuf İzzet: Anadolu’nun siyaset ve harp aslanları. -Başyazı: Mısır ahvali
gittikçe karışıyor. Satveti Milliye’nin süslü çerçeve içinde manşeti:
Mukaddes ordumuz istiklal cidalinin birinci zafer adımını atarak Afyonkarahisarı’nı
işgal etmiştir. Akşam: Ordumuz, Afyonkarahisar cephesinde Yunan
hatlarına taarruz etti. Karşı gazetelere göre Vezirhan işgal edildi.
Kuvvetlerimiz Bilecik’in 10 km. yakınında bulunmaktadır. -Rumca gazetelerden
Atina’nın tebliğleri. Bir savaş eğitimini gösteren resmin alt yazısı: Bu
dakikalarda mukaddes gazilerimiz nasıl çarpışıyor? (Tel örgülerine süngü ile
hücum) İkdam: Bilecik önünde taarruz başladı mı? Taarruz hakkında yeni
bir haber yok, çünkü iki günden beri Anadolu yolları da kapalı bulunuyor. Yunan
haberleri ise ancak geçen haftadaki hareketlere ait. -Venedik Konferansı’nda
görüşmelerin esası. Istıranca’da Türkiye’ye iltica eden Yunan erleri. Peyamı
Sabah: Atina askeri çevreleri, Mustafa Kemal’in harekâtına
hiçbir ciddiyet atfetmiyorlar. -Taarruz hakkında yeni bir haber yok. Ali Kemal:
Ankara efendileri akıllarınca bütün işgal edilmiş arazinin boşaltılmasını
istiyorlar. Topla ve tüfekle bu davayı fasletmek iddiasını bir yana
bırakıyorlarsa, Kuvayı Milliye ricaline düşen birinci vazife, mukadderatımızı,
hilafet ve saltanatı temsil eden Babıâli’ye bırakarak çekilmektir. Vakit:
Dün Anadolu’dan hiçbir haber gelmemiş, telgraf da çekilmemiştir. Bu, bir
taarruzun başlamak üzere olduğuna delil sayılmaktadır. Atina’dan gelen telgraflar,
Kocaeli çevresinde büyük mikyasta yığınakta bulunduğumuzdan bahsediyor. Babalık:
Gazanfer ordumuz, bütün cephelerde taarruza geçti. -Nasrminallah ve fethi
karip. -Muharebe başladı. -İsmail Zühtü’nün manzumesi: Dua. -Amerika matbuatı
ve biz. Tevhidievkâr: Chicago Tribüne muhabirinin Anadolu
izlenimleri: Halkın manevi kuvveti, hayret verecek kadar yüksektir. Bütün
millet, senelerce harbe hazırdır. Anadolu hakkında hariçte açığa vurulan
haberler hep yalandır. Kahraman ordumuz, taarruza başlamış addolunabilir.
Taarruz kıtaatımız Bilecik’e bir saat mesafededir. İleri: Kocaeli’nde keşif
taarruzu hareketlerimiz inkişaf etmektedir. Yunan askeri çevreleri telaş
içindedir. -Cihan nazarında Yunanistan. Küçük Mecmua’da Ziya Gökalp:
İnsan telakkisi. -Tarih usulünde şahitler. -Ajansın müjdesi (saldırıya
geçildiğini bildiren 27 tarihli resmi tebliğ). (Zeki Sarıhan, Kurtuluş Savaşı Günlüğü IV, Türk Tarih
Kurumu Basımevi Ankara-1996, sf. 604-605-606-607)”
Büyük Taarruz, tüm hızıyla sürmekte. Yunanistan’ı
destekleyen Avrupalı büyük devletlerin ne olup bittiğinden haberleri yok! Cepheyle
İzmir’de işgal karargâhı arasındaki iletişim koptuğundan Atina da ne olup
bittiği ile ilgili sağlıklı bilgi alamamakta. Cepheden başta Ankara olmak üzere
tün yurda kısıtlı bilgiler gelmekte. Bu nedenle savaş, dış etkilerden uzak
seyrini sürdürmekte. Bunu da sağlayan Mustafa Kemal Paşa. Bu Büyük Deha,
yaptıklarıyla adeta dünyaya savaş dersi verdi. Ordumuzun disiplini, yurdu
kurtarma amacıyla birleştiğinden konan yasaklara herkes uymakta. Herkes,
süngüsünün ucuna bakmakta.
Atatürk’e olur olmaz söz söyleyenler, Kurtuluş Savaşı
tarihini iyi okuyunuz. İyi okumak yetmez, iyi anlayınız. Bir ulusun küllerinden
nasıl doğduğunun öyküsüdür Kurtuluş Savaşı.
Adil
Hacıömeroğlu
28
Ağustos 2023
Evet, tarih gerçekten tekerrür ediyor, geçmişe bir bakarsak bu günün o zamandan hiçbir farkı yok.. Sarayda Türklükle ilgisi kalmamış bir padişah, mecliste devşirme vekiller, ihanet içindeki gazeteler, yandaşlar, yalakalar.. ve kana susamış, emperyal denilen canavarlar, yine aynen o günleri yaşıyoruz ama tek bir eksiğimiz var, o da Mustafa Kemal.. Kimbilir belki en umutsuz anımızda güneş gibi doğar da döner aramıza, tarih tekerrürden ibaretse neden olmasın..
YanıtlaSilNe olur gel, bir daha gel Samsun'dan..
Seher Nigar