TEĞMEN YILDIRIM KEMAL

               

         26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz tüm gücüyle sürmektedir. 27 Ağustos günü çatışmalar çok şiddetlenir. İşgalci Yunanlılar, Anadolu topraklarından süpürülüp atılmaya çalışılmakta. Halk, seferber, ordu kararlıdır. Mehmetçiklerin hepsi, ileriye atılmak için birbirleriyle yarışmakta adeta. Yürekliliğin, yurt sevgisinin doruğa çıktı andır vuruşma zamanı.

         Fahrettin Altay komutasındaki Süvari Kolordusu, düşmanın gerisine sızıp iletişim ve ulaşım yollarını kesmiş, İşgalci Yunanlıların kaçmasını önlemeye çalışmaktadır. Amaç, “Kurt Kapanı” harekâtıyla düşmanı tamamen imha edip savaşacak gücünü yok etmek. Düşman, Türk ordusunun kararlığı karşısında direnmekte, elindeki üstün silah gücünü kullanmakta.

         Süvari Kolordu karargâhı, Kumarlı ile Akçaşar arasından düşman hatlarına ilerlerken ve çatışmalar sürerken önden giden Teğmen Bayramiçli Lütfü Osman şehit oldu oracıkta. Kanı, yurt topraklarına aktı. Ardından Teğmen Süreyya ağır yaralandı. Bu teğmenler, Kuleli Askerî Lisesi’nden kaçarak cepheye gönüllü gelen gençler.

         “Bu savaşın en şiddetli bir sırası idi ki, daha önce hastalandığı için Konya Hastanesi’ne gönderdiğimiz karargâh subaylarından İzmirli genç Teğmen Yıldırım Kemal’i karşımda buluverdim. Her vakit arkadaşlarına neşe saçan bu sevimli, kabına sığmaz vatansever genç subay karşımda gençliğinin verdiği o heyecanlı haliyle selam verdikten sonra:

         ‘Taarruz haberini alır almaz hastaneden çıktım ve trene atlayıp geldim. Emrinizdeyim.’

         Bu hali takdir ve sevgi ile karşıladım.

         ‘Eski vazifenize devama başlayınız…’

         Yıldırım Kemal benim bu sözümden sonra bir an durdu ve gene o güzel heyecanı ile:

         ‘Kılıcımı sallayarak İzmir’e önde girmek isterim. Beni en ilerideki bir alaya göndermenizi rica ediyorum…’

         Sevimli genci kırmak istemedim. Önce İkinci Tümen’e gönderildi, oradan da İkinci Alay’da vazifelendirildi. Aradan iki saat geçtikten sonra şahadet haberi geldi. Bu vatansever subayın arkasından gözlerim dolu dolu oldu. İzmir’e girdiğimiz zaman da babasının subaylarımızdan onu sorduğunu unutmak mümkün değildir ve Küçükköy istasyonuna onun adını vermekle hem babasını hem de arkadaşlarını teselli etmiş oluyorduk.

         İkinci Alay’dan Yüzbaşı Ayaşlı Raif Ali, 3.Alay’dan Teğmen İstanbullu Selahaddin, 5. Alay’dan Kırlarelili Asteğmen Mehmet Azmi de bu günlerin muhterem şehitleri olmuşlardı. (Fahrettin Altay, On Yıl Savaş ve Sonrası 1912-1922, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1. Baskı, Ocak 2022 İstanbul, sf. 317-318)”

         Ülkemizin düşman işgalinden kurtulmasında Teğmen Yıldırım Kemal gibi özverili, gözünü budaktan sakınmayan, canını doğup büyüdüğü topraklar için vermeye hazır gençlerimizin büyük payı var. Onlar olmasaydı ne özgürlüğümüz ne de bağımsızlığımız olurdu. Onların adlarını sonsuza dek yurt topraklarında yaşatmak, bizlerin bir yurttaşlık görevi olmalı.

                                                                                Adil Hacıömeroğlu

                                                                                27 Ağustos 2023

 


3 yorum:

  1. Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.Mekanları cennet olsun 🤲🤲🤝🤝🤲

    YanıtlaSil
  2. Adil hocam , Anadolu topraklarını canları pahasına bizlere armağan eden Kemal’ lerin ruhları şad olsun. Yurdumuzda bağımsızlığımızı onlara borçluyuz.Teğmen Yıldırım Kemal’ i gençlerimize öğretmeliyiz.Topraklarımızda özgür yaşayabiliyorsak onlara vefa borcumuzu., yurt ve bayrak sevgisini ilelebet kalbimizde , kalbimizde kahramanlarımızı anarak yaşatmalıyız.🇹🇷🇹🇷🇹🇷Sizler gibi kıymetli hocalarımız iyi ki varlar.Aydınlık yarınlara , umudumuz hiç tükenmesin🙏🏻Fulya Kırımoğlu

    YanıtlaSil
  3. Ruhu şad olsun.Yıldırım Kemaller var oldukça vatanımız sonsuza kadar özgür olacaktır.

    YanıtlaSil