28
Temmuz 2023 Cuma günü gün, boynunu eğip ufka kavuşma sevisiyle yanıp tutuşurken
İznik’i ardımızda bıraktık. Otoyola çıkıncıya dek doğanın tadını çıkardık.
Dinlencemizin son demlerinin değerini bildik. Yol boyunca meyve bahçelerinin
doyumsuz güzellikleriyle gözümüzü, temiz havayla da ciğerlerimizi bayram
ettirdik. Bu yolu oldukça yavaş geçtik. Gerçi bizim hızımızdan memnun olmayan
onlarca sürücü vardı padişaha kelle götüren. Onların tacizkâr kornaları
umurumuzda olmadı.
Doğanın
güzelliğini, bir soluk daha fazla duyumsamak bütün amacımız. Meyve bahçelerinin
en çalışkanları kuşlar… Hiç durmadan çalışmaktalar. Bir daldan, öbürüne kanat
çırpmaktalar ivecenlikle. Belli ki yuvalarında besleyecekleri yavruları var.
Bazı bahçelerdeki insanlar türlü işlerle uğraşmakta.
Yol
boyunca traktörler…Kimi boş, kimi dolu… Traktörlerin üzerinde deyip gülen mutlu
insanlar… Tüm yorgunluklarına karşın mutlular… Üretmenin, başarmanın, aile
dayanışmasının mutluluğu bu…
Yol
üstündeki köylerde insanın yaşayası geliyor. Hepsi temiz, düzenli, gösterişsiz…
Evler, insanların gereksinmesini karşılayacak biçimde… Çok katlı, beton kaleler
yok! Görgüsüzlüğün betonla anlatımı yansımamış bu köylere henüz.
Bir
süre sonra keyifle gittiğimiz yol bitti ve paralı yola girdik. Gürültü, egzoz,
korna… Kamyonlar dizi dizi… Sebze ve meyve yüklü olanlar çoğunlukta… Anadolu, İstanbul’u
beslemek için yarışmakta. Dinlenceden dönenler, çok ivecen… Yel olup uçmak
istemekteler. Yolcu otobüsleri temkinli...
Yolculuğumuz
sırasında kafamda türlü düşünceler… Dinlence sırasında gezip göremediğimiz
yerlere ne zaman, nasıl gidebileceğimizi düşünmekteyim. Usumun bir kıyısında
Uşak, Kütahya ve İznik var. Bu kentlerde gezemediğimiz onlarca yer kaldı. Fırsat
bulursak bu illere bir daha gitmektir dileğim. Gerçi ne kadar gidip görseniz de
eksik kalan bir yerler oluyor. Bir yerin her noktasını gezmek olanaksız…
Gezdikçe gezme tutkum daha çok artmakta. Geziler, öğrenme isteğimi olağanüstü çoğaltmakta.
Üç
kentimize çok üzülüp şaşırmaktayım. Bunlar: Edirne, Kütahya ve İznik… Üçü de tarih dolu… Edirne, Osmanlının
başkenti… Yazgısı İstanbul’la bütünleşen bir kent… Dünyada Belçika ile Edirne
en çok savaşın olduğu iki yer… Edirne’ye egemen olan İstanbul’a da sahip olmuş
tarih boyunca. Olağanüstü tarihsel yapıtlar var bu kentimizde. Doğası da ilgi
çekici… Ne yazık ki ucuz alışveriş yapmak isteyen Bulgar ve Yunanlılardan başka
kenti gezmeye gelen yerli ve yabancı gezgin sayısı çok az.
Kütahya,
Germiyanoğullarının kurulduğu merkez… Ayrıca Başkomutanlık Meydan Savaşı’nın
kazanıldığı toprak… Yani Türklerin Anadolu’dan çıkarılamayacağı gerçeğinin tüm
dünyaya duyurulup kanıtlandığı yer… Günlerce gezilebilecek tarihsel yapıt
varsıllığına sahip… Nerdeyse insanlığın her dönemiyle ilgili birden çok
tarihsel yapıta rastlanmakta. Ülkemizde çini ve porselenin başkenti sayılabilir.
Ne yazık ki bu varsıllığın kimse farkında değil. Ne yerli ne de yabancı
gezginler, Kütahya ilinin tarihsel değerlerini tanımak için bu kente geliyor.
Oysa böyle bir yere her gün onlarca uçak, onlarca da otobüs dolusu gezgin
gelmeli.
İznik…
İstanbul, Bursa, Sakarya, Kocaeli’nin dibinde tarihin ve doğanın dolup taştığı bir
kent… Hangi sokağına girseniz tarihsel bir yapıya rastlarsınız. Çinilerinin
ünü, değeri sınırlarımızın dışına taşmış. Toprağının bereketi tartışma götürmez.
İlk yerleşim, M.Ö. 2500’lerde… Bitinya
Krallığının başkenti olmuş. Ardından Roma’nın en önemli yerleşim yerlerinden
biri… 7. Konsül, İznik’te toplandığından Hıristiyanlık için çok önemli bir merkez…
787’de toplanan konsile Bizans İmparatoru I. Konstantin de katılıyor. 4. Haçlı
seferi sırasında İstanbul, Haçlıların eline geçince Bizans Hanedanı üyeleri bu
kente sığınıyor. Burada İznik İmparatorluğu kuruluyor. Böylece İznik, Bizans’ın
da bir süre başkentliğini yapıyor. Bu imparatorluk, sonrasında İstanbul’u
alıyor. Böylece İznik, İstanbul’u haçlılardan kurtaran kent oluyor. 1075-1086
yılları arasında Anadolu Selçuklu Devletinin başkenti İznik. Böylece üç devlete
başkent olmuş bir ketten söz etmekteyiz. Böylesi tarihsel öneme sahip bir kente
yurt içi ve dışından gezgin akını niye olmaz?
Edirne,
Kütahya ve İznik öksüz… Ne yazık ki bu kentlerin tanıtımı yetersiz… Bu nedenle
bu kentlerin tarihsel ve doğal varsıllıkları adeta saklanmakta. Bu
varsıllıkları saklayan kent yöneticileri, Kültür ve turizm Bakanlığı yetkilileri
ödüllendirilmeli. Bu olumsuz yöndeki beceriyi nasıl göstermişler insan
şaşırıyor. Dileğim odur ki, bir gün bu üç kentimiz hak ettiği tanıtım yapılarak
insanların gezip öğrendikleri, görüp keyiflendikleri yerler olur.
26
Ağustos 2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder